Van'da 71. Başörtüsü Eylemi
Van Hak ve Özgürlükler Platformu tarafından 71. başörtüsü eylemi yoğun katılımla düzenlendi.
Basın açıklamasının tam metni:
03.01.2008 tarihinde Diyarbakır merkezinde yine bir bomba patlamış ve siviller yaşamını yitirmiş olup çok sayıda kişi de yaralanmıştır. Gerçekleştirilen eylem açık bir terör eylemidir. Kimden gelirse gelsin, hangi amaç uğruna yapılmış olursa olsun sivillere karşı gerçekleştirilen bu tür eylemler kabul edilemez. Bu menfur saldırının fail ya da failleri derhal yakalanmalı ve olay aydınlatılmalıdır. Ancak faillerin yakalanması da sorunu çözmeyecektir. Bu tür olayların meydana gelmesine sebep olan şartları ortadan kaldırmak gerekmektedir. Şiddet kullanarak sonuca ulaşılamayacağını artık herkesin bilmesi gerekir.
Bu menfur eylemi kimin ya da kimlerin gerçekleştirdiği konusunda net bir kanaate ulaşmak mümkün değildir. Ancak gelinen nokta itibariyle kimin yaptığı da artık önem arz etmemektedir. Çünkü şiddet, karşı şiddeti doğurmakta ve inisiyatif gün geçtikçe sivil güçlerden ziyade militer güçlere geçmektedir.
Kürt sorununun çözümünü askeri yöntemlerde aramakta ısrar edenler bu saldırının failleri olmasa bile müsebbipleridir. Bunun için sivil anayasa çalışmaları önemli bir fırsat olarak görülmeli ve Kürt Sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulunmalıdır.
VAHÖP olarak saldırıda yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara ise geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.
71 hafta boyunca gündeme getirdiğimiz ve bundan sonra da hep dillendireceğimiz başörtüsü yasağı halen çözülebilmiş değil. Son zamanlarda anayasa metnine üniversiteler ile sınırlı olması kaydıyla bir ibare konularak sorunu güya çözmek temelli yaklaşımlar geliştirildiğini görmekteyiz. Oysa başörtülülerin talebi sadece üniversiteler ile sınırlı değildir. Kamusal alanın her yerinde başörtülü olarak bulunulmalıdır. Yasağı sadece yüksek öğrenim ile sınırlı kabul edip bu alana hapsetmek sorunu çözmekten uzak bir yaklaşımdır.
Başörtüsü yasağı fiili bir uygulamadır. Yasağın hukuksal bir temeli yoktur. Bunun için hükümetin fiili yasağa karşı fiili uygulama ile karşılık vermesi gerekir. Oysa hükümetin, bu fiili iradeyi göstermeye yanaşmadığı gibi yasakçılarla uğraşmak yerine mağdurların üzerine gittiğine şahit olmaktayız. Hükümetin bu yaklaşımı ise mağdurları üzmekte, yasakçıları cesaretlendirmektedir.
VAHÖP olarak ülkede ve bölgede yaşanan ihlalleri her hafta burada dillendirmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki hafta tekrar bu alanda buluşmak ümidiyle…
HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PLATFORMU BİLEŞENLERİ:
ANADOLU GENÇLİK- DERNEĞİ / GÖKKUŞAĞI DERNEĞİ / İNSAN-DER / MAZLUM-DER / MEMUR-SEN / UMUT-DER
03.01.2008 tarihinde Diyarbakır merkezinde yine bir bomba patlamış ve siviller yaşamını yitirmiş olup çok sayıda kişi de yaralanmıştır. Gerçekleştirilen eylem açık bir terör eylemidir. Kimden gelirse gelsin, hangi amaç uğruna yapılmış olursa olsun sivillere karşı gerçekleştirilen bu tür eylemler kabul edilemez. Bu menfur saldırının fail ya da failleri derhal yakalanmalı ve olay aydınlatılmalıdır. Ancak faillerin yakalanması da sorunu çözmeyecektir. Bu tür olayların meydana gelmesine sebep olan şartları ortadan kaldırmak gerekmektedir. Şiddet kullanarak sonuca ulaşılamayacağını artık herkesin bilmesi gerekir.
Bu menfur eylemi kimin ya da kimlerin gerçekleştirdiği konusunda net bir kanaate ulaşmak mümkün değildir. Ancak gelinen nokta itibariyle kimin yaptığı da artık önem arz etmemektedir. Çünkü şiddet, karşı şiddeti doğurmakta ve inisiyatif gün geçtikçe sivil güçlerden ziyade militer güçlere geçmektedir.
Kürt sorununun çözümünü askeri yöntemlerde aramakta ısrar edenler bu saldırının failleri olmasa bile müsebbipleridir. Bunun için sivil anayasa çalışmaları önemli bir fırsat olarak görülmeli ve Kürt Sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulunmalıdır.
VAHÖP olarak saldırıda yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara ise geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.
71 hafta boyunca gündeme getirdiğimiz ve bundan sonra da hep dillendireceğimiz başörtüsü yasağı halen çözülebilmiş değil. Son zamanlarda anayasa metnine üniversiteler ile sınırlı olması kaydıyla bir ibare konularak sorunu güya çözmek temelli yaklaşımlar geliştirildiğini görmekteyiz. Oysa başörtülülerin talebi sadece üniversiteler ile sınırlı değildir. Kamusal alanın her yerinde başörtülü olarak bulunulmalıdır. Yasağı sadece yüksek öğrenim ile sınırlı kabul edip bu alana hapsetmek sorunu çözmekten uzak bir yaklaşımdır.
Başörtüsü yasağı fiili bir uygulamadır. Yasağın hukuksal bir temeli yoktur. Bunun için hükümetin fiili yasağa karşı fiili uygulama ile karşılık vermesi gerekir. Oysa hükümetin, bu fiili iradeyi göstermeye yanaşmadığı gibi yasakçılarla uğraşmak yerine mağdurların üzerine gittiğine şahit olmaktayız. Hükümetin bu yaklaşımı ise mağdurları üzmekte, yasakçıları cesaretlendirmektedir.
VAHÖP olarak ülkede ve bölgede yaşanan ihlalleri her hafta burada dillendirmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki hafta tekrar bu alanda buluşmak ümidiyle…
HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PLATFORMU BİLEŞENLERİ:
ANADOLU GENÇLİK- DERNEĞİ / GÖKKUŞAĞI DERNEĞİ / İNSAN-DER / MAZLUM-DER / MEMUR-SEN / UMUT-DER