Van'da 89. Başörtüsü Eylemi (FOTO)

Van Hak ve Özgürlükler Platformu sivil toplum örgütleri ile birlikte 89. başörtüsü eylemini gerçekleştirdi.

BAŞÖRTÜSÜ SORUNU FİLİSTİN SORUNUNDAN BAĞIMSIZ DEĞİLDİR
"Ve sizlerden yalnızca zulmedenlere isabet etmekle kalmayan bir fitneden korkup-sakının. Bilin ki, gerçekten Allah (ceza ile) sonuçlandırması pek şiddetli olandır." (ENFAL SURESİ / 25)
Ülkemizin kanayan yarası başörtüsü sorunu son siyasi konjonktürde unutulmaya terk edilmiştir. Ak partinin yasağı üniversitelerde bitirmeye yönelik hazırlamış olduğu düzenleme sonrasında kapatma sürecinin başlaması egemenlerinin konuya yaklaşım biçimini ortaya koymaktadır. Ergenekon soruşturmasıyla beraber düşünüldüğünde başörtüsü karşısındaki tahammülsüzlük açıkça ortaya çıkmıştır.
Bir avuç İslam düşmanının ülkemizin geleceğine ipotek koyması nihayete ermelidir. Hukuk devletinin Ergenekon devletine galebe çalması ancak böylece mümkün olabilecektir. Daha güzel yarınlar için çetelerle yüzleşilmelidir. Siyasi iktidarın hangi gerekçeyle olursa olsun bu konuda zaaf göstermesi veya geri adım atması asla kabul edilemez.
Van Hak ve Özgürlükler Platformu olarak 89.kez yineliyoruz, gerekirse bin defe da yineleyeceğiz: başörtüsü iç siyasi hesapların, pazarlıkların ötesinde temel bir inanç esasıdır. İnançların pazarlık kabul etmeyeceği aşikârdır. Kimsenin üzerimizden siyasi hesapları için pazarlık yapmasını kabul edemeyiz. Başörtüsüne tüm alanlarda koşulsuz hemen özgürlük tanınmalıdır.
Makro planda başörtüsü zulmünü, Kürt sorununu, Irak işgalini, Filistin sorununu birbirinden bağımsız düşünemeyiz. Bu sorunlar küresel emperyalizmin bölgesel hesaplarının yansımaları olarak kabul edilmelidir. Lokal yaklaşımlar sorunları tahlil etmede yetersiz kalacağı gibi nihai çözüm üretmede de başarısızlığa mahkûmdur.
Bölgesel düzeyde Kürt sorunu öneminden hiçbir şey kaybetmeden gündemdeki yerini korumaktadır. Sorunun taraflarından şiddeti olumsuzlayan sağ duyulu seslerin yükseldiğini memnuniyetle müşahede etmekteyiz. Hükümetin Irak Kürdistan bölgesel yönetimiyle yapıcı ilişkiler geliştirmeye yönelik son açılımını yerinde bulmaktayız.
60. kuruluş yıldönümünde, yani büyük felaket Nekbe de Siyonist terör devletini lanetliyoruz. Döktüğü kanların, katlettiği masumların, tahrip ettiği evlerin ve ekinlerin, sürgün ettiği milyonların, Gazze'de inşa ettiği açık cezaevinin, uyguladığı ekonomik ambargonun hasılı işlediği asırlık cürümlerin hesabı sorulacaktır. İslam dünyasının işbirlikçi yöneticilerinin, iki yüzlü Birleşmiş Milletlerin, her türlü onursuz ve olumsuz şartlarına rağmen Gazze'den ve Lübnan'dan yükselen direnişin kahraman yiğitlerini selamlıyoruz. Direnişin mazlum halkları özgürlüğe taşıyan tek yol olduğunu ispatlayan Hamas Hizbullah ve İslami Cihad hareketleri sadece ümmetin değil tüm insanlığın onurudur.
Kazananlar direnenler olacaktır.
Platform Adına Umut Işığı Derneği Bşk.Yrd.