Van'da 91. Başörtüsü Eylemi

Van'da 91. Başörtüsü Eylemi

Van’da başörtüsü eylemleri devam ediyor. Bugünkü eylemin gündeminde darbe geleneği ve Ergenekon'un yanı sıra dinsel ve etnik ayrışmaya karşı kardeşlik vurgusu ve Urfa’daki AIDS vakası vardı.

Van Sanat Sokak'ta 91. haftasını tamamlayan VAHÖP, hak aramak ve haklı olduğuna olan inancını eylemleriyle ifade etmekten vazgeçmedi. Bu hafta VAHÖP adına Mazlumder Van Şube Yönetim Kurulu Üyesi Fuat DEĞER'in okuduğu basın açıklamasında; derin devlet ve Ergenekon'un kirli hesapları ve bunların ahlaksızlıkları teşhir edilmeye çalışıldı. Açıklamayı okuyan Değer, e-muhtıralarla, darbe geleneğinin farklı versiyonlarla devam ettirilmek istendiğini, bu amaçla "yargı"nın bunun için tetiklendiğini ve "kuvvetler çatışması" yaratılmak istendiğini belirtti.

Dinsel ve etnik ayrışmaların da tezgâhlandığını ama Müslümanların kardeşlik hukukunun buna izin vermeyeceğini de ifade ederken, ayrıca Urfa'da tekrar gündeme giren "AIDS'li kan" olayının bölgede yeni bir projenin mi yürütüldüğüne dair dikkatleri çeken bir vurguda bulundu. Bu soru işaretine kamuoyunun yönelmesini sağlamak ve bu ihmal ya da planın ne olduğuna yoğunlaşmak çağrısı dikkat çekiciydi.

Basın açıklamasının sonunda Emperyalist işgal şebekesine karşı HAMAS ve HİZBULLAH direnişi selamlandı, İslam ümmetinin onuru, yüz akı olduğu vurgulandı. Alkış ve sloganlarla topluluk 92. haftada buluşmak kararlılığıyla dağıldı. 

Basın açıklamasının tam metni:

BU MAYA BU TOPRAKLARDA TUTMAZ!

91 haftadır sürdürdüğümüz alan ve basın açıklamaları ile gerek başörtüsü gerekse diğer zulümler konusunda duyarlılığımız ve tepkilerimizi dile getirdik. Son zamanlarda giderek dozunu arttıran ve başörtüsünü düşman kategorisine koyan yaklaşım ve politikaların özellikle toplumu kamplaştırıcı ve ayrıştırıcı bir kasıt taşıdığı düşüncesi bize hiç yabancı gelmiyor. Ergenekon'a akrabalığı ile dikkat çeken bu politikaların germe ve manipüle etme amacıyla birlikte muharip bir tarzı olduğu gün gibi ortadadır.

Kirli devlet geleneğinin derinliklerden beslenerek ürettiği ahlaksız ve zalim bir oyun olan darbe mantığı, şimdi modern argüman ve araçlarla devam ettirilmeye çalışılmaktadır. E-muhtıralarla yokladığı süreçte kuvvetler ayrılığını, kuvvetler tahakkümüne, hatta kuvvetler çatışmasına dönüştürmek istemesi de bu mantığın ve bu varlık tanımlamasının bir sonucudur. Adeta bir yargı despotizmi oluşturulmak istenmektedir. Bununla birlikte bu ahlaksız ve zalim sistem, toplum genetiğine müdahale ederek dinsel çatışma ya da ötekileştirmeye ilaveten bir de etnik ayrıştırma projesinden de vazgeçmiş değildir. Balıkesir'de yaşanan linç olayı daha evvel Sakarya ve ondan önce de Kocaeli'nde yaşananlardan farksız değildir. Ama bu maya bu topraklarda tutmaz. Çünkü toplumu kaynaştıran kardeşlik ve dayanışma harcı, onların tahmin ettiklerinden çok daha ötelerde ve çok daha muhkemdir. Çünkü bu halklar, Allah'ın kendilerini kardeş kıldığına iman etmişlerdir.

Bu oyunu bozabileceğini düşündüğümüz ve bir olumluluk olarak gördüğümüz TRT yayınlarında – her ne kadar yeterli olmasa da- "Türkçenin yanı sıra farklı dil ve lehçelerde de yayın yapılabilir" ifadesinin eklenmesi konusunda AKP ve DTP mutabakatının,"Kürt Sorunu"nun çözümü noktasında olumlu bir adım olduğunu kabul etmek gerekir. Daha tutarlı ve kalıcı çabalar ortak akılla neden aşılamasın ki.

Sağlık konusunda bu ülkede yaşanan devrimin diğer alanlarda da sürmesini temenni ediyoruz. Özellikle hukuk ve eğitim alanında bu, hayati ve ertelenemez bir önemdedir. Ancak Urfa'da nükseden "hiv" virüsü skandalı, toplumun hayatını riske eden ciddi bir tehlike olmakla birlikte daha önceki virüs olayının da Urfa kaynaklı olması akla bazı soru ve şüphelerin de girmesini kaçınılmaz hale getiriyor.

Dünyada yaşanan bu kadar olumsuz ve karamsar tabloya rağmen, umudun ve direnişin onuru adına çok olumlu gelişmeler de olmakta, mazlum ve mustazaflar adına aydınlık günlerin meşaleleri de zulüm karanlığına projektör tutmaktadır. Hamas ve Hizbullah'ın Siyonist cinayet şebekesi İsrail' e karşı oluşturduğu direniş ve kardeşlik temelli dayanışma duvarının, İsrail ve yandaşlarını endişe denizinde boğacağına dair inanç ve umudumuzu dünyaya duyurmak isteriz. İslam ümmetinin onuru adına ortaya konulan bu yiğit şahitlik başımızın dikliği, alnımızın aklığıdır.

Yaşasın Hamas ve Filistin, Yaşasın Lübnan Hizbullahı. Yaşasın Direniş ve Zafer. Direnişe devam Hamas ve Hizbullah'a bin selam"

MAZLUMDER VAN ŞUBESİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ FUAT DEĞER

VAHÖP (VAN HAK ve ÖZGÜRLÜKLER PLATFORMU)

Gökkuşağı Derneği, İnsan-Der, Memur-Sen,

Mazlumder, Umut-Der, Anadolu Gençlik Derneği