"Var mı Daha Amerika'nın Gâvurluğundan Şüphesi Olan"?
"Elbette çoğumuz onu ta baştan beri gâvur olarak, büyük şeytan olarak biliyorduk. Fakat her şeye rağmen Amerika'nın gâvurluğu bugünkü kadar net ve görünür olmamıştır "
Doğru Haber Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş'ın yazısını iktibas ediyoruz:
Elbette çoğumuz onu ta baştan beri gâvur olarak, büyük şeytan olarak biliyorduk. Fakat her şeye rağmen Amerika'nın gâvurluğu bugünkü kadar net ve görünür olmamıştır zannedersem. Onun böylesine gâvurluğunu perdeleyen veya yorumlanabilecek durumlar söz konusu olabiliyordu. Aslında Amerika hep o gâvur Amerika'ydı fakat bazen Obama ve Clinton gibi başkanlar, bazen bayan bakanlar, bazen büyükelçiler gâvurluğunu perdeliyor veya geri plana atabiliyordu. Bu gibi durumlarda iyi niyetli yorumlar yapılabiliyordu. Suçu bazen Amerika derin devletine, bazen bir takım senatörlere, bazen fikir kulüplerine, bazen iş dünyasına ve patronlara atarak Amerika'nın tamamını gâvur yapmamaya çalışıyorduk. Bugün özellikle Amerika'nın bizzat kendisiyle birlikte başkanının gâvurluğu gizlenmeye gerek duyulmayacak şekilde tecessüm etmiş durumdadır. Türkiye Amerika tarafından hiç bir zaman böylesine bir tehdit ve dayatmayla karşı karşıya kalmamıştır. Şimdilik eksik olan tek şey sıcak bir savaştır. Onun haricinde her şey var. Görünen o ki bu dayatmaların çemberleri her gün biraz daha sıkacaktır. Türkiye'deki iktidarı devirmek için düşündüğü bütün planları art arda yürürlüğe koymaktadır. Her şeyden önce 15 Temmuz darbesinin merkez üssünün Amerika olduğunu bilmeyen yoktur. Sorumluları teslim etmeyi bırakın bununla ilgili Türkiye'de tutuklu bulunanların da kendilerine verilmesini açıkça dayatmaktadır. Mevcut problemlerin çözümü için Türkiye'den giden heyetin yeni dayatmalara muhatap olduğu ortaya çıkmıştır. Papazın serbest bırakılması tehditlerinin yanına daha birçok isimler eklenmiştir. Söylediğimiz gibi şimdilik sadece sıcak bir savaş ve çatışma durumunda değiliz, o kadar. Amerika adına onun silahlandırdıklarıyla savaşıyoruz. Fakat Amerika bize karşı böylesine savaş yürütüyor olmasına rağmen dövizin, özellikle doların yükselişini sadece bununla izah etmeye çalışmak da kolaycılıktır. Kolaycılıkla birlikte bir şey yapmamaya, beklemeye kilitlenme intibaı uyandırmaktadır. Türkiye böylesine net bir gâvur karşısında tutarlı siyaset üretmelidir. Her şeyden önce şimdiye kadar iktidara yakın duran ihale çevreleri risk almalı, bedel ödemeli ve hücumlara karşı koymalıdırlar. Her şehirde bunların kim olduğunu bilen insanımız ise bunun yakın takipçileri olmalıdırlar. Dogruhaber