Abdurrahman Dilipak
Ve bir cuma günü
Bir cuma günü yeni bir hükümet kuruldu.. Başörtülülerin kapısından içeri alınmadığı Çankaya’ya yeniden başörtülü bir hanımefendi oturacak. İmam Hatipli ve Kasımpaşalı uzun adam da Cumhurbaşkanı olarak, cumhurun başkanı ve orduların başkomutanlığı sıfatı ile ülkeyi yönetecek.. Gül’le başlayan süreç, Erdoğan’la devam edecek..
Başbakanlık koltuğuna ise Ahmet Davudoğlu oturuyor..
Yeni kabine, görevlendirmeden hemen sonraki ilk gün, cuma günü açıklandı ve hükümet programı üzerindeki çalışmalara başlandı..
Başdöndürücü bir hızla gelişiyor her şey.. CHP kendi can derdinde, kongre hazırlıkları ile meşgul. Aynı zaman diliminde, AK Parti kongresi yapıldı, Cumhurbaşkanlığı oldu, devir teslim gerçekleşti, başbakanlık için görevlendirme yapıldı ve bakanlar kurulu açıklandı. CHP kongresini yapana kadar, hükümet programı yapılacak ve güvenoylamasına gidilecek. Bu arada 30 Ağustos resepsiyonu gerçekleşecek..
Bu süreç içinde tek olumsuz şey, yemin töreni öncesinde CHP kanadında yaşananlar.. Bu kez bir adam, akılsızca siyasi ahlaka sığmayan bir şekilde, provokatif bir eylemle Meclis içtüzüğünü Çiçek’e fırlattı. Günler öncesinden genel kurula katılmayacaklarını açıklamışlardı, ama geldiler. Olay çıkarmak için bahane arıyorlarmış demek ki.. Sonra da olay çıkarıp ayrıldılar.
CHP bu, yine yaptı yapacağını.. Öfkesi aklından büyük kalabalıklar bu kez Merve Kavakçı’ya yaptıklarını yapamadılar, kendileri gittiler..
Bu sırada yaşananlar, TBMM tarihine bir utanç olarak hatırlanacak talihsiz bir hareket olarak kaldı. Sezer’in Ecevit’e Anayasa fırlattığında yaşanan krize benzer bir kriz de yaşanmadı..
CHP bu! Cumhurbaşkanını boykot ediyor, Başbakana saygı duymuyor, Meclis Başkanına içtüzüğü fırlatıyor, bakalım 30 Ağustos’ta ne yapacak!
Bu “zavallı”lıklarını bakalım, hükümet programı görüşülürken de sürdürecekler mi?
Bütün bunlar, milletin gözü önünde oluyor. Aslında olan, CHP’nin intiharından başka bir şey değil! Belki içlerinden birkaç akıl sahibi çıkar da, bu olanlar konusunda partisinin yöneticilerini uyarır. Yoksa bu gidişle CHP tabanı CHP’den uzaklaşmaya devam edecektir.. Çoğu kimse bu tükeniş, yenilgi ve utanca daha fazla dayanamaz..
CHP, geçmişini sırtına bir kambur gibi taşıyarak bir yere gidemez.. Bir gelecek tasavvuru da yok.. Bugün yaşananlar ise çaresizliklerini bütün çıplaklığı ile ortaya koymaya yetiyor.. Belki de bu durum, bu şaşkınlıklarının eseridir. Ne yapacağını bilemeyen insanların ruh hali ile hareket ediyor olsalar gerek.. Öfke aklı zail eder derler. Olan bu.. Kendi içlerindeki anlaşmazlıkların sebeb olduğu ruhi bunalımı, Meclis Başkanından çıkarmaya çalışıyorlar sanki!
Cemaatin durumu da pek farklı değil.. Bir yandan hâlâ akıl almaz işler peşindeler. Kendilerine yardım ederken bugün ayrılmak isteyen işadamlarına inanılmaz oyunlar oynuyorlar.. İçerideki elemanları vasıtası ile bilgi ve belge elde ederek, bakanlıklardaki adamları vasıtası ile, kimine maliyeden, kimine SGK’dan müfettişler göndertip adamları boğmaya çalışıyorlar.. Nasıl oluyorsa, Moğultay dönemi müfettişleri geliyor. Yanlarına da paralelci polisleri alıp terör estiriyorlar..
Nasıl oluyor bu işler hâlâ! Antalya’dan iki işadamı ile ilgili dosya var elimde..
Gülerce Zaman’dan ayrıldı, Dumanlı ise yeni bir sayfa açmak için geç kaldı.. Gül de paralel tezgaha gelmedi.. Ekmel projesi de tutmadı. AK Parti’den ayrılacakların gidecekleri bir parti de yok, yeni bir siyasi oluşum ise Uzan’ın Genç Partisi kadar bile başarılı olamaz. Böyle bir girişim, CHP ve MHP’nin oylarını aşağı çeker, kendileri de bir başarı elde edemez. Bu da AK Parti’nin işine yarar.. Kimse de yenilecek ata oynamak istemez..
Hem Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve MGK, paralel tehdit konusunu gündeme almışken ve operasyonlar sürerken yapacakları bir şey, gidecekleri bir yer yok. Ekim’de HSYK’daki paralel operasyonu da sonuçlandıktan sonra, paralelciler için yolun sonu gelecek. O zamana kadar zaten Asya Finans da çöker.. Paralel yapının bürokrasideki adamları deşifre oldu. Piyasa ve para ilişkileri de.. Bundan sonrası çok daha kolay olacak.
Paralel yapı giderek uluslararası desteğini de kaybediyor.. Pensilvanya’daki hocanın kerametleri ya da kehanetleri de bir işe yaramadı.. Ertelenen umutlar ve hayaller de artık kimseye umud vermiyor.. Bilmem tirajlara bakıyor musunuz, paralelci media kendi açıklamalarına göre, tirajlarının üçte birini kaybetti. Her hafta düşüş devam ediyor. Gerçekte ise aslında üçte iki tirajları buharlaştı. İstenmeden getiriyorlar gazetelerini, ama kimse bakmıyor bile. Eylül başında ise dananın kuyruğu kopacak. Okul, yurt, dershane kayıtlarındaki büyük düşüş sebebi ile yeni dönemin para girişi olmayacak. Bu, hem bu kurumlar hem de banka için bir son..
Aslında cemaatin başta Koçların bankası olmak üzere, başka bankalarda, yurtdışında da paraları var. Ama artık bütün para hareketleri izleniyor. Para toplayamadıkları gibi transfer ve dağıtılması da sorun haline geldi..
Bu arada yeni kabine açıklandı. Sürpriz yok. Hakan Fidan yerinde kalıyor.. Dışişleri Bakanlığına Mevlüt Çavuşoğlu geldi. Yalçın Akdoğan ve Numan Kurtulmuş başbakan yardımcısı olurken, Volkan Bozkır AB Bakanı oldu. Nureddin Canikli de Gümrük ve Ticaret Bakanı oldu. Hayırlı olsun..
Kabinede mini bir değişiklik var..
Akşam da AK Parti’de MKYK toplantısı var. 50 üyeli MKYK’da 19 üye yeniden belirlenecek..
Bugün 30 Ağustos. Devlet, hükümet, iktidar partisi, ordu için yeni bir gün Ve bakalım CHP burada da bir tatsızlık çıkarmadan yerinde durabilecek mi?
Bütün bu olanlar, milletimize memleketimize hayırlı, uğurlu olsun. Selâm ve dua ile..
yeniakit