Williams, Kardavi ve Türk Başörtüsü

Williams, Kardavi ve Türk Başörtüsü

Britanya Anglikan Kilisesi Piskoposu Rowan Williams, İslâm şeriatının bazı yönlerinin Birleşik Krallığa girdirilmesi önerisiyle ve böyle bir adımın kaçınılmaz olduğunu ifade ederek büyük bir tartışmayı körükledi.

MAZİN HAMMAD
Sanki piskopos, ‘İslâmcı bir uşakmış’ ve sanki İslâm, Britanya mahkemelerini işgal etmek ve devlet yasalarını iptal etmek için geliyormuş gibi Londra’da yer yerinden oynadı. Oysa keskin gözlü bu adamın bütün istediği; İslâm şeriatına, Britanya’daki sosyal kenetlenmenin gerçekleşmesine destek olacak yasal bir statü verilmesi. Zira oradaki Müslümanlar; konu evlilik, boşanma ve miras gibi özel konularla ilgili olduğu zaman Britanya hukuk sistemiyle muamele etmemekteler.

DİNLER ARASI HOŞGÖRÜNÜN ŞAHİDİ
Piskopos Williams’ın önerisini dikkate almak; başbakanın ofisinin açıklamakta gecikmediği gibi, şeriatı Britanya ulusal hukukuna karşı işleve koymak anlamına gelmez, ancak bu öneri piskoposun İslâm’ı ve Müslüman Britanyalıların sorunlarını anladığına şahittir, dinler arasındaki hoşgörüye ve birbirlerine saygının kaçınılmasızlığına inandığına delildir. Daha da önemlisi; İslâm şeriatının bazı yönlerinin yapılandırılması, Müslümanları, dinî ve kültürel velayet ile siyasî velayet arasında zor bir tercihten kurtarmaktadır. Piskopos Williams, bu alandaki çabasının Müslümanlar arasındaki çekişmelerle sınırlı olduğunu, ceza hukukunu ve zina, hırsızlık ve öldürmek gibi suçları kapsamadığını açıkladı. Dahası Britanya’da Ortodoks Yahudiler için özel bir haham mahkemesi var. O halde dinler arasındaki bu ayırımcılık niçin?
Piskoposun önerisine yönelik fırtınalı tepki son birkaç saat içinde Gordon Brawn hükümetinin işlediği tek hata olmadı. Zira Şeyh Yusuf El Kardavi, konferanslara katılmak için değil, tedavi olmak amacıyla Britanya vizesi alamadı. Bu durum her halükârda Britanya hükümetinin dar görüşlülüğünü, ABD ve İsrail baskılarına boyun eğdiğini gösteriyor. Şeyh Kardavi, 1995-97 yılları arasında Britanya’yı beş defa ziyaret etti.
Ayrıca 2004 yılında da ziyaret etmesinin yanı sıra iki yıl önce İstanbul’daki konferansa katılmak için Kardavi’nin ve eşinin biletlerini Britanya hükümeti ödemişti.

KARDAVİ, ILIMLILIĞIYLA BİLİNİRDİ
Dr. Şeyh Kardavi’nin 1995 yılından bu yana şehadet operasyonlarına yönelik tutumlarında ne değişti ki? Acaba Kardavi, direniş tercihini desteklediği ve İsrail’in Filistin halkının evlatlarına yönelik günlük operasyonlarını reddettiği için yanlış mı yaptı? Sonra Dr. Kardavi, ılımlılığıyla bilinir. Batı’nın ve Batı dışındaki bölgelerin son yıllarda maruz kaldığı bütün terör eylemlerini şiddetle kınamıştır.

TEŞEKKÜRLER TÜRKİYE
Dünyanın bir başka yerinde ve özellikle de Türkiye’de parlamento, üniversitelerde başörtü takılmasına izin veren yasayı geçirerek teşekkür edilecek bir başarı gerçekleştirdi. Hayata geçirilmesi durumunda bu önemli adım, Türk vatandaşlarının dinî ve bireysel özgürlüklerine saldıran laikçi eğitimlerden geri dönüşü temsil edecektir.

ÖĞRENCİLERİN TAHSİLİNİ KİM ENGELLEYEBİLİR?
Hangi şahıs; kız öğrencileri yüksek öğrenim hakkından mahrum bırakma otoritesine hangi hakla sahip olabiliyor? Dinî yükümlülüklerine bağlı bir kız öğrencinin ya ilim tahsili ya da başörtü gibi zalimce bir seçeneğin önüne konulması doğru mu?

TÜRKİYE İSLÂMÎ KİMLİĞİNE DÖNÜYOR
Görünen o ki; Türkiye, geçen yıllar boyunca ‘laikçilik bekçilerinin’ ektiği zulmü kaldırma ve müsadere edilen İslâmî kimliğine yeniden tutunma yönünde tedrici adımlarla yürüyor. Bizler cesareti ve nesnelliğinden dolayı Piskopos Rovan Williams’ı selamlıyor, ülkesinin hükümetinin Şeyh Kardavi’ye yönelik davranışını kınarken, Türkiye’de parlamentonun başörtü konusundaki başarısındaki dolayı ilim talebelerini kutluyor ve bunun etkilerinin yakın zamanda diğer devlet kurumlarına ulaşmasını istiyoruz.

Katar’da yayımlanan El Vatan gazetesi, 9 Şubat 2008, Arapça’dan çeviri: Halil Çelik / Vakit