Yalçın Küçük'ü nasıl bilirsiniz ?
CHP ile Ertuğrul Özkök'ün sahip çıkma kampanyası düzenlediği 'ulusalcı' Yalçın Küçük'ün bölücü günleri nedense görülmüyor...
Ergenekon'un 10'ncu dalga operasyonunda gözaltına alınan Prof. Dr. Yalçın Küçük, yapılan operasyonun anlamsız olduğunu vurgulamak için en çok kullanılan figürlerden biri oldu. Küçük'e CHP sahip çıkarken Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni, Küçük'ün 'deli' olabileceğini ancak Ergenekoncu olamayacağını yazdı.
Ergenekon soruşturmasının başından beri yürüttüğü avukatlığı son Ergenekon dalgasında da sürdüren CHP, PKK lideri Öcalan'a methiyeler dizen Küçük'e sahip çıktı.
Yolsuzluk dosyaları ile adından söz ettirerek bir anda Türk siyasetinin yükselen yıldızı haline gelen CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Küçük için basın toplantısı düzenledi ve soruşturma kapsamında gözaltına alınan Yalçın Küçük'ün tutuklanmasını kendilerini kimsenin izah edemeyeceğini söyledi. Küçük'e bir destek de Hürriyet Gazetesi Genel yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ten geldi. Küçük'ün Ergenekon'la suçlanmasını trajikomik bulduğunu yazan Özkök, "Ona "Deli" diyebilirsiniz. Ama Ergenekoncu demek bana saçma ve trajik geliyor." dedi.
Peki CHP ve Özkök'ün toz kondurmadığı Yalçın Küçük kim?
Yalçın Küçük; Atatürk'e hakaretler eden, terörist başına ve PKK'ya ise övgüler düzüp Kandil Dağı'na selam yollayan, "Kürtçülük Propagandası" yaptığı gerekçesi ile hapis cezası almış bir isim.
DEMİREL'E KIZDI ÖCALAN'A GİTTİ
1993 yılında Turgut Özal'ın ölümüyle Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı seçilmesini bahane ederek Türkiye'yi terk ederek Fransa'ya giden Yalçın Küçük'ün bu tarihten sonraki ilişkileri, bugün ona sahip çıkanlar tarafından nedense hep görmezden gelindi. Demirel'i bahane edip Türkiye'yi terk eden Küçük, 1993'de Bekaa Vadisi'ne giderek PKK'nın lideri Abdullah Öcalan ile görüştü. Karşılıklı yemek yiyip, Atatürk'e beraber hakaret ettiği Öcalan ile sıcak ilişki içinde olduğunu gösteren fotoğrafları medyaya yansıyan Yalçın Küçük'ün bir takım çevrelerce 'ulusalcı vatansever' sıfatıyla tanıtılması kafaları karıştıran bir başka husus olarak kaldı. Küçük'ün Öcalan'la görüşmesine takılan kulp ise; "Türk basınında Öcalan ile görüşen ilk gazeteci" oldu.
PERİNÇEK ÖCALAN GÖRÜŞMESİNE REFERANS OLDU
Profesör kimliğinin arkasına 'yazar' titri eklenerek kirli ilişkileri kamufle edilmeye çalışılan Yalçın Küçük'ün, PKK lideri Öcalan'ın baş danışmanlarından biri olduğu Ergenekon soruşturması ile birlikte ortaya çıkan eski PKK'lı gizli tanıklarca da itiraf edildi. Hatta bu danışmanlık öyle ileri noktalara ulaşır ki Küçük, Doğu Perinçek'in Öcalan'la görüşmesine aracılık eder. Öcalan'la görüşmek isteyen Perinçek'in talebini Öcalan'a şu cümlelerle iletir: "Doğu Perinçek gelmek istiyor. Ne dersin?" Bu ilişki için Emin Çölaşan'ın, "Yalçın Küçük PKK'dan para aldı" iddiasını Yalçın Küçük şiddetle reddetse de bu iddiayı Çölaşan dışında birçok isim dillendirir.
"SELAM BAŞ KALDIRAN KÜRDE"
Yalçın Küçük, Almanya'da gerçekleşen bir PKK toplantısında yaptığı ateşli konuşmada aslında gerçek kimliğini tüm çıplaklığı ile gözler önüne de sermiş oldu. Yazar Yalçın Küçük, terör örgütüne ve mensuplarına yağdırdığı övgüler,
Bu toplantıda binlerce PKK sempatizanının önüne, terör örgütünün sözde bayrağını temsil eden, 'yeşil tişört üstüne giydiği sarı kırmızı karışımı bir yelekle' çıkarak, en az onlar kadar PKK'lı olduğunu gösteren Küçük, Türkçe konuşmasını kâğıttan okuyarak bir de Kürtçe yapıyor.
"KÜÇÜK İLE ÖCALAN AYNI ÖRGÜTE ÜYE"
Bugün bir ulusalcı vatansever olarak lanse ettirilmeye çalışılan ve CHP'nin sahip çıktığı Yalçın Küçük'ün bölücülüğü destekleyen bu akıl almaz sözlerini, PKK'nın kurucularından itirafçı Selim Çürükkaya şöyle yorumluyor: Yalçın Küçük ile Abdullah Öcalan aynı örgütün üyeleridir." Kanal 7'de Erhan Çelik'e konuşan PKK itirafçısı Çürükkaya, Ergenekon terör örgütü ile PKK arasında önemli bağlantılara işaret ederek, bu bağlantıları sağlayan önemli isimlerin başında da Prof. Dr. Yalçın Küçük'ün geldiğini belirtiyor.
Türkiye'yi terk ettikten sonra iki kere Bekaa Vadisi'ne giden Yalçın Küçük, bu dönemde bir de PKK'nın resmi yayın organı olan MED TV'de programlar yapar.
BÖLÜCÜLÜKTEN ULUSALCI KANALA
Yurt dışında PKK propagandası yapıp örgütün televizyonlarında ekrana çıkan Küçük, 28 Şubat sürecinden sonra döndüğü Türkiye'de "Kürtçülük Propagandası" yapmaktan iki yıl hapis cezasına mahkum edildi. 2000 yılında tahliye olan Yalçın Küçük'e ekranını açan Türk televizyonu ise SKYTürk" Burada yaptığı programda, Türkiye'nin yakın tarihine ışık tuttuğunu öne sürerek 'soy sop' tahlili yapan Yalçın Küçük arada yazdığı kitaplarını da bazı basın organlarının desteğiyle çok iyi pazarlamaktan geri kalmadı.
Sivri çıkışları ile her zaman gündemde kalan Küçük, daha çok Türkiye'de yaptığı 'isimbilim' araştırmaları ile dikkatleri üzerinde toplamayı başardı. Yaptığı soy sop araştırması ile devlet kademesinde görevli birçok ismi, Sabetayist, Yahudi ve mason ilan etti. Şu anda Ergenekon Terör Örgütü'ne üye olmaktan yargılanan Prof. Küçük, bu araştırması ile devlet içindeki gizli yapılanmaları gün yüzüne çıkardığını öne sürmüştü.
"BU DEVLET VELİ KÜÇÜK'E DOKUNAMAZ"
Göğsüne vura vura yaptığı konuşmalarda "dediğim dedik" üslubundan geri adım atmayan Prof. Küçük, Ergenekon operasyonları ile birlikte çıktığı açık oturumlarda da farkını ortaya koydu. Tıpkı CHP lideri Baykal gibi Ergenekon örgütünü sonuna kadar savunan Küçük, bu iktidarın Veli Küçük'e asla dokunamayacağını öne sürecek kesin konuşsa da kendisine dokunulacağının sinyalini verdi. İlhan Selçuk, Kemal Alemdaroğlu, Doğu Perinçek gibi birçok tanınmış ismin gözaltından sonra konuşan Küçük, "Artık Kimsenin kendi durumundan emin olması mümkün değil." yorumunu yaparak kendisi ile ilgili kaygılarını da dile getirmişti.
Bazı basın organları ve ulusalcı çevrelerce eleştiri noktasında karar merci ilan edilen Yalçın Küçük'ün salvoları sadece bunlar değil. Spordan sanata, siyasetten soy kütüğüne kadar hemen her konuda bir fikri olan Yalçın Küçük, Türkiye'deki Osmanlı'dan kalma camilerin mimarisini eleştirmekten de geri kalmadı.
ERDOĞAN'I UZAKTAN MUAYENE ETTİ
Yalçın Küçük'ün son dönemlerde hedefinde olan isim ise Başbakan Erdoğan oldu.
Erdoğan'ın geçirdiği rahatsızlıklardan sonra uzaktan tedavi yöntemi ile Erdoğan'ın epilepsi hastası olduğunu iddia eden Yalçın Küçük, gözaltına alınmadan birkaç gün önce yaptığı açıklamada Erdoğan için 'küçük beyinli' hakaretini yapmıştı. Erdoğan daha önceden Küçük'e kişilik haklarına hakaret ettiği gerekçesi ile tazminat davası açmıştı.
Laik çevrelerde sevildiği kadar nefret de edilen Yalçın Küçük'e son zamanlarda en sert tepkiyi düzenlenen son operasyonda kendisi ile aynı saatlerde gözaltına alınan eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz gösterdi. İddialara göre polisler gözaltına alınan isimler arasında Yalçın Küçük'ün de olduğunu söyleyince Kemal Gürüz, "Şimdi ben bu p....k ile aynı örgütün mensubu muyum" cevabını verir.
ÖZKÖK'E GÖRE O BİR DELİ VE MASUM
Ergenekon Terör Örgütü'ne aynı paralellikte hizmet ettiği eski mensupları tarafından itiraf edilen PKK'nın beyin takımında yer aldığı iddia edilen Yalçın Küçük'e şimdi sahip çıma kampanyası başlatıldı. Hem de bu ülkenin anamuhalefet partisi ve en etkin medya organı tarafından. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Kimse Sayın Yalçın Küçük'ün haklı bir gerekçe ile tutuklandığını bize izah edemez. Bu ülkede şiddeti ve baskıyı yargıyı kullanarak uygulayan AKP Hükümetidir" tepkisi ile Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün kendisini eleştirse de sahip çıktığı, evi aranırken içinin sızladığı Yalçın Küçük için, "Ona 'Deli' diyebilirsiniz. Ama Ergenekoncu demek bana saçma ve trajik geliyor." sözlerine Küçük'ün geçmişine bakarak istenilen kulpun takılması kaçınılmaz değil.
Hatırlatmalar bizden, takdir kamuoyunun"
HABER 7