Yanlış Ata Oynuyorlar
The Guardian :Abbas'ı tutan ABD ve İsrail, Filistinlilerin Fetih'i Amerikan kuklası gibi gördüğünü ve Hamas'ın sevildiğini anlamıyor
Azzam Tamİmİ
Gazze'ye her gün yapılan kanlı saldırılar, Batı Şeria'nın kasaba ve köylerine baskınların tekrar başlaması ve Doğu Kudüs'te 300 ev inşa edilmesi planı, Annapolis'e katılan Arapların pek de beklemediği kadar hızlı alınan sonuçlardı. İsrail'in bu uygulamaları, Annapolis'te yüzlerinden gülücük eksik olmayan Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ı ve takım arkadaşlarını bile şaşırtmış olmalı. Annapolis'teki resepsiyonları televizyondan izleyen herkes, Filistin heyetinin üyelerinin İsrail heyeti üyelerini sıcak bir biçimde kucakladığını, Arap delegelerinse belli bir mesafeden onları seyrettiğini görme fırsatını buldu. Yüzlerdeki gülümsemeler bir kutlama atmosferini yansıtıyor ve ufukta beklenmedik bazı değişimler belirdiğine dair iyimserlik ifade ediyordu.Gerçekse başka. Annapolis esasen iki şeyle ilgiliydi: Birincisi, Gazze'ye yönelik yaptırımların sürdürülmesi ve Hamas üzerindeki baskının artırılması. İkincisiyse, uzun süre önce vefat edip gömülmüş Yol Haritası'nı tekrar yürürlüğe koymak.
Gazzeliler Fetih'i suçluyor
İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Ocak 2006'daki seçimleri Hamas'ın kazandığını öğrenir öğrenmez iki komite kurdu ve onları meseleyi tahlil edip kendisine tavsiyelerde bulunmakla görevlendirdi. 'Kâbustan farksız' bu gelişmeyle en iyi nasıl başa çıkılabileceğine dair öneriler üretmelerini istiyordu. Emekli Tümgeneral Giora Eiland'ın (kendisi aynı zamanda İsrail ulusal güvenlik konseyinin eski başkanı ve başbakanın ulusal güvenlik danışmanıdır) başkanlığındaki komite, yeni bir gerçekliğin ortaya çıktığı ve İsrail'in çıkarlarına en çok hizmet edecek tavrın, seçim başarısıyla işgal altındaki topraklarda Filistinlilerin çoğunluğu adına konuştuğunu kanıtlayan Hamas'la bir tür uzlaşmaya varmak olduğu sonucuna vardı. Tuhaf bir şekilde General Eiland, sayıları giderek artan Amir Peretz gibi İsrailli siyasetçilerle birlikte, İsrail'den Hamas'la müzakere etmesini istiyordu.
Diğer komiteyse Olmert'in Hamas'ı devirmek için tek seçeneğinin Abbas'ı güçlendirmek olduğu sonucuna vardı. Olmert ikinci komitenin tavsiyelerini tercih etti ve kısa süre sonra Ortadoğu Dörtlüsü'nün de sahip çıkacağı üç nokta öne sürdü: Hamas'a kapıyı kapatmak, ABD'nin de desteğiyle uluslararası toplumu Hamas'ı boykota sevk etmek ve Hamas'a oy verdiler
diye Filistinlileri cezalandırmak.
Görünen o ki, yaptırımlar politikasını oluşturanlar pek az ders aldı. ABD ve İsrail yaptırımların işe yaradığını ve Hamas'ın destek yitirdiğini sanıyor. Washington'daki siyasi karar mercilerinin iyimser düşünce ve yanlış bilgilendirmeyle yönlendirildiği, yani yanlış yönlendirildiği açıkça ortada. Hamas'ın popülaritesinin azaldığına dair hiçbir kanıt yok. Tam tersine Gazze halkı mevcut krizden dolayı Hamas'tan çok Abbas'ı suçluyor. Gazze ekonomisinin durumu gerçekten de iç açıcı değil. Pek az insan gıda, ilaç veya yakıt kıtlığından dolayı Hamas'ı suçluyor, fakat büyük çoğunluğu Abbas'ın adamları işbaşındayken esamisi okunmayan güvenlikten dolayı Hamas'a müteşekkir. Ekonomik durum Batı Şeria'dan daha kötü değil. Fakat Gazzelilerin büyük bölümü güvensizlik hissediyor. Her gün çok sayıda Filistinli İsrail veya Filistin Yönetimi tarafından tutuklanıyor; öte yandan elini kolunu sallayarak dolaşan haydutlar, saldırılarıyla halka rahat vermiyor.
Birçok Fetih yandaşı Ramallah hükümetini dışarıdan gelenlerden menkul bir çete olarak görüyor. Bu hükümetin yerine başka bir hükümet kurulmasını yüksek sesle dile getiren Fetih liderlerinin sayısı son günlerde giderek artıyor. Ramallah'ta Fetih'e bağlı El Aksa Şehitleri Tugayı'nın yayımladığı bir bildiri, Feyyad hükümetini İsrail ve ABD'nin kuklası olarak niteleyecek kadar ileriye gitti.
BM'deki Filistin Yönetimi temsilcisinin (ki kendisi Fetih üyesi değil) son fiyaskosu (BM Genel Kurulu'nu Hamas'ı 'yasadışı milis' ilan eden bir karar almaya çağırdı), birçok Fetih yandaşını bu adamın kimin adına konuştuğunu sormaya sevk etti. Fetih'in imajını hiçbir şey, hareketin hayata geçireceği söylenen reform projesinden daha fazla zedeleyemez; proje ABD Kongresi tarafından görevlendirilen ve bu amaçla sık sık Batı Şeria'yı ziyaret eden Dennis Ross'un himayesinde yürütülüyor.
Abbas artık daha da güçsüz
Amerikalıların ve İsraillilerin, Annapolis'ten sonra Abbas'ın çok daha zayıf bir adam haline geldiğinin zerre kadar farkında olup olmadığını merak etmemek elde değil. Hem Filistinliler hem de Araplar, Abbas'ın Annapolis'te büyük umutlar yaratıp bilerek veya bilmeyerek kendilerini kandırdığını düşünüyor. Mısırlılar ve Suudilerin, Gazzeli hacıların Refah geçiş kapısı (Hamas'ın haziranda Gazze'nin kontrolünü ele geçirmesinden hemen sonra kapatılmıştı) üzerinden Mekke'ye yolculuk etmesi konusunda Hamas liderliğiyle anlaşarak Abbas'a ciddi darbe vurduğu açık. Abbas'ın başbakanı Selam Feyyad, hacıların İsrail üzerinden Batı Şeria'ya, oradan da Ürdün üzerinden Suudi Arabistan'a gidebilmesi için gereken düzenlemeleri yapmıştı halbuki; bununla kendisinin yetkili, Hamas'ın yetkisiz olduğunu kanıtlamaya çalıştı. Feyyad'ın komplosu işe yaramadı.
Pembe gözlüklerin yanılttığı İsrailliler ve Amerikalılar, kaybeden ata oynuyor. Mevcut çıkmazdan kurtulmanın tek yolu, Filistin Yönetimi'ni yeni bir Lahad varlığına dönüştürme politikasını terk edip Hamas'la bir uzlaşma noktası aramaktır. Hamas'la önkoşullar öne sürmeksizin konuşulmalı.
Şalit tutsaklarla takas edilmeli Bir dizi meselenin acilen halledilmesi gerek. İlk sorun İsrail askeri Gilad Şalit. Şalit'le Filistinli tutsakları (şu an İsrail'in elinde 12 bin tutsak var) takas ederek, daha ileri adımlar için zemin oluşturulmalı. İkincisi, yaptırımlar ve toplu cezalandırma rejimi sona erdirilmeli. Bu, bir sukünet döneminin parçası olarak müzakere edilebilir; bu dönemde Gazze'den roket saldırıları ve Batı Şeria'daki Filistinli eylemcilere yönelik baskılar durdurulabilir. Bu süreçte alınacak bir dizi önlem iki tarafın uzun vadeli bir ateşkesi, nihayetinde tümüyle 1967 savaşı öncesi sınır hatlarına çekilmesini müzakere edebilmesini sağlamalı.
Hamas burada ve hiçbir yere gitmiyor; ihtilafı çözmek isteyenlerin Hamas'ın kapısını çalmaktan başka seçeneği yok.
radikal