Yargıya neşter şart
Hukukçu dernekleri ve öğretim üyeleri, HSYKyı 20 gündür esir alan ve yargıyı kilitleyen YARSAV üyelerinin tavırlarının, yargıda acil reform yapılmasının gerekliliğini ortaya koyduğunu söylediler.
Bazı HSYK üyelerinin Ergenekon savcılarını değiştirme inadı, Anayasa Mahkemesi'nin mayın yasasını iptali, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in siyasetçi gibi yaptığı konuşmalar, yüksek yargıda reform ihtiyacını bir kez daha gündeme getirdi. Yargıya neşter vurulmasının şart olduğunu belirten hukukçular, yargıyı demokratikleştirecek bir anayasa yapılması ve yüksek yargı organlarının üyelerinin seçimle işbaşına getirilmesi gerektiğini vurguladılar.
"YARGIDA KAST SİSTEMİ VAR"
Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Küçük, Vakit'e yaptığı açıklamada, Türk yargı sistemine tam bir kast sisteminin hâkim olduğunu söyledi. Yargı organlarının milli iradeye göre şekillenmesi gerektiğini belirten Küçük, "Kast sistemi vardır. Çünkü, Yargıtay ve Danıştay, HSYK'yı oluşturuyor. HSYK onların atamalarını yapıyor. Yani al gülüm ver gülüm meselesi var. Biz buna kast sistemi diyoruz. Bu, demokratik sistemlerde emsali bulunmayan bir sistemdir" dedi. Çözümün yargıda seçimle işbaşına gelen karma sistemde olduğunu belirten Küçük, şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanı, Yargıtay, Meclis ve hükümet HSYK'ya üye seçebilmelidir. Böylece Kurulun, farklı eğilim ve düşüncedeki insanların bulunmasıyla demokratikleşmesi sağlanacaktır. Önemli olan halkın iradesinin oraya yansımasıdır."
"HSYK'NIN YAPISININ DEĞİŞTİRİLMESİ ZARURİ"
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Şentop ise yargının hükümete karşı bağımsız, resmi ideolojiye ise tam bağımlı olduğunu belirterek, "HSYK üyelerinin tavrı, yargıda bir kast sisteminin göstergesidir" dedi. Yüksek yargıda siyasallaşmış bürokrasisinin etkinliğinin zararlı olduğuna dikkat çeken Şentop, şunları söyledi: "HSYK'nın yapısını değiştirmek, yüksek yargının emrinde bir kurum olmaktan çıkartmak, yerel mahkemelerde görev yapan hâkim ve savcılara Kurul bünyesinde kontenjan ayırmak, yargı dışından bağımsız üyeler atamak, üye sayısını artırmak ve en azından bir kısım üyelerinin seçiminde TBMM'yi etkin kılmak ertelenemez bir zarurete dönüşmüştür."
"İLAÇ YETMEZ, YARGIYA NEŞTER ŞART"
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bekir Berat Özipek, son dönemde yargının tamamen siyasallaştığını belirterek, "Bundan sonra HSYK'nın hiçbir kararına güvenilemez" dedi. Anayasa Mahkemesi'nin başörtüsü ve 367 kararını ve HSYK'nın Savcı Ferhat Sarıkaya kararını hatırlatan Özipek, "HSYK ne yönde karar verirse versin artık önemi yok. Artık her şeyin ayan beyan ortada olduğu bir süreçteyiz. Türkiye oligarşiden demokrasiye geçmeye çalışıyor; yargı bürokrasisi direniyor. Bu yapısıyla yargı, sadece demokrasinin değil, adaletin de önünde ciddi bir engel. Yargıyı demokratikleştirecek bir anayasa yapmalıyız. Öyle yarısını falan değil, yüksek yargının tamamını seçimle göreve getirelim. Ergenekon ısrarı, yargıdaki hastalığı açıkça gösterdi. Bu saatten sonra ilaç kar etmez. Neşter vurmak şart" diye konuştu.
Vakit