Yasakçıların Çırpınışları Beyhudedir (FOTO)
SBP'nin 126. Başörtüsü Eyleminde silahlı bürokrasi, yüksek yargı oligarşisi, militarist toplum örgütleri, rektörler ve kartel medyasının basörtüsü üzerinden İslam’a saldırılarını sürdürdükleri dile getirildi.
SAKARYA BAŞÖRTÜSÜ PLATFORMU 126. BASIN AÇIKLAMASI
“YASAKÇILARIN ÇIRPINIŞLARI BEYHUDEDİR! ”
SAKARYA- SBP'nin 126. Başörtüsü Eyleminde silahlı bürokrasi, yüksek yargı oligarşisi, militarist toplum örgütleri, rektörler ve kartel medyasının basörtüsü üzerinden İslam’a saldırılarını sürdürdükleri dile getirildi. Müslümanlar, meselelerin çözümünde inisiyatifi ele almaya, dayanışma ve mücadeleye çağrıldı.
Sakarya Başörtüsü Platformu 126. basın açıklamasını gerçekleştirdi. SABED (Sapanca Bilgi Eğitim ve Dayanışma Derneği) Üyesi Ömer SEVİM; “Silahlı bürokrasi; yasakçı tavırlarının toplumun tüm katmanlarında iyi bilindiğini ifade ediyor ama başörtüsü peş peşe çıkan paramiliter çeteler ağının üzerini örtmeye yetmiyor.” cümleleriyle başladığı açıklamasında yüksek yargı oligarşisinin “ortaçağ karanlığı” sözleriyle İslam’a saldırılarını sürdürdüğünü ifade etti. Açıklamada, militarist toplum örgütlerinin darbe planlarının deşifre olduğu, provokatif eylemler yaptıkları, tüm bunlar karşısında adalet talep etmesi gerekenlerin ise militarist tahakkümü kırmak için mücadele etmek yerine toplumun inançlarını yasaklamaya çalıştıkları dile getirildi.
SEVİM; Onbinlerce insanın mağdur edilmesine neden olan bir zulmün küçük bir sorunmuş gibi gösterilmeye çalışıldığını belirterek, Müslümanların inandığı değerlerin parçalara ayrılmayacağını şu sözlerle ifade etti: “Müslümanların değerleri namaz, oruç, başörtüsü vs. gibi parçalara ayrılamaz. İslam bizler için hayatın içinde bir bütün olarak yaşanması gereken bir dindir. Bu konuda kimseden akıl almaya ihtiyacı olmayan Müslüman halkımız başta başörtüsü olmak üzere kendisini ilgilendiren her konuda yine kendi örfüne uygun çözümleri bulmaya muktedirdir. Yasakçıların çırpınışları ise beyhudedir. Darbe düzenini kurtarmaya ne paramiliter örgütlerin ne de kukla yasakçıların gücü yetecektir!”
Açıklama;“Sakarya Başörtüsü Platformu olarak, Sakarya’nın ve Türkiye’nin tüm erdemli insanlarını; bir kez daha, yasakçılara boyun eğmemeye, toplumsal gerginlik çıkarma senaryolarını bozmak için net bir duruş takınmaya ve temel sorunlarımızın adalet ve özgürlük zemininde kalıcı çözümlere kavuşturulabilmesi için inisiyatif almaya, dayanışmaya, mücadeleye çağırıyoruz.” cümleleriyle sona erdi.
Başörtüsü eylemi boyunca “Başörtüsüne Özgürlük! Hemen, Şimdi!” “Başörtüne Sahip Çık”, “Yasak Sürüyor; (D)uyuyor musunuz?”, “Sen Değilsen Kim? Şimdi Değilse Ne Zaman?” yazılı dövizler ve “Başörtüsü İslamın Emri, Müslüman Kadının Kimliğidir” , “Tevhid – Adalet – Özgürlük” yazılı pankartlar taşıyan platform mensupları eylem boyunca “Yasakçılar Halka Hesap Verecek” ve “Uyan, Diren, Özgürleş” sloganları atıldı.
Sakarya Başörtüsü Platformu 126.Basın Açıklaması
YASAKÇILARIN ÇIRPINIŞLARI BEYHUDEDİR!
Başörtüsü yasağı; bu ülke gerçeğini net biçimde anlamak için bir nevi turnosol kağıdı oluyor. AKP ve MHP’nin getirdiği ve nihayetinde tarafımızdan kabul görmeyecek bir kışla usulü bağlama şeklini sadece kampüsle sınırlayan çözüm önerisi dahi nasıl bir ülkede yaşadığımızı anlatmaya yetiyor. Silahlı bürokrasisinden yüksek yargı oligarşisine, halka muhalefet partilerinden militarist toplum örgütlerine, hukuksuzluğu savunan barolardan yasakçılık çığırtkanlığı yapan rektörlere, kapitalist sermayeden kartel medya ulemasına kadar aynı yalanları tekrarlayan azgın azınlık; başörtümüz üzerinden İslam’a saldırmaya devam ediyor.
Silahlı bürokrasi; yasakçı tavırlarının toplumun tüm katmanlarında iyi bilindiğini ifade ediyor ama başörtüsü peş peşe çıkan paramiliter çeteler ağının üzerini örtmeye yetmiyor. Darbe dönemlerinde emir altına girmekte, Şemdinli davasının sümen altı edilmesinde beis görmeyen yüksek yargı oligarşisi; dinimize yönelik “ortaçağ karanlığı” ifadesini kullanıyor ve hukuksuz bir yasağı militanca savunuyor. Halka muhalefet partileri; seçimlerle oturamadıkları koltuklara askeri darbelerle oturma hevesiyle başörtüsüne muhalefette sınır tanımıyor. Seçim zamanı başörtüsü dağıtıp, “sorunu ancak biz çözeriz” diyenler; başörtülü hanımların başlarını açmasını çözüm önerisi olarak getirme cüretini kendilerinde bulabiliyor. Başörtülüleri parti toplantısından kovanlar; Rabb’imizin binlerce yıldır şüphe götürmemiş örtünme emrini yok saymak için dinimizi tahrif etmeye çabalıyor.
Militarist toplum örgütleri; Ergenekon çetesiyle deşifre edilen darbe planlarının kuklası olmaya devam ediyor. Toplumu kamplaştıran söylemlerden itina etmedikleri gibi; meydanlarda örtü yakarak provokatif eylemlere girişiyorlar. Adalet talep etmesi gereken bazı barolar, hukuksuz bir yasağı yasal göstermek için kanunlara takla attırıyorlar. Hukuk sistemi üzerindeki militarist tahakkümü kırmak için mücadele etmek yerine toplumun inançlarını yasaklamayı meslek ediniyorlar.
Eğitimde her türlü özgürlüğü savunması gereken eğitim sendikaları; kime muhalefet edeceğini unutmuş bir halde yasakçılara taşeronluk yapıyor. Adalet ve özgürlük olmadan bilim yapılamayacağını öğrenememiş cahil profesörler; derslere başörtülü öğrenci almayacaklarını, başını açmamakta ısrarcı davrananlara düşük not vereceklerini söylüyor. Kimisi ise “başörtüsünü kazaya bırakmak gibi” kimsenin aklına gelmeyen çözümler sunuyor!
Kapitalist sermayenin sözcüleri on binlerce insanı mağdur etmiş bir zulmü, küçük bir sorunmuş gibi göstermeye çalışıyor. Darbe çığırtkanlığında öncülüğü kimseye kaptırmayan kartel medya; 28 Şubat sürecinde olduğu gibi peş peşe provokatif haberler yapıyor. İnsanların örtünmesi ya da namaz kılması suçmuş gibi sunuluyor. Başörtülüler ve başı açıklar gibi ayrımcılık kokan haberlerde, başörtüsünün baskı oluşturacağını söyleyerek, başörtülülere baskı yapılmasını savunuyor. Buna karşı başörtüsünü savunduğu için Ali Nesin’e yapılan baskıyı görmezden gelebiliyor.
İyi bilinmesini istiyoruz ki; başörtümüz, bizim için dinimizin bir gereği ve İslami “hayat tarzı”mızın somut bir göstergesidir. Müslümanların değerleri namaz, oruç, başörtüsü vs. gibi parçalara ayrılamaz. İslam bizler için hayatın içinde bir bütün olarak yaşanması gereken bir dindir. Bu konuda kimseden akıl almaya ihtiyacı olmayan Müslüman halkımız başta başörtüsü olmak üzere kendisini ilgilendiren her konuda yine kendi örfüne uygun çözümleri bulmaya muktedirdir. Yasakçıların çırpınışları ise beyhudedir. Darbe düzenini kurtarmaya ne paramiliter örgütlerin ne de kukla yasakçıların gücü yetecektir!
Tüm bu kuru gürültünün ortasında, Sakarya Başörtüsü Platformu olarak, Sakarya’nın ve Türkiye’nin tüm erdemli insanlarını; bir kez daha, yasakçılara boyun eğmemeye, toplumsal gerginlik çıkarma senaryolarını bozmak için net bir duruş takınmaya ve temel sorunlarımızın adalet ve özgürlük zemininde kalıcı çözümlere kavuşturulabilmesi için inisiyatif almaya, dayanışmaya, mücadeleye çağırıyoruz.
Sakarya Başörtüsü Platformu adına SABED (Sapanca Bilgi Eğitim ve Dayanışma Derneği)
www.basortusuplatformlari.org
www.ozgurder.org