Yazıcıoğlu'nun 1 Mayıs yorumu
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, 1 Mayısla ilgili olarak, ''İktidarın iktidar gücünü ispatlaması, bazı işçi temsilcilerinin devletin karşısında gücünü ispata kalkışması doğru değil. Bu akılsızlığın bedelini işçilerimiz ve milletimiz ödedi'' dedi.
Yazıcıoğlu, Aktif Metropolitan Otel'de gazetecilerle kahvaltılı basın toplantısında bir araya geldi.
İngiltere'ye gerçekleştirdiği ziyarete değinen ve İngiltere Parlamentosunda yaptığı konuşma hakkında bilgi veren Yazıcıoğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.
Dışarından bakıldığında, Türkiye'nin küresel aktör olma potansiyelinin görüldüğünü anlatan Yazıcıoğlu, Türkiye'nin AB ya da Büyük Ortadoğu Projesi gibi dış kaynaklı organizasyonlarda figüranlığa müsait olmadığını ifade etti.
Yazıcıoğlu, ''Türkiye'deki gündem, enerjisini içeride tüketmesine neden oluyor. Enerjisini içinde harcayan Türkiye, kendi merkezli dünya gündemi oluşturma şansına sahip değildir'' dedi.
Son zamanlarda bazı provokatif olaylar yaşandığını ve partisinin bu olaylarla ilişkilendirilmek istendiğini savunan Yazıcıoğlu, ''Bu çabalar hiçbir zaman başarıya ulaşamayacaktır. İdeolojik hırsını yenememiş, 1974, 1975'lerde kalmış fikir kelaynağı durumunda olanlar, aynı görüşleri tekrar edip duruyor'' diye konuştu. Yazıcıoğlu, özellikle gençlerin oyuna gelmemesine dair telkinlerinin bazı çevreleri rahatsız ettiğini söyledi.
Gençlerin, nereden gelirse gelsin kanunsuz eylemlerin dışında kalmasını ve sorunun parçası olmamalarını isteyen Yazıcıoğlu, ''Provokatörler her zaman şuurludur. Onlar zarar görmezler. Tahrik ettiği kitleler zarar görür. Biz, Türk gençliğini yeniden bu girdaba sokmamak için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaya çalışıyoruz'' diye konuştu.
İngiltere ziyareti öncesinde Hrant Dink cinayeti davasının sanıklarıyla ilişkilendirildiğine ilişkin haberleri anımsatan Yazıcıoğlu, bu haberlerin asılsız olduğunu yineledi.
Yazıcıoğlu, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinde yapılan değişiklikle ilgili olarak da batının Türkiye'ye çifte standartlı bir baskısının söz konusu olduğunu söyledi. Benzer cezai yaptırımların Avrupa ülkelerinde de olduğuna işaret eden Yazıcıoğlu, ''Batı, neden sövme kültürünü burada yerleştirmeye çalışıyor?'' dedi.
Muhsin Yazıcıoğlu, 1 Mayıs'ta yaşanan olaylarla ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine de şunları söyledi:
''Abes bir şey bunlar. Toprağın uyanışı, barış kardeşlik olan Nevruz'u kabusa dönüştürüyoruz. İşçi sorunlarının gündeme getirileceği 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı da yine her yıl kabusa dönüştürmeyi başarıyoruz. Bayramsa bayram gibi kutlanmalı. Gerçek işçi temsilcilerinin, işçi bayramını ısrarla gerginlik sebebine dönüştürerek, eylem gününe dönüştürmesini doğru bulmuyorum. Taksim'de ilk defa toplantı, kutlama yapılmıyor. 1 Mayıs'ta da olsa ne çıkar? Hükümetin Taksim Meydanı ile ilgili bu kadar büyük hassasiyet göstermesini anlamıyorum. Eğer Taksim Meydanı'nın gerçekten güvenliğe uygun olmadığı, provokasyonlarla ilgili bilgi edindiyse iktidar ve bunu işçi temsilcilerine bildirdiyse, o zaman da işçi temsilcilerinin gösterilen alanda bu kutlamaları yapmasının ne zararı var? Bunu bir hodri meydan haline dönüştürerek, iktidarın iktidar gücünü ispat etmesi, bazı işçi temsilcilerinin de kendilerini devlet karşısına koyarak gücünü ispat etmeye kalkışması doğru değil. Çünkü bu akılsızlıkların bedelini işçimiz ve milletimiz ödemiştir. İktidar bu süreci iyi yönetememiştir.''