Zaman Gazetesi ALi Kırcaya Yüklendi
Zaman Gazetesi ALi Kırcaya Yüklendi
Ali Akkuş/Zaman
Ali Kırca gizli kamerayla yeniden iş başında
Show TV'ye geçen Ali Kırca, farkını göstermeye başladı. Patronluğunu yaptığı haber merkezi, gizli kamerayla yine iş başında. Bu kez farklı davranıyorlar.
Geçmişte olduğu gibi kasetler servis usulü gelmiyor. Biraz emek sarf ediyor, gizli kamera kullanıp insanları tuzağa düşürüyorlar. ATV'den Show'a geçince 'Haberin merkezi' sloganını kullanamadıklarını duyuyoruz. Fazla slogan aramalarına gerek yok. Yaptıkları, kendilerini ele veriyor. 'Haberin merkezi' sanki 'ihbar merkezi' gibi.
Bir hafta önce Haseki Hastanesi'ne gitmişler. Hastalara derman olmak için koşuşturan bir-iki sağlık görevlisini gizli kameraya almışlar. Neymiş efendim, kamuda başörtülüler çalışıyormuş. Başörtülü personelin yüzünü buzlayıp veriyorlar. Görüntülerin üzerine 'Yargı, kamusal alan, karar vb.' kelimelerden oluşan metin döşenmiş. Kurgu tam ilgili yerlerin dikkatini çekecek şekilde ayarlanmış. Meselenin vahamet derecesini artırmak için 'yeminli hükümet karşıtı' olarak bilinen bir tabipten de görüş alınmış.
Öğrendiğimize göre, gizli çekim bir hafta önce yapılmış. Elde mikrofon hırsız kovalar gibi koşuşturma görüntüleri yeni çekilmiş. Kırca merkezinin elemanı, utanmasa mikrofonu bayanın kafasına vuracak. Bir bayanın haber diye başka bir kadını taciz etmesi anlaşılır gibi değil. Gizli görüntülerde tanınmasın diye yüzlerini buzladıkları insanları, açık çekimde deşifre ediyorlar.
İnsanların gizli kamerayla tuzağa düşürülüp deşifre edilmesine karşı çıkmak gerekiyor. Ali Kırca aslında bu konuda empati yapabilecek biri. Gizli çekilmiş görüntüler başını çok ağrıtmıştı. Ayrıntıya girmeye gerek yok. Bilen biliyor. Kırca'nın görüntülerinden sonra birileri arkasından kamerayla koşup, 'Sayın anchorman, bu ne iş, her gün halkın karşısına çıkan biri böyle şeyler yapar mı?' diye sorsa ne hissederdi? Meselenin vahametini göstermek için, Kırca konusunda uzman birinden görüş alınsa yakışır mıydı? Tabii ki hayır. O dönem kimse bunu yapmadı. Herkes 'gizli kameraya hayır' diyerek meseleye soğuk durdu.
Görüyoruz ki Kırca ve ekibi durumdan vazife çıkarmaya hazırlanıyor. Eski patronu Dinç Bilgin, 28 Şubat'ta nasıl kullanıldıklarını anlattı. Sıra Ali Kırca'da. Demokrasiye balans ayarı yapanlara nasıl yardım ve yataklık ettiğini hâlâ söylemedi. Yine demokrasiyi yok etmek isteyenlere malzeme taşıyor. Ama Türkiye bunu yutmuyor.
Ali Kırca gizli kamerayla yeniden iş başında
Show TV'ye geçen Ali Kırca, farkını göstermeye başladı. Patronluğunu yaptığı haber merkezi, gizli kamerayla yine iş başında. Bu kez farklı davranıyorlar.
Geçmişte olduğu gibi kasetler servis usulü gelmiyor. Biraz emek sarf ediyor, gizli kamera kullanıp insanları tuzağa düşürüyorlar. ATV'den Show'a geçince 'Haberin merkezi' sloganını kullanamadıklarını duyuyoruz. Fazla slogan aramalarına gerek yok. Yaptıkları, kendilerini ele veriyor. 'Haberin merkezi' sanki 'ihbar merkezi' gibi.
Bir hafta önce Haseki Hastanesi'ne gitmişler. Hastalara derman olmak için koşuşturan bir-iki sağlık görevlisini gizli kameraya almışlar. Neymiş efendim, kamuda başörtülüler çalışıyormuş. Başörtülü personelin yüzünü buzlayıp veriyorlar. Görüntülerin üzerine 'Yargı, kamusal alan, karar vb.' kelimelerden oluşan metin döşenmiş. Kurgu tam ilgili yerlerin dikkatini çekecek şekilde ayarlanmış. Meselenin vahamet derecesini artırmak için 'yeminli hükümet karşıtı' olarak bilinen bir tabipten de görüş alınmış.
Öğrendiğimize göre, gizli çekim bir hafta önce yapılmış. Elde mikrofon hırsız kovalar gibi koşuşturma görüntüleri yeni çekilmiş. Kırca merkezinin elemanı, utanmasa mikrofonu bayanın kafasına vuracak. Bir bayanın haber diye başka bir kadını taciz etmesi anlaşılır gibi değil. Gizli görüntülerde tanınmasın diye yüzlerini buzladıkları insanları, açık çekimde deşifre ediyorlar.
İnsanların gizli kamerayla tuzağa düşürülüp deşifre edilmesine karşı çıkmak gerekiyor. Ali Kırca aslında bu konuda empati yapabilecek biri. Gizli çekilmiş görüntüler başını çok ağrıtmıştı. Ayrıntıya girmeye gerek yok. Bilen biliyor. Kırca'nın görüntülerinden sonra birileri arkasından kamerayla koşup, 'Sayın anchorman, bu ne iş, her gün halkın karşısına çıkan biri böyle şeyler yapar mı?' diye sorsa ne hissederdi? Meselenin vahametini göstermek için, Kırca konusunda uzman birinden görüş alınsa yakışır mıydı? Tabii ki hayır. O dönem kimse bunu yapmadı. Herkes 'gizli kameraya hayır' diyerek meseleye soğuk durdu.
Görüyoruz ki Kırca ve ekibi durumdan vazife çıkarmaya hazırlanıyor. Eski patronu Dinç Bilgin, 28 Şubat'ta nasıl kullanıldıklarını anlattı. Sıra Ali Kırca'da. Demokrasiye balans ayarı yapanlara nasıl yardım ve yataklık ettiğini hâlâ söylemedi. Yine demokrasiyi yok etmek isteyenlere malzeme taşıyor. Ama Türkiye bunu yutmuyor.
