İbrahim Karagül

İbrahim Karagül

250 bin gizli belge daha deşifre olacak


Afganistan'da devam eden kirli savaşa ilişkin doksan binin üzerinde gizli belgenin yayınlanmasının yankıları daha uzun süre devam edecek gibi. Saray ve İngiltere, bir taraftan "şiddetle" kınarken diğer taraftan durumu hafife alıyor görüntüsü veriyor ancak ağır bir yara aldıkları kesin.

Binlerce sayfalık "Savaş Günlüğü"ne yenileri eklenecek. Yakın zamanda 14 bin dosyanın daha yayınlanacağı ve kayıtların Barak Obama'yı savaş suçlusu durumuna düşüreceği söyleniyor. Nobel Barış Ödülü alan bir ABD Başkanı'nın savaş suçlusu pozisyonuna düşmesi ibretlik bir durum olacak galiba. Obama'nın; "Bunlar Bush dönemine ait kayıtlar" savunması daha şimdiden çökmüş durumda.

Biz daha belgelerin ayrıntılarını okurken, Afganistan'la ilgili yeni istihbarat sızıntılarını beklerken, hemen yanı başımızda devam eden, yüz binlerce insanın ölümüne ve bir ülkenin harap olmasına yol açan, toplu infaz ve insanlık suçlarının hemen hepsinin denendiği bir başka işgalle ilgili çarpıcı bir iddia gündeme geldi.

Bazı kaynaklar, Vikileaks adlı internet adresinin, Afganistan'la ilgili yayınladığı 90 binin üzerinde belgeden çok daha fazlasını, bunun üç katı istihbarat belgesini daha yayınlayacağını haber veriyor. Ama bu bilgiler Afganistan'la ilgili değil, Irak'taki işgalle ilgili olacak. Söz konusu kaynaklar, Irak'la ilgili kayıtların çok daha hassas bilgiler içerdiğini, belgelerin Vikileaks'in elinde olduğunu, bilgilerin "gizli" olmanın da ötesinde olduğunu, ABD birliklerinin kanlı eylemleriyle ve işkencelerle ilgili veriler içerdiğini söylüyor. Eğer öyleyse, Irak'la ilgili 250 binden fazla belge yayınlanırsa ve günlükler çok daha hassas bilgiler içeriyorsa büyük gürültü kopacak demektir.

Yine belgeler, Pakistan istihbaratının Taliban'ı desteklediği kayıtlarına yer veriyor ve bu ülkeyi töhmet altında tutuyor. Pakistan'da fiili iç savaş yürüten ABD'nin, ekonomik yardımları kesmeyi düşündüğü söyleniyor. Ama süreç, Pakistan'a yönelik (aslında temel hesap bu oldu her zaman) savaş ihtimalini tartışılır hale getiriyor. Obama'nın, daha Beyaz Saray'a gelmeden Pakistan'ı füzelerle vurmaktan söz ettiğini, ABD Başkanı olduktan sonra Afganistan'daki çatışmaların tırmandığını ve Pakistan'ın iç savaşa sürüklendiğini hatırlayalım.

Belgelerde Pakistan'ın Taliban'a gizli destek verdiği söylense de, başka kaynaklar ABD'de bazı çevrelerin Taliban'a destek verdiğini bile öne sürüyor. Öyleyse, iki yüzlü, kirli savaşın bitmesini beklemek saflık olur. Terörle mücadele ya da "Taliban tehdidi" sadece orada bir savaşın sürdürülmesi için kullanılıyor sanki. Bu da bizi merkez güçlerin jeopolitik hesaplarına yönlendiriyor.

Geçtiğimiz Aralık ayında Afganistan'a 30 bin ek asker gönderme kararı alan Obama, belgelerin yayınlandığı günlerde Temsilciler Meclisi'nden Afganistan'daki savaş için 59 milyar dolar daha ek ödenek çıkarttı. Devamı gelecek, yeni milyar dolarlar ayrılacak ve bu savaş sürdürülecek. Ancak hesaplar bozulursa, NATO ve ABD güçleri beklenmedik facialar yaşarsa o başka. Son yıllarda NATO karargahlarındaki en büyük tartışma da bu zaten.

Afganistan'la ilgili savaş belgeleri, Irak'la ilgili yayınlanması beklenen belgeler sadece ABD'ye ve İngiltere'ye zarar vermeyecek. 90 bin belgenin içinde muhbirlerin isimleri, aileleri, adresleri var. ABD adına çalışan vatan hainlerinin kayıtları var. Yarın Irak'la ilgili belgeler yayınlandığında benzer listeler göreceğiz. Sadece o ülkelerdeki muhbirlerin isimlerini değil, bu işgaller sırasında ABD istihbaratıyla işbirliği yapanların, gizli işkence ve sorgu evlerine ilişkin anlaşmalara imza atanların, kullanılan ülke ve hapishanelerin listelerini de göreceğiz. Bakalım o zaman Türkiye'den hangi isimler çıkacak ortaya?

Belgeleri yayınlayan internet sitesinin adresine girenler detaylar görecek. Farklı kategoriler altındaki kayıtlara bakanlar, adam kaçırma, gözaltı ve esir nakline ilişkin notları okuyabilir. Bagram esir kampından sevkıyatlara bakabilir. Yine suikastler başlığı altında nasıl da kolay adam öldürüldüğünü görebilir. Taliban'ın ve ABD birliklerinin eylemlerini inceleyebilir. ABD'nin Afgan medyasını nasıl kontrol ettiğini, kendi gerçeğini dayattığını, program başına para ödediğini görebilir.

On yıldır aslında yazılmayan, yazılmayacak olan, resmi tarihin dışında ve gerçek olanların kayıtlarını tutuyoruz. Her ne kadar gizlenmeye çalışılsa da gerçeklerin bir gün mutlaka ortaya çıktığını bir kez daha gördük. Biz, resmi yalanları değil, gerçekleri önemsedik. Çünkü bizim tarihimizi bu gerçekler oluşturuyor ve bir gün bu tarih yazılacak.

Cehenneme dönen bir ülkeden, otuz yıldır savaş hali olan bir ülkeden söz ediyoruz...

yenişafak

Bu yazı toplam 1481 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar