Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

AB varlığını sürdüremeyebilir..

 
Biz nasıl AB üyesi oluruz diye düşüneduralım, Batı cephesinde işler hiç de içaçıcı değil.
Atlantik ötesinde de işler karışık, berisinde de..
Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, AB"nin mevcut borç krizinin üstesinden gelemediği takdirde ayakta kalamayacağını söyledi. Van Rompuy bu açıklamayı, Euro bölgesi maliye bakanlarının İrlanda"nın borçlanma sorunlarını tartışmak üzere Brüksel"de toplanmaları öncesi yaptı.
İrlanda"nın borcu, AB"yi gerdi. AB Yunanistan"dan sonra bir de İrlanda"nın mali krizi ile boğuşmak zorunda. Sırada İspanya ve Portekiz var. Ardından İtalya. Bakarsınız global kriz öteki AB üyesi Balkan ülkelerinin kapısını çalmış. İtalya"da ya erken seçim ya güvenoyu sesi yükseliyor..
AB varlığını sürdürebilecek mi, sürdürecekse ne kadar sürdürecek, göreceğiz..
AB"nin dağılması, Batı için tam anlamı ile bir yıkım olur..
Bugünki şartlarda ben mesela İngiltere"nin Euro"ya katılacağını sanmıyorum. Diğer ülkeler açısından ise herhalde bugünki kafaları olsa bu işe soyunmazlardı. Ya da Euro"dan geri dönüşün maliyeti, çok ağır olmayacağını bilseler bugün bu işten vazgeçerler.. Bu psikoloji ile de Euro"nun gelişmesi mümkün değil..
AB"nin sadece parası değil, güvenlik, hukuk sorunu da çözülmüş değil. Bir anayasaları yok ve bu gidişle olmayacak da..
Göreceksiniz, zaman içinde Demokrasi konusunda frene basacaklar. Özgürlük konusunda da öyle. Laiklik konusunda çok da ısrarcı olmayacaklar. Laikliğin AB"ye yayılması şöyle dursun, Fransa"da bile Fransız tipi laiklik tartışılmaya başlayacak..
AB çözülüyor. Ekonomik olarak çözülüyor, siyasi olarak çözülüyor, kültürel açıdan çözülüyor. Aile çözülüyor. Toplum hızla yaşlanıyor.. İntiharın eşiğinde alkolik, korkuları umutlarını aşmış, ahlaki açıdan giderek sapkınlaşan bir toplum gerçeği var.
Merkel, Müslümanları bir tehdit görmüyor, ama Hıristiyan toplumun dinden uzaklaşması ve Hıristiyanlığın toplumda giderek önemini kaybetmesinden rahatsız. Batı toplumu hızla alameti farikasını, tarih, kültür ve geleneğini kaybediyor.
Biz AB"ye girmeyi beklerken, AB dağılabilir..
Daha vizeyi kaldırmaya yanaşmıyorlar.
Birçok Batılı politikacı Türkiye ve İslam konusuda negatif düşünüyor.. Çok kültürlü, demokratik bir toplum özelliğini giderek kaybeden ve ırkçı eğilimlerin güç kazandığı bir Avrupa var önümüzde..
Oysa Batının bugün bize ihtiyacı, bizim onlara ihtiyacımızdan daha fazla.
Hızla içlerine kapanıyorlar ve Avrupa"yı Avrupa yapan, güçlü kılan değerlerden uzaklaşıyorlar.
Tarihin sonuna gelmeden "U dönüşü" yapan bir Avrupa duruyor önümüzde.. Giderek muhafazakarlaşan, güvenlik korkusu ile özgürlükleri baskı altına almaya çalışan bir Avrupa bu.
Aslında dünya normalleşiyor bir bakıma.. Haksız, irrasyonal bir dünyada yaşıyorduk. Şimdi taşlar yavaş yavaş yerine oturuyor. Yeni bir dünya kuruluyor. 19.YY savaş yıllarında oluşan kavramlar ve kurumlarla 21.YY"ı açıklamak mümkün değildi. Batı bu değişimi başaramadı..
Batı giderek hukuk, adalet, barış, özgürlük, demokrasi, insan hakları temelinden uzaklaşarak güvenlik ve ekonomik darboğaza odaklanıyor.. Laiklik ise kimsenin gündeminde ve umurunda değil. Aksine toplumu kontrol etmek, birliği sağlamak, toplumsal dayanışma, aile, fuhuş ve uyuşturucudan, alkolden kurtulmak için dine, kiliseye, manevi değerlere daha fazla vurgu yapılıyor..
Dün Yunanistan"da, bugün İrlanda"da ortaya çıkan ekonomik kriz, yarın bir başka AB ülkesinde kendini gösterebilir.. AB ülkeleri global krizlere karşı çok hassas.. Ekonomik durgunluk sürüyor. İşsizlik artıyor. Nüfus giderek yaşlanıyor. Finans sektörü, mali piyasalar, bütçe rakamları, dış ticaret açığı gelecek için hiç de iyi sinyaller vermiyor.. Hal böyle olunca toplumsal olaylarda da artış gözleniyor..
Lizbon konferansı da başladı bu arada. Bakalım füze kalkanı sorunu nasıl çözülecek göreceğiz.. Batılı "müttefiklerimiz" fazla nazın aşık usandıracağını hesaba katması gerek. Edelman gibiler fincancı dükkanına dalan fil gibi her şeyi berbat edebilirler.. Şu eksen kayması hikayesini bir kenara bırakıp normalleşmeye başlasalar daha iyi edecekler..
Selâm ve dua ile..

akit

Bu yazı toplam 2190 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar