UAÖ dün yayınlanan 2007 yılı raporunda Fransa'da Ermeni "soykırımını" inkar edenleri cezalandırmayı öngören tasarının da ifade hürriyetini kısıtladığını kaydetti. Genel sekreteri Bangladeş doğumlu Irene Zübeyde Khan tarafından yazılan raporun önsözünde devletin görevinin kadınların "tercih hürriyetini" sınırlandırmak değil, korumak olduğu vurgulandı. Kadınları başlarını örtmeye zorlayan İran ve Suudi Arabistan kadar kadınların başlarını açmaya mecbur eden Türkiye ve Fransa'yı da tenkit eden UAÖ'nün ilk Müslüman genel sekreteri, başörtüsü meselesinin kültürlerarası mücadelenin ana unsurlarından biri haline getirildiğine dikkat çekti. Batılı liderleri de sert şekilde suçlayan UAÖ, "bir parça bezin sosyal uyuma engel teşkil ettiğini" iddia eden Batılı siyasetçi ve aydınları "aptallık" yapmakla itham etti. İfade ve dinî hürriyetler çerçevesinde kadınların ne giyeceklerine kendilerinin karar vermesi gerektiğine işaret eden rapor, devlet ve dinî liderlerin her kadının bu seçimi bir baskı olmadan kendi hür iradesi ile yapma imkanı hazırlaması gerektiğine işaret etti.

'Şemdinli, adalete müdahale'

Türkiye'ye 2,5 sayfa ayıran UAÖ raporu ifade hürriyetinin TCK'nın 301. maddesi çerçevesinde kısıtlandığını kaydetti. İşkence şikayetlerinin geçen yıla oranla azaldığına işaret eden rapor, suç işleyen güvenlik görevlilerinin hâlâ tam cezalandırılmadığını belirtti. Şemdinli hadisesine "adalet sistemine müdahale" altbaşlığı ile özel bir kısım ayıran rapor, Van Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın ismini vermeden görevli savcının hazırladığı iddianamenin ardından kovulduğunu, iddianamenin yine isim vermeden şimdiki Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ı suçladığını kaydetti. Rapor, Şemdinli Davası'na üst düzey askerî ve sivil yetkililerin müdahale ettiğine dair bir izlenim doğduğuna dikkat çekti.


zaman