AK Parti, kendisiyle yarıştı... Ama, kendini geçemedi!

Bakıyorum da; bazı “samimi AK Partili’ler”in suratları asık, moralleri bozuk, yüzlerinden düşen bin parça!.. Onların “üzüntü”lerini anlıyorum... Çünkü, ortaya “umulmayan bir sonuç” çıktı...

Ama; “testi kırılınca yol göstermeye” hevesli birileri de var ki; “eleştiri üzerine eleştiri” yapmaya; kâh Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, kâhBaşbakan Ahmet Davutoğlu’na yüklenmeye, “Şu şöyle yapılsaydı, bu böyle olmasaydı” gibisinden akıl vermeye başlamışlar!..

Hoop n’ooluyoruz beyler?..

Bu telâş niye?..

Bu panik havası neden?..

Ortada bir “yenilgi” yok ki!..

“AK Parti, yine 1. parti!”

Sadece, sandıktan “tek başına iktidar” çıkamadı o kadar... Bunun“sebep”leri de herhalde masaya yatırılacak, “tabanın sesi”ne ciddi olarak kulak verilecek, “aday seçimleri” konusunda da “ciddi sorgulamalar”yapılacaktır!..

Evet, ortada bir “oy düşmesi” vardır ama asla “hezimet” yoktur!..

Hem, niye hezimet olsun ki!..

AK Parti, nihayetinde “kendisi” ile yarışmış ama 2011’de “yüzde 49.5”olan oy oranını daha ileriye taşıyamamış, yani “kendi rekorunu egale edememiş” ve “yüzde 10’luk bir kayıp” yaşayarak “yüzde 40.8’e”gerilemiştir!..

Hem, unutmayalım ki;

Bu parti, 2002 seçimlerinde yüzde 34.2 oy olarak “363 milletvekili”çıkarmış ve “tek başına iktidar” olmuştu!..

Şimdi aldığı oy “yüzde 40.8”dir ama, milletvekili sayısı 258’dir!..

Demek ki;

“Sistem”de bir çarpıklık var!..

Öyle bir “çarpıklık” ki; 

MHP “yüzde 16.3” oy oranıyla “80 milletvekili” çıkarabiliyorken, HDP“13.1 oy” oranıyla yine MHP ile aynı sayıda, yani “80 milletvekili”çıkarıyor!.. Oysa, ortada “yüzde 3.2’lik bir oy farkı” var!..

Öncelikle, bu “sistem çarpıklığı”na bir çözüm bulunması gerekiyor!..

KÜRTLERİN HDP’YE İLGİSİ

Her ne olursa olsun;

Nihayetinde bir “seçim” yapıldı ve “halkın iradesi” sandığa yansıdı!.. Buna, elbette “saygılı” olacağız... Ama, bunu söylerken; “Kandil’in silahlı iradesi”nin de sandığı etkilediğini söylemeden geçmek olmaz!..

Öyle ya;

Özellikle Doğu ve Güneydoğu’daki, ya da İzmir ve İstanbul’daki “Kürt”vatandaşlarımızı, “AK Parti’den uzaklaştıran” ne gibi bir gerekçeleri vardır?..

Nihayetinde; “ret, inkâr, asimilasyon” politikalarına son verip, “Çözüm Süreci”ni başlatan, bugünlere getiren, dolayısıyla “Kürt halkına huzur ve güven” sağlayan, AK Parti’dir!..

Ama, aynı AK Parti’yi tökezleten de; ne gariptir ki, yine bu “Çözüm Süreci”olmuştur!..

Sormak gerekmez  mi;

“HDP, bu kadar oyu hakedecek” ne yapmıştır?.. “Daha güzel yarınlar” mı vaat etmiştir Kürt halkına?..

O halde;

“AK Parti’den kaçış” niye?..

Şu hâle bakın;

Bölgeye “barış, kardeşlik ve huzur” getiren, üstelik “yatırım”lar da yapanAK Parti Hükümeti’dir ama, oylar HDP’ye verilmiştir!..

Tam da, merhum Osman Bölükbaşı’nın; “Ramazan boyu teravih namazını benim arkamda kılarsınız, Ramazan sonunda da fitreyi başkasına verirsiniz” dediği bir durum yaşıyoruz!..

İcraat AK Parti’den,

Oylar HPP’ye!..

Şahsen ben, bu “tenakuz”un sebebini hâlâ çözebilmiş değilim!..

Merak ediyorum;

Kürt halkının “HDP’yi tercih” etmesinde, “İslâmi hassasiyet”lerinden ziyade “Kürtlük asabiyeti” mi ağır basmıştır?..

Hadi, Çözüm Süreci” için; “Yıkım ve ihanet süreci” diyen ve “Türkiye’nin bölüneceğini” iddia eden MHP’nin, oylarını artırmasını anlarım... Çünkü Bahçeli ve MHP kurmayları, sürekli olarak; “Çözüm Süreci’nin Batı’nın dayattığı bir yıkım ve ihanet süreci, amacın ise Türkiye’nin parçalanması bir Kürdistan kurulması olduğu”nu gündeme getirdi...

“Anadolu şehirleri”nin, Bahçeli tarafından pompalanan “parçalanma tehlikesi”ne inanıp, bu “korku” ile “MHP’ye” yönelmelerini anlarım da;“Alnı secdeli Kürt vatandaşları”nın HDP’ye yönelmelerini hâlâ anlayamadım!..

Zaman zaman düşünmüyor değilim;

Acaba ortada “büyük bir proje” var da, biz mi bilmiyoruz?!?..

HDP; “gizli toplantı”larda, “bu projenin propagandasını” yaptığı için mi aldı bu kadar oyu?.. Hâlâ, bu “çelişki”yi çözmeye çalışıyorum!..

YÜZDE 10’A OYNADILAR!

Görebildiğim şu:

“Üst Akıl” dediğimiz “Haçlı-Siyonist İttifakı”na mensup ülkeler ve onların“yerli işbirlikçi”leri, “hiçbir seçimde olmadığı kadar” bu seçime asıldılar,Tayyip Erdoğan ve AK Parti Hükümeti’ne karşı, tam bir “psikolojik savaş”yürüttüler!..

Hedefleri, “yüzde 10’luk yüzer-geçer denilen kitle” idi!..

Bu yüzde 10’u AK Parti’den koparıp, özellikle “HDP’ye yöneltmek” için yoğun çaba harcadılar!..

Öyle ya;

CHP’nin bu “vaat”lerle iktidar olması zaten mümkün değildi... CHP de bunu biliyordu... O halde; “CHP’nin de desteği” ile “HDP’nin barajı geçmesi sağlanmalı” ki, “AK Parti zayıflatılsın!”

Bu hedefe ulaşmak için öyle bir “psikolojik savaş kampanyası” yürütüldü ki; saldırılmadık ne “saray” kaldı, ne de “klozet” ve “bardak!”... Ne “rüşvet”kaldı, ne de “hırsızlık!”

“Yüzde 10’luk kitleyi kafaya alacak bir algı operasyonu” yürüttüler!..

Kabul etmek gerekir ki;

“Başarılı” da oldular!..

“yüzde 10’luk kitle”yi AK Parti’den koparıp MHP ve HDP’ye yönlendirdiler!..

Yarısı MHP’ye, yarısı HDP’ye!..

“Algılara esir” olanlar;

“Avrupa krizde” iken, Türkiye’de; “3. Boğaz Köprüsü, 3. Havaalanı, Marmaray, Körfez Geçiş Köprüsü ve Avrasya Tüneli” gibi dev projelerin, hem de aynı anda yürütüldüğünü göremediler!..

“Algı”lar, gözlerini perdeledi!..

Nihayetinde, “HDP’nin barajı geçmesi” sağlandı ve “asıl hedef olan AK Parti” de tökezletildi!..

PLÂNLARI DEŞİFRE OLUNCA!

Lütfen dikkat;

“AK Parti’nin tökezlemesi”ne en çok sevinen; başta İsrail olmak üzere,“Haçlı-Siyonist İttifakı”na mensup ülkeler ve onların “yerli işbirlikçileri”olmuştur!..

Sevindiler, çünkü; İsrail’e “One Minute” diyen, “Dünya 5’ten büyüktür”deyip, “Beşli Çete”ye kafa tutan, “Yüzyıl önce 1. Dünya Savaşı’nın ardından, Ortadoğu’da çizilen sınırlar, oluşturulan senaryolar, yapılan tasarımlar, şu anda adeta dikişlerini patlatarak küresel sorunlara dönüşüyor” deyip, “Sömürü düzeni”ni deşifre eden Tayyip Erdoğan’dan ve onun hedeflediği “Güçlü, Büyük, Yeni Türkiye”den “intikam”larını aldılar!..

PARALEL, BİR “BALON”MUŞ!

“En çok sevinenler”den biri de “Paralel İhanet Çetesi”nin militanlarıydı!..“AK Parti’nin tökezlemesi” ile, ağızları kulaklarına vardı!..

Ama, bu kadar niye sevindiler, anlayamadım... Evet, bir “algı operasyonu”yürüttüler ama, sormak lâzım değil mi;

“Kendi adamları ne oldu?”

Büyük bir “hezimet” yaşadılar!..

Buyrun, tabloya bir bakalım:

Daha önce; “AK Parti’nin oyları ile değil, kendi oyları ile seçildiğini” iddia eden Hakan Şükür, Paralel Yapı’nın desteği ile “bağımsız” olarak girdiği seçimde, sadece 48 bin 882 oy alarak Meclis dışında kaldı.

Birçok devlet görevlisini “yasadışı dinleme” suçundan dolayı “tutuklu”bulunan Ali Fuat Yılmazer 59 bin 689 oyda kaldı, “Casusluk” soruşturması kapsamında tutuklanan Yurt Atayün ise 41 bin 606 oy aldı... “17-25 Aralık darbe soruşturmaları”nın mimarlarından Yakup Saygılı 33 bin 58, eski AK Partili ve İzmir Bağımsız Milletvekili İlhan İşbilen 25 bin 969 ve Emniyet içindeki Paralel Yapılanma soruşturması sonrasında görevden alınanNazmi Ardıç, 39 bin 427 oy aldı.

Anlayacağınız;

“Tam bir hüsran” yaşadılar!..

Görüldü ki;

Paralel, bir “balon”dur!..

Bakmayın siz, “tantana” yapıp, “çok ses” çıkardıklarına!.. Unutmayın ki;“boş teneke” de çok ses çıkarır!..

TRAFOLARA KİM GİRDİ?

Haa, bu arada; “Trafolara kedi girecek, elektrikler kesilecek, AK Parti oyları çalacak” diyenlere de sormak istiyorum: 

“Trafolara kedi değil de, Kandil’in silahları mı girdi acaba?”

Bir de; “Demokrasi, sandıktan ibaret değildir” diyenler vardı!.. Sandıktan çıkan “kaos” için, acaba ne diyecekler!..

Bu saatten sonra, ne desek boş!..

En iyisi mi;

“Olanda hayır vardır” deyip geçelim... Öyle ya; “Her şerde bir hayır, her hayırda bir şer” vardır!..

Öyle umuyorum ki;

AK Parti, bu “yüzde 10 kayıp” konusunda ciddi bir araştırma yapacak,“teşkilat”larını gözden geçirecek, “milletvekili adayları”nı masaya yatıracak, “tabanın sesi”ne kulak verecek, “kadın ve gençlik yapılanması”na hız verecek, “yanaşma ve yama”ları açıklayacak, “halka tepeden bakan ve burnundan kıl aldırmayan yöneticiler”den hesap soracak ve onları ayıklayacaktır!..

Ama, yine de ortada bir “hezimet” yok, AK Parti’ye “uyarı” vardır!..

Bu uyarı, mutlaka dikkate alınacaktır!

**************************************************************

Seçim sonuçlarına dair birkaç not

CHP sözcüleri “rakamlara takılmayalım” deyip, “Kılıçdaroğlu’nun istifasına gerek olmadığını” açıklıyorlar...

Tamam, rakamlara takılmayalım da; Kılıçdaroğlu’nun; kendi memleketiTunceli’de bile hiçbir varlık gösteremediğini ve “2 milletvekilini de HDP’ye kaptırdığını” nereye koyacağız?..

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, oylarının arttığını ve “seçimin galibi”olduklarını söylüyor...

Eyvallah, doğrudur!..

İyi de, “HDP, Türkiye’nin her yerinde var” iken, “milliyetçi” bir parti, bazı şehirlerde niye “hiç yok”tur?..

En önemlisi de;

İstanbul’da “HDP 11 milletvekili” çıkarırken, MHP, niye “sadece 10’da”kalmıştır?.. Bu mudur başarı?..

l Ortaya, öyle bir “kaos tablosu” çıktı ki, şimdi herkes soruyor: “Kim, kiminle koalisyon kuracak?”

AK Parti’nin MHP ya da CHP ile koalisyon kurması mümkün... Ama,“CHP+MHP+HDP”nin bir “koalisyon”da buluştuğunu görürseniz, pek de şaşırmayın!.. Bilin ki, onları “Üst Akıl” ikna etmiştir!..

“Koalisyon senaryoları” elbette denenecek ama, “ufukta bir erken seçim göründüğünü” de bilin!.. 

Çünkü bu sonuçlar; 

Kesinlikle “gerçekçi” değildir!..

Asıl seçim, “erken seçim” olacaktır!..

yeniakit

Bu yazı toplam 827 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar