
Abdurrahman Dilipak
Alavere Dalavere...
Bunların iyilikleri bile rol icabı. Aynı gün iki ayrı stüdyoda Melek ve Şeytanı oynayabilirler. Bu yeni politikacı tipinin hiçbir şeyinden emin olmamak gerek, hatta cinsiyetlerinden bile.. Eğer politikacı, bürokrat ve bir iş adamı kötü niyetle bir araya gelmişse, kurulan Şeytan üçgenidir. 3 adım sonrasında bunlara media, STK ve Mafia’da katılır. Bu da ters üçgendir. Fakat bu altı köşeli yıldız “rüzgar gülü” gibidir, döner, sürekli altüst olur. Çakma bir “Davud yıldızı”dır! Bunların merkezindeki altıgen ise kozmik odadır ve orada bir kara delik oluşur. O “kara delik”, kara borsadır, kayıt dışıdır, kara paradır. O kara delik tehdit, şantaj, rüşvet, nefsi tahrik eden işret, servet, mal, güç, iktidar vaadi ile insanları baştan çıkartan davetler herkesi kendine çağırır. Genellikle de insanlar akıl ve imanlarından daha büyük olan ihtirasları ile servet, güç ve iktidar uğruna kara deliğin ucundaki gayya çukuruna yuvarlanırlar.
Şeytan kimilerini Allah’la aldatır, kimilerine melek maskesi ile gelir. Islah edici, şifa veren biri gibi de gelir bu mikrop savan, zehir saçan, nefsi hastalıkların sebebi olan Şeytan O “bozguncuların piri”dir. Ağuyu altın tas içre, bal’a karıştırıp sunar, Kaab b. Züheyr’in dediği gibi.
Yarın Trump’ın ne yapacağını göreceğiz. 12.00 ye kadar İsrailli esirlerin tamamının serbest bırakılmasını istemişti. Yoksa Gazze’yi cehenneme çevirecekti. Şu ana kadar Resmen ABD’nin yanında olduğunu söyleyen kimse olmadı, Abbas’tan başka. Abbas da bu işte kendilerinin görevlendirilmesini istiyor. Bir bakıma “Bana yetki verin, siz zahmet etmeyin, İsrail askeri değil, bu işi Filistin polisi halletsin” demeye getiriyor. Bir ara kıral Hüseyin, Gazze’nin yanında savaşabileceklerini söyledi, ama Amerika’ya gidince, ABD’nin Gazze planı konusunu Mısır ve Suudi Arabistan’la konuşup birlikte karar vereceklerini söyledi ama, o daha ülkesine dönmeden görüşeceğini söylediği ülkede Trump’ın planını reddettiler. Ürdün kıralı da ortada kaldı. En son Çin de Trump’ın Gazze planını reddetti.
Ankara ise Gazze konusunu Filistin devleti ile ilişkilendirerek ele alarak aslında topu taca atıyor.
Bu süreç aslında bir yandan Netenyahuyu içeride rahatlatırken, bu durum tüm dünyada ABD ve İsraili yalnızlığa itiyor. İsrailin içinde Rabbiler bu işe temelden karşı. Siyonistler ise işin İsrail, İngiltere, Avrupa merkezinden tek başına Trump’ın kişisel sorunu haline gelmesinden rahatsızlar. Yine İsrail yönetimi de kendi ülkeleri üzerinde bir yabancı ülkenin doğrudan müdahil olmasından rahatsızlık duyuyor olsalar gerek. Hahamlar da, Süleyman Mabedinin yeniden inşasının Hahamların elin den Evengelik papazların insiyatifine geçmesinden rahatsızlar.
Yani bu durum, Arap dünyası, İslam ülkeleri, bölge devletleri, Yahudiler, Hristiyanların sorunu olmasının ötesinde global bir sorun haline geldi.
Trump’un bu hamlesi, Katolikler, diğer Proteston topluluklar ve Ortodokslar açısında tedirgin edici bir durum. Sorun sadece Gazze ile ilgili bir sorun olmaktan çıkıyor. Evengelikler Kudüsteki Hahamları da, Doğuş ve Kıyamet kilisesi ile ilgili statüyü de tepetakla ediyor.
Musevilere göre Hristiyanlar putperestler aslında Hristiyanlara göre de Yahudiler Satanist Trump bunları buluşturmaya geliyor. Gazze böyle bir hareket için de bir başlangıç noktası. Trump bu akılla Süleyman Mabedini, kendi inşa edecek ve gerekirse bu uğurda Armagedon savaşını başlatacak, sonuçta Süleyman Mabedini inşa ettikten sonra Hz. İsa ve Hz. Meryem heykelini getirip mabedin Mihrabına yerleştirecek! Bu Trump denen adam, bütün bunları yaparken, Hristiyan ve Yahudi dünyasının güven ve desteğini kazanacağını ve kendisinin bu şekilde aziz olarak yüceltileceğini düşünüyor. Bu TEOPOLİTİK senaryonun nereye evrileceğini göreceğiz. Bana kalırsa Anatole France’nin “Thais” isimli romanındaki papaz gibi lanetlenecek.
Tabi bugün, bunu başlatmasının sebeblerinden biri de, ABD de içeride çok büyük bir tasfiyeye hazırlanıyor. Epstein dosyası yanında ABD mali kaynaklarının çarçur edilmesi ve FED’den; daha doğrusu ABD’nin dolar borcundan kurtulmanın yolunu arıyor. Bu açıdan dikkatleri başka yöne, dışarıda bir yerlere çekmek istiyor. Kendi ülkesinin doğrudan taraf olacağı bir çatışma ve krize değil, ama müdahil olacağı bir vekalet savaşına ihtiyacı var. Bu anlamda mesela İsraili İrana karşı kullanabilir. Gazze üzerinden oraya yerleşerek bölge devletlerinin sınır, rejim ve iktidar yapılarını yeniden dizayn edebilir. Yeni bir kripto parayı yeni rezerv para olarak dünyaya kabul ettirmeye çalışacaktır. Bunların hepsi tamam da, bu işin sonunda hem içeride, hem de dışarıda çökebilir. Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da olabilir.
Hem İngiltere, hem Avrupa, hem Rusya ve hem de Çin’i karşısına alacaksınız, ülke halkının yarısı sana ve partine karşı çıkacak ve sen hedefine kolayca ulaşabileceksin. Bu çok mümkün olan bir şey değil. Ama şimdilik Ukraynada barıştan söz ederken Gazzede ve İran üzerinde bir güç gösterisi yaparak, Eski Osmanlı topraklarında, bugünkü BOP hedefindeki ülkelerde insiyatif sahibi olmayı denemesi ilk bakışta anlaşılır gibi gözükse de, bugün gelinen noktada çok mümkün olacak bir hayal gibi gözükmüyor. Eğer Trump engellenemez ise, 11 Eylül İkiz Kuleler skandalından daha büyük komplolarla ortalığı karıştırabilir. Bu konuda uzaylıların işgalinden tutun da, bir Şii, bir de Sünni Mehdi çıkartmak ve ardından Mesihin dünyaya dönüşüne kadar her yolu deneyebilir.
Şimdi önünde Gazze konusu var. Bu arada Ukrayna konusu ile ilgili görüşmeleri başlattı. Eş zamanlı Snowden ile birlikte Epstein dosyalarını, PizzaGate skandalının belgelerini açıklayacak. Tabi. Arkasından ülke içinde ve dışında bir takım operasyonlar gerçekleştirecek.
Snowden, NSA’nın yasadışı yollarla ülke içinde ve dışında yaptığı kitlesel gözetleme konusunda Trumpa bilgi verecek.. Bu gerçek sadece ABD’de değil, dünyanın bir çok ülkesinde, bir çok kişi ve grubu, şirketi rahatsız edecek. Evet, Telefon görüşmelerimiz, e-postalarımız ve özel mesajlarımız izleniyor, saklanıyor ve bize karşı bir silah olarak kullanılıyor. Siber bir kuşatma ve savaş altındayız. Bakın o Whatsapp görüşmeleri, yapay zeka etkileşimleri, X ve tüm sosyal media ağları, hatta arama motorları üzerinden yapılan aramalar bile izleniyor. Bu konuyu önümüzdeki günlerde daha ayrıntılı olarak, cep telefonlarınız üzerinden yapılan takipler ve yapılabilecekler konusunda bir takım bilgiler vereceğim. Cep telefonu ile sadece sizi dinlemekle kalmayabilirler, sizi hasta da edebilirler, öldürebilirler de. O Wifi cihazları ve o tüm akıllı araçlar üzerinden de. Siber silahlar bu gün dünyanın her yerine ulaşabiliyor. Siber saldırılara karşı savunma imkanları çok sınırlı. Kuantum bilgisayarlarla, artık her yere, her zaman doğrudan erişmek mümkün. BioHacker’ler ise, kullanmakta olduğumuz cihazlar üzerinden her türlü canlı organizmayı etkileme gücüne sahipler.
Büyük Teknoloji Şirketlerinin hemen hemen tümü; Google, Apple, Facebook, X vd o korkulan Derin Devlet işbirlikçileri gibi davranarak, kişiler verilerinizi, hiçbir engele takılmadan, Hacker kullanmaya bile gerek olmadan doğrudan kendi patronlarına aktarıyorlar.. Trump, Derin Devletin neler yapabileceğini gördü ve Elon Musk’u yanına alarak bu gücü kendi kontrolüne almak istiyor. Bu anlamda Snowden‘ın affı sadece adalet değil, aynı zamanda gölge hükümete karşı doğrudan bir SAVAŞ İLANI’dır. NSA, FBI, CIA hepsi suçlarıyla yüzleşmek zorunda kalacaklar. Trump’ın böyle bir zamanda acele ile Gazze kartını açması önemli. Ve bunun çok özel ayrı bir anlamı var. Bütün bu hamleleri ile Trump takdik bir savaş veriyor aslında rakiplerine karşı.. BM, NATO, AB ve İngiltere ile ilişkiler, BRICS, Global Reset lobisi ile ilişkiler hepsi bu yılın ilk yarısında masaya gelmiş olacak. Çok karışık gibi gözüken kaotik ortamda herkesi bir başkası ile karşı karşıya getirerek kendisi yoluna devam etmek istiyor. Ve bu arada kendi hedefine yalnız başına yürümek gibi bir yol izliyor.
Trump kendini destekleyenlere, ve Amerikan sağına karşı onlar için savaşan, yolsuzlukları önlemeye çalışan, “yeniden büyük Amerika” yı inşa edecek bir lider rolü oynuyor.. Öte yandan Kutsal bir görev için seçilmiş kişi rolü oynayarak da dindarların desteğini alırken, Musevi ve İsevileri barıştıracak karizmatik bir kişilik olarak dünyaya farklı bir mesaj vermeye çalışıyor. Bu defa, işe Gazze’den başlarken, bu kez Tehlikenin rengi KIRMIZI değil, YEŞİL olarak belirlenmiş görünüyor.
Trump kendi halkının başına bela olmakla kalmadı, İslam dünyasının da başının belası, batının da, aslında İsrail’in başına da bela oldu. İsrail Osmanlıdan alınan topraklarda daha sonra İngilizlerle savaşmak durumunda kalmıştı. Gazze’yi o topraklardan çıkartsalar bile, İsrail için ABD’yi oradan çıkartmak, Gazze’lileri çıkartmaktan daha zor olabilir.
Trump sanki belasını arıyor gibi. Trump ve Netenyahu, kaçtıklarını zannettikleri şeye doğru koşuyorlar. Zulm ile abad olunmaz. “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste” denmiştir. Onların ve onlara destek olanları, onlar karşısında sesiz kalanların akıbetlerini de göreceğiz.
Cuma’mız, hayırlara ve uyanışımıza, dirilişimize vesile olsun inşallah,. Öyle olsun ki, kurtuluşu hak edenlerden olalım. Çünkü Allah zalim ve cahiller topluluğuna hidayet nasib etmez. Selam ve dua ile.
mirat haber