Merve Kavakçı

Merve Kavakçı

‘Allah sizi korusun!’

 

ABD başkanı Obama’nın en son verdiği ulusa sesleniş konuşmasındaki temalardan bahsediyorduk. Yeni yılın da açılış konuşması bu, Başkan açısından. Obama bu yeni seneyi “Aksiyon yılı” ilan etti. Döneminin sonuna yavaş yavaş da olsa yaklaşırken, arkasında bırakacağı izin de ne olacağını çoktan düşünmeye başladı hiç şüphesiz. Konuşmasında kullandığı dil partizanca değildi, ancak satır araları Cumhuriyetçilerin başkan olarak yapmak istediği icraatlara çomak sokuyor olmasından çok rahatsız olduğunu da açıkça anlatıyordu. Amerikalıların gündemi uzun müddettir daha çok iç siyasetle şekilleniyor olduğundan daha çok halkın önemsediği bu iç siyaset konularına ağırlık verdi. Vergi düzenlemelerinden, sağlık politikasına, göçle ilgili düzenlemelerden, bata çıka yürütülen eğitim politikalarına kadar bir dizi iç siyaset konusu listede baş sıraları alıyor. Eğitimde reformla alakalı olarak Obama ülkedeki bütün okullarda öğrencilerin hızlı erişim teknolojisi ile donanımlarının sağlanmasını talep ediyor. Eğitim Amerika’da federal yani Washington’daki devlet mekanizması ile yerel eyalet yönetimi arasında pay edilmiş alanlardan biridir. Eğitim desteği bir miktar federal hükümetten sağlansa da ders programlarının hazırlanması, derslerin içeriği yerel yönetimlerin inisiyatifine bağlanmıştır. ABD gibi geniş topraklara ve çok kültürlü bir halk yapısına sahip bir ülkede bu dayanışma ve yetki paylaşımının yerinde olduğu muhakkak. Obama konuşmasında on iki bin okula hızlı erişim sistemi getirilmesi için girişimde bulunacağını söyledi. Standart imtihan sisteminin öğrenci başarısını gerçek anlamda ölçmediğini de vurguladı.

Listedeki bir başka konu kadınların maaşlarıydı. Obama, Amerikalı kadınların bu zaman ve çağda erkeklere nazaran dörtte bir oranında eksik maaş alıyor olmalarının kabul edilemez olduğunu vurguladı. “Bu bir utanç vesilesidir” dedi. Doğum izninin de iş garantisi eşliğinde olması gerektiğini söyledi. Bu konudaki son sözü “inanıyorum ki kadınlar başarırsa Amerika da başarılı olur.”

Konuşmasının önemli bir bölümünü iç siyasete ayırdıktan sonra artık dış politikaya döndü Başkan Obama. İki önemli konu da Ortadoğu ile alakalıydı. Birincisi Irak ve Afganistan’da bulunan Amerikan askerleri konusuydu. Şu an itibariyle bu iki ülkedeki Amerikan askerlerinin sayısı yüz seksen bin civarında. ABD’nin bir önceki başkanı George Bush’un “Afganistan’daki savaş bitti!” müjdesini, bir de üstelik şov yaparak bir deniz filosunun üzerine uçakla indikten sonra gerine gerine vermesinin üzerinden tam on bir yıl geçti. Bush her zamanki gibi Amerikan halkını dezenformasyonla yanlış bilgilendiriyordu. Savaş bitmemiş, tabiri caizse belki de yeni başlıyordu. Aradan geçen bunca yıla rağmen Amerikan ordusunun işgal ettiği bu topraklardan kopamamış olması da halkını çok rahatsız ediyor. Onun için de Obama 2014 senesinin sonuna kadar bütün bu Amerikan kuvvetlerinin geri döneceğinin sözünü verdi. Bekleyip göreceğiz…

Diplomasinin önemine değindiği konuşmasının son bölümünde ise adeta Suriye konusuna girizgah yapar gibiydi. Malum, diplomasi, militer güç kullanımının alternatifi olarak sunulur uluslararası ilişkiler bilgi dünyasında bize. Suriye konusunda yapılması gerekenin yapılacağını dile getirirken Esad rejiminin muhafaza edileceği yönünde bir duruş sergileyeceği aşikardı Obama yönetiminin. İran’ın nükleer temizliğinin takipçisi olacağını vurguladı.  Son söz İsrail’siz olabilir miydi…hayır. İsrail’e “bağlılığını” ezber ettikten sonra “God bless you! God bless America!” (Tanrı sizi korusun! Tanrı Amerika’yı korusun!) ile tamamladı konuşmasını Başkan Barack Hüseyin Obama.

yeniakit

Bu yazı toplam 1315 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar