Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Allah şunlara lanet etti

Bugün Dünya Kıble Günü. 28 Mayıs’ta, saat 12.18’de, dünyanın neresinde olursanız olun, aynı saatte güneşe doğru yöneldiğinizde orası kıbledir. Aynı durum 16 Temmuz’da 12.27’de de gerçekleşecek. Suudiler, Ecyad Kalesi’ni yıkıp, oraya dev bir otel dikerken, bir de saat kulesi inşa ettiler ve o zaman bir de böyle bir hesaplamadan söz edildi. Ama bari, eş zamanlı olarak bugün kullandığımız “Vasati / Alafranga saat” yerine, Batılıların “Alaturka saat” dedikleri “ezani saat” aslında hem cep telefonlarında hem de dijital kol saatlerinde, interaktif pusulayla birlikte üretilebilirdi.

Neyse bugün size Allah’ın lanet ettiği topluluklardan söz edeceğim. Sakın Allah’ın adını alarak yalan söylemeyin, yalan yere yemin etmeyin. Adil şahidler olalım. Başkalarına İlahlık ve Rablik taslayan mütrefinlerden ve müstekbirlerden olmayalım. Allah’ın gazabından ve lanetinden kurtulmak için ne yapmamız gerekir ona bakalım.

Allah’ın bağışı, mağfireti ve affı Hak’tır. Aynı şekilde gazabı, intikamı, cezası, laneti de Hak’tır. Allah’ın merhameti gazabından önde gelir. Ancak Allah cahil ve zalim bir topluluğuna yardım etmeyecek, onların üstüne pislik yağdıracak. Onları iki cihanda da zelil edecek. Onların işlerini sarp dağlara sardıracak, onları, onlara yardım eden, onların işbirlikçilerinin başına musallat edecek. Yetimi görüp-gözetmeyenlerin dualarını, namazlarını da kabul etmeyecek. “Vay o namaz kılanların haline!” Mümin, âlim, zahid kişileri bırakıp ta kâfir, münafık, fasık, zalimleri ortak, yardımcı ve yönetici yapanların vay haline! Umursamadan, doğrudan ve dolaylı olarak kul hakkına el uzatanlar yok mu, onlar Allah’ın affından, rahmetinden mahrum kalacaklar.

“Allah; erkek münafıklara da kadın münafıklara da kâfirlere de içinde ebedî kalacakları cehennem ateşini vâdetti. O, onlara yeter. Allah onlara lânet etmiştir! Onlar için devamlı bir azap vardır.” (Tevbe-68) Evet, erkek veya kadın olsun münafık ve kâfirler için cehennem ateşinin varlığı değişmeyecek olan bir vaad-ı ilahidir.

Kitapta lanetlenenler şunlardır: Küfrü inadi üzre olanlar; münafıklar; müşrikler; (Fetih 6), mürtedler; Allah’ın hükmünü gizleyen, ya da ona aykırı hüküm dayatanlar; Allah’ın adını kullanarak, yeminle ya da dini aksine yorumlayarak yalan uyduranlar, tahrif etmeye çalışanlar; Allah ve Resülünü inciten, üzen işler yapan, yapanları teşvik edenler; cinayet işleyenler; başkalarına zulmeden, işkence edenler (Mümin 52); Allah’a verdikleri sözü bozan, Allah adını anarak insanlara söz verip, verdikleri sözde durmayan, vadeden, vadini yerine getirmeyenler; Hakk üzere olan bir konuda ahde vefasızlık gösterenler; akrabalarını Hakk üzere bir şekilde görüp gözetmeyen, akraba, komşu ve diğer ulaşabildikleri, yakınlık kurdukları insanları Hakk’a davet konusunda görevini yapmayanlar; mazlumlara, dul, yetim, muhtaç, yolda kalmış, yurtlarından çıkartılmış olanlara yardım etmeyenler; zalimler karşısında sessiz kalanlar, onlara yardım edenler; yeryüzünde fesat çıkartanlar; Allah’ı şahid göstererek insanları aldatanlar (Rad 25); Mazlum ve masumlara iftira edenler, insanların, şeref, haysiyet ve iffetlerine haksız şekilde isnad’da edenler ve onlar, onlara yardım ve yataklık edenler, onların karşısında sessiz kalanlar, yakın olan bir azabı beklesinler. O ateş onlara da dokunacak. Onlar şu ayeti hatırlarından çıkartmasınlar “İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allahım”. Trollere, taraftarlara duyurulur! Yaşadığınız zaman ve mekâna, olayların karşısında adil şahidler olun! O zalimler eğer kalplerinin mühürlendiği noktaya gelmişlerse onlara söyleseniz de söylemesiniz de bir şey değişmeyecektir. Artık “Onların gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar, kalpleri var hissetmezler.” Bakara-88: “Dediler ki: “Bizim kalplerimiz örtülüdür.” Hayır; Allah, inkârlarından dolayı onları lanetlemiştir. Bundan dolayı pek azı iman eder.” Al-i İmran-87: “İşte bunların cezası, Allah’ın meleklerin ve bütün insanların lanetlerinin üzerine olmasıdır.”

Kur’an-ı Kerim’de içinde lanet geçen tam 37 ayet var. O lanetliler listesinde adı yazılanların vay haline. O zalimleri destekleyenler, onların zulmünü görüp görmezden gelenlere, susanlara gelince o gün onlar, daha öncesinde sofrasına oturdukları hakkında, eski dostlar düşman olup, “Rabbimiz, onlara azaptan iki katını ver ve büyük bir lanet ile lanet et.”(Ahzab 68) diyecekler.

Nisa 52’de “İşte bunlar Allah’ın kendilerini lanetlediğidir. Allah’ın kendisini lanetlediğine hiçbir yardımcı bulamazsın” denir. 118’de de şöyle denir: ”Allah, onu lanetlemiştir. O (Şeytan) da (şöyle) dedi: “Andolsun, kullarından ‘miktarları tespit edilmiş bir grubu’ (kendime uşak) edineceğim.” Muhammed Suresi, 23. ayet: İşte bunlar; Allah onları lanetlemiş, böylece (kulaklarını) sağırlaştırmış ve basiret (göz)lerini de kör etmiştir.

Fetih Suresi, 6. ayet: Bir de; kötü bir zan ile zanda bulunan münafık erkeklerle münafık kadınları ve müşrik erkeklerle müşrik kadınları azaplandırması için. O kötülük çemberi, tepelerine insin. Allah, onlara karşı gazablanmış, onları lanetlemiş ve onlara cehennemi hazırlamıştır. Varacakları yer ne kötüdür. Onlar Şeytanın dostlarıdır. Onlar, dünya malı, metaı, makamı ve şöhretine tamah edenler, kibirle yürüyenler, başkalarının üzerinde hüküm koymak ve onları kendi heva ve heveslerine göre terbiye etmek isteyenler yok mu, işte onlar Şeytanları veli edinenlerdir. Şeytanın rızasının tecellisinin vesilesi olanlardır. Fasıklar bize bir haber getirdiklerinde, işin aslını araştırmadan kabul etmeyelim. İnsanların çoğu maalesef dürüst değil. Zannın çoğu yalandır. Oysa her şeyi gören, duyan, hakkıyla bilen ve hüküm sahibi bir Allah vardır.

Bazı şeylerin şuyuu vukuundan beter hale gelir. Bugün de öyle bir zamandayız. Çünkü bazı şeylerin doğru gitmediği apaçık ortada. Bu gibi zamanlarda ve mekânlarda hayat bulan işler açıkça ve yaygın şekilde işlenmeye başlanır ve bunlar itibar görmeye başlar ya da itibar gören kişiler bunları himaye etmeye başlar. İşte o zaman toplumdan fesad metastaz yapmaya başlar. Bu toplumun kanserleştiğini gösterir. Fuhuş ve işret, haram mal ve para artar. Aileler dağılmaya başlar ve gençler yoldan çıkarlar. Bunları görüp de bu bataklığı sulamaya devam edenler bu vebalin sorumlularıdırlar.

Bu haksızlıklar uluorta cereyan ederken susanlar hakkındaki hükmü bilmiyor olamazsınız. O zaman bu yanlışlardan uzak duralım.

Yalnız Allah’tan yardım isteyin, kendi nefsinize güvenmeyin ve başkalarının nefsine kefil olmayın, sonra ateş size/bize de dokunur, Allah korusun.

Ya Rab, bizi affet, bizi bize bırakma, bizi kendi rızanın tecellisinin vesilesi kıl. 

Selam ve dua ile.

Bu yazı toplam 627 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar