Özellikle yaşadığımız şu son günleri Rabbimiz bize Kitabında ne kadar net ve berrak bir şekilde gösteriyor. İnsanların putlarına dokunulduğunda nasıl feveran ettiklerine bugün bir daha şahitlik ediyoruz. Buyurun, görelim;

“Sâd. Öğüt ve uyarı dolu Kur’an’a andolsun ki inkar edenler bu uyarıya kulak verecekleri yerde tam bir gurur ve muhalefet duygusu içindeler. Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik; feryat ettiler ama zaman kurtulma zamanı değildi. Şimdi bunlar da aralarından kendilerine bir uyarıcı gelmesine şaşıyorlar da; ‘Bu adam bir yalancıdır, bir sihirbazdır, tanrıları bir tek tanrıya mı indiriyor, bu gerçekten şaşılacak bir şey!’diyorlar. İleri gelenleri harekete geçip; Yürüyün harekete geçin, tanrılarınıza bağlılıkta sabırla direnin, sizden istenen budur!” diyorlar. (Sâd suresi 1-6)

Aynı sahnenin Mekke müşriklerinden önce Nuh Aleyhisselam’ın kavmi tarafından da sergilendiğini görüyoruz:

“(Nuh kavmi) dediler ki; sakın ilahlarınızdan vazgeçmeyin, hele Ved’den, Suvâ’dan, Yegus’tan, Yeug’tan ve Nesr’den asla vaz geçmeyin!” (Nuh suresi 23)

İnsan aslında bazı şeyleri putlaştırdığını ona dokunulduğunda göstereceği tepki ve feverandan anlayıp ölçebilir.

Birilerinin putuna şöyle bir dokunun ve kenara çekilip bekleyin, mesele çok güzel anlaşılacaktır.

Putlara dokunmakta sayısız güzellikler ve hayırlar vardır, her şeyden önce Müslümanlar olarak biz bununla mükellefiz. Böylece hak ve batıl ayrışıp ortaya çıkar. Çünkü insanlar çoğu zaman kendilerinin putperest olduklarının farkında olmazlar, dokunulduğunda anlaşılır.

Bu ülke insanı yüz yıla yakındır putlaştırma probleminin ötesinde bu yetmezmiş gibi putlarını başkalarına dayatma travmasıyla karşı karşıyadır.

Rabbim bu acı dönemleri bir an önce aşmayı nasip eylesin. Selam ve dua ile.