Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Anadolu'da bir gün

Cuma günü iki program için Karaman’daydım.

Birisi gündüz üniversitede öğrencilerle idi. Diğeri akşamleyin halka açık. Güzel bir gündü benim için, ümid ederim buluştuğumuz insanlar için de iyi olmuş olsun. Yaşadıklarımı okuyucularımla paylaşmak isterim.

- Sağlık ve ahlak

İlk davet Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi bünyesinde oluşmuş bulunan Yürüyüş ve Sağlık - Ahlak - Kültür isimli öğrenci klüplerinden geldi. “Sağlık ve Ahlak” üzerine konuşmak için sözleşmiştik. 300 kadar öğrencinin katıldığı hoş bir sohbet oldu. Malum “Etik” de deniyor farklı alanların insani boyutunu öncelemek için belirlenen ölçülere.

Ben de kendi alanımın ahlakından başladım konuşmaya. “Medya ahlakı”ndan. Siyaset ahlakı, ticaret ahlakı, yargı ahlakı ... derken “Tıb ahlakı”na geldi sohbet.

Hipokrat’la başlayan, sonra İslam dünyasındaki tıp çalışmaları içinde genel İslam ahlakının bir alan uygulaması olan tıp ahlakının ana çerçevesini, bugün ortaya çıkan gelişmelerle tıp ahlakına eklenen duyarlılıkları konuştuk.

 

Ve en önemlisi bu konunun bir takım hassasiyetleri bilmekten öte refleksif nitelikte devreye giren bir karakter haline gelmesi, bunun için de özümsenmesi, içselleştirilmesi gerektiği üzerinde durduk. Tıp eğitimi veren kurumlarımızın bunun üzerinde özenle durması gerektiğine işaret ettik.

- Rasulullahı aşkla yaşamak

Cuma akşamı Yunus Emre Kültür Vakfı’nın konuğu idim. Yine Üniversite bünyesinde yer alan 1000 kişilik bir konferans salonunda buluştuk. Salon doluydu. Kadınlar, erkekler, gençler... Vakıf yöneticileriyle üzerinde anlaştığımız konu “Rasulullah’ı Aşkla Yaşamak” idi.Rasulullah’ın “Allah Elçisi” konumunu idrakle yola çıkan, O’nun “Yaşayan Kur’an olma” hüviyetine işaret eden, ve yine O’nun bir mü’minin hayatı için “Güzel örneklik vasfı”nın altını çizen ve  O’nunla bütünleşme, O’nunla aynileşme, O’nun elinden tutma, izinden yürüme duyarlılıklarını ifade eden.... ve Rasulullah ile ilişkilere bütün zamanlarda “Aşk” yükleme gereğini vurulayan bir saatlik bir sohbet... Doğrusu ben heyecan duydum, gözlerde de o heyecanı gördüm. Şunu dedim: “Rasulullah’ı yadetmek sadece Mevlid-i Nebiler ya da Kutlu Doğumlar konusu değildir. O her an hayat rehberimizdir ve her an O’nu yaşama aşkını diri tutmak lazım. Evlerimizde bu aşkı diri tutacak bir aynileşme - eğitim ortamı hazırlamamız lazım.”

- Ekonomi

Şu sıralar her yerde karşılaştığım iş hayatındaki insanlara “İşler nasıl?” diye soruyorum. “Ciddi zorluk var, deniyor. Özellikle öz sermayesi olmayan, kredi kullananlar zorda.” İnşaat sektörü ile ilgili sancı yurdun her yerinde mevcut.

- Siyaset

Siyaset gündemi yoğun. Ekonominin siyaseti etkileyeceği düşüncesi ortak paylaşım alanı. Ama Konya ve Karaman’da beklendiği gibi Ak Parti rahat, oyların ekonomi sebebiyle düşebileceği beklentisi ile beraber.

- Norm kadro

Karaman’da Rektör Prof. Dr. Mehmet Akgül’ü de ziyaret ettim. Rektör yardımcıları ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Ali Şahin bey de refakat ettiler. “Norm kadro” konusunda son YÖK düzenlemesini sordum. Biraz belirsizlik, biraz tedirginlik gördüm. Rektörlere inisiyatif verildiği söylenmesine rağmen dönüp dolaşıp YÖK’e başvurma zorunluluğu var deniyor. Bence üniversite camiasının dinlenmesinde yarar var.

Eve, Anadolu’da bir gün demek, her alanda nabız atışının okunması demek.

Neden mutlu oldum?

Bir, sağlık alanında eğitim gören üniversite öğrencilerinin “Ahlak” konusundaki duyarlılığından...

İki, insanımızın bin kere olsa bile Rasulullah sallallahü aleyhi ve sellem’a dair programlara doymuyor solmasından...

Anadolu güzeldir.

Bu yazı toplam 759 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar