Açıklamada, YÖK’ün “sivil anayasa çalışmaları askıya alınsın” isteği eleştirilerek,: “YÖK’ün Bilim Dünyasında  Türkiye’nin rezil olmasına neden olan ‘bilimsel hırsızlık’ olayını görüşeceklerini sandık  fakat kendileri Sivil anayasa çalışmalarını değerlendirnek için toplanıyorlarmış. Gündemin ilk maddesi de, üniversitelerde ‘kılık-kıyafetin serbest bırakılmasına’ ilişkin tartışmaymış. İnsanların kılık kıyafetleriyle  uğraşmak yerine ilk 500’e girememenin üzerinde kafa yorması gerekir denildi.

Yapılacak olan sivil anayasa da başörtüsünün sadece üniversiteler de değil bütün alanlarda serbest bırakılmasının gerekliliği vurgulandı.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu 85 . Hafta Basın Açıklaması:

KİMLİĞİMİZİ KİMSEYE DAYATMADIK, BAŞKALARININ HAYAT TARZLARININDA BİZE DAYATILMASINA KARŞIYIZ

Bugün Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu olarak 85. kez burada bazı taleplerimizi dile getirmek ve bizi üzen birtakım konuları dile getirmek amacıyla buluştuk.

Yeni anayasa taslağının konuşulduğu şu günlerde taleplerimizi bir kez daha hatırlatmanın hem anayasayı oluşturanlar hem de o anayasayla yönetilecek olan bizler açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Biz, bu ülkenin eşit hak ve özgürlüklere sahip vatandaşları olarak kamu kurumlarından, eğitim ve öğretim imkânlarından, başını örtmeyen ya da imam hatip lisesine gitmeyen bireylerin yararlandığı kadar pay almak istiyoruz. Vergilerimizi ödeyerek oluşumuna katkıda bulunduğumuz kurumlardan eşit hizmet almak istiyoruz. Bu kurumlarda inanç özgürlüğümüze zarar verecek herhangi bir kısıtlamayla karşılaşmadan okuyabilmeyi, çalışabilmeyi talep ediyoruz. Kamusal alan – özel alan ayrımının ortadan kalkmasını diliyoruz. Yıllardır oluşmasını sabırla beklediğimiz “kurumsal mutabakatın” artık oluşmasını umuyoruz. Haklarımız teslim edildiğinde bazı kurum ve kuruluşların bizim tarafımızdan “işgal edileceği” ve diğerlerine yaşam hakkı tanınmayacağı önyargısından kurtulmak istiyoruz. Özgürlüklerimize, tam ve -ileride herhangi bir şüpheye yol açarak yeni yasakları doğurmayacak şekilde-  net kavuşmayı bekliyoruz.

Düzenlenecek yeni anayasa da başörtüsü yasağı, bütün kamu kurumlarında ve üniversitelerde kaldırılmalıdır.

Çünkü biz bugüne kadar bu taleplerimiz yüzünden bir sürü hak gaspının muhatabı olduk.

Çünkü biz bugüne kadar bu taleplerimiz yerine getirilmediği için hiçbir taşkınlık yapmadık.

Çünkü biz bugüne kadar bu taleplerimiz doğrultusunda yaşadığımız ve yaşayacağımız hayatı kimseye dayatmadık.

Çünkü biz bugüne kadar bizimle aynı inançları ya da hayat tarzlarını paylaşmadığı için hiç kimseyi aşağılamadık.

Çünkü biz bugüne kadar hiç kimseye “bizim gibi inanmıyorsanız, Suudi Arabistan’a, İran’a gidin” demedik.

Çünkü biz bugüne kadar başörtülü olduğumuz için hiç kimseden maddi bir çıkar sağlamaya çalışmadık.

Çünkü biz bugüne kadar kendimizi anlatmaya, önyargıları aşmaya çalıştık.

Çünkü biz bugüne kadar hiçbir yere gidemedik, hizmet edebilmek için başka ülkelerde okuyup ülkemize geri geldik.

Çünkü biz bugüne kadar aslında verilemeyecek bir şey istemedik.

Platform olarak, gelecek hafta daha ümit verici gelişmelerle, buluşmak üzere hepinize hayırlı günler diliyoruz.

Türkiye Kadınlar Kültür ve Dayanışma Birliği (KAD-BİR) Adına

Esra Duru

Ankara İnanç Özgürlğü Platformu

Mazlumder Ankara Şubesi – Tüketiciler Birliği – İHH Ankara Şubesi – Anadolu Gençlik Derneği – ASDER – ÖZDEVSEN – KADBİR- İLKDER