Ankara'da 95. Başörtüsü Eylemi
Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu 95. başörtüsü eylemini gerçekleştirdi ve basın açıklamasında bulundu.
Basın açıklamasının tam metni:
Türkiye’nin kronikleşmiş insan hakları ihlallerinden olan inanç özgürlüğü ve bunun bir yaşam felsefesi olan başörtüsü sorunu gün geçtikçe ağırlaşmakta ve ihlaller daha da artmaktadır.
Her hafta değişik baskı ve zulüm haberleri ile karşılaşmaktayız. İnsanlar ifadelerinden ve inançlarından dolayı atanmışların hedefi haline gelmektedir.
Hafta boyunca tanık olduğumuz insan hakları ihlalleri bunun bir göstergesidir.
Şanlıurfa’da ilahi okuyan kız çocukların hedef alınarak genelkurmay bildirisine konulması,
Antalya’daki başörtüsü eyleminde çocukların katılımını bahane edilerek eylemcilerin gözaltına alınmaları
Adana Kozanda yaşanan Trajikomik olay ve sonrasında ortaya çıkan durum tüyler ürperten bir konu haline gelmiştir.
Bir garnizon komutanın ve kaymakamın gencecik bir kızı, inancının gereği olan başörtüsü takmasından dolayı kürsüden indirtmesi, garnizon komutanının başörtüsüne postal fırlatması, kaymakamında onu kollaması olayıdır. Bu olay utanç verici, son derece ilkel ve faşizan zihniyetin bir gösterisidir.
Asker cenazelerinde evladını kaybeden başörtülü ananın sırtını sıvazlayan zihniyet, aynı başörtüsüne değişik platformlarda adeta postalını fırlatabilmektedir..
Bundan daha vahim olanı ise bu olaya tepki göstermesi gereken yetkililerin, bu olayla ilgili harekete geçmesi gereken içişleri bakanı ve İnsan Hakları Komisyonu Başkanın sus pus olmaları ve herhangi bir girişimde bulunmamalarıdır.
Bizler Ankara İnanç Özgürlüğü Platformunu oluşturan sivil toplum kuruluşları olarak
Bu ve benzeri olayların takipçisi olacağımızı, zulüm kimden gelirse gelsin zulme karşı çıkacağımızı, zalimleri ifşa etmekten geri durmayacağımızı ve mazlumun yanında yer alacağımızı belirtmek istiyoruz.
Yine dün sonuçlanan Yüksek Askeri Şura kararlarıyla 7 subay ve astsubay daha ne anlama geldiği bilinmeyen irtica safsatası ile ordudan uzaklaştırılması kabul edilemez bir durumdur. Yaş kararlarının denetimi kesinlikle sivil yargıda olmalı ve hukuk normlarına ugun olmalıdır.
Yaş karaları ile subay ve astsubayların görevine son verilmesi, haklarında hiçbir soruşturma yapılmadan, savunmaları dahi alınmadan karar verilmesi anayasaya ve kanunlara aykırıdır ve bir insan hakları ihlalidir. Ceza yasalarında sayılmayan ve cezası gösterilmeyen fiiller suç olarak gösterilemez. Fiillerin cezası ancak bağımsız yargı tarafından belirlenmelidir.
Son olarak düşüncesi ve dini ne olursa olsun herhangi bir din adamının, hangi gerekçe ve kim veya kimler tarafından kaçırılmasına karşı çıktığımızı ve bu olayı kınadığımızı belirtmek istiyoruz...
Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu