'Artık Ne Deseler Boş' Lakırdısına Dair

Ahmet Davutoğlu AK Parti’de niye ‘kötü adam’ oldu?

Ali Babacan niye gözden düştü?

Selim Temurci gibi yaman bir teşkilatçı -üstelik 15 Temmuz kahramanı- niye harcandı?

‘İslamcı’ yahut muhafazakar demokrat camianın birçok aydını, gazetecisi niye senelerdir Erdoğan/AK Parti iktidarının kara listesinde?

Tabii ki doğruya doğru, yanlışa yanlış dediği için.

İktidarın gidişatını eleştirdiği ve ıslahatı savunduğu için.

 

Hal bu iken ‘Üstleri çizilince eleştirmeye başladılar’ diyenler var; Allah akıl fikir versin.

Bunu tam tersinin söz konusu olduğunu nasıl görmezler?

Görüp de bile bile mi saçmalarlar?

Bu adamlar üstleri çizildiği için eleştirmiyor, hayır; eleştirdikleri için üstleri çizildi.

***

Bir de, ‘Ama hepsi oradaydı ve yapılan yanlışlara ortak oldular. Onların bu sorumluluğunu asla unutamayız ve bugün doğru şeyler söyleseler de onlara itibar edemeyiz’ saçmalığı var.

Bilhassa Davutoğlu ve Babacan’ın yeni parti teşebbüslerini itibarsızlaştırmak için başvurulan bir saçmalık…

Oradayken oraya çekidüzen vermek için yırtındıkları gerçeğini bir kenara bırakıp, Davutoğlu ve Babacan’ın orada olmuş olmasını başlı başına suç kabul ettik diyelim; hatta, oradayken birçok kötü işe ön ayak olduklarını farz edelim; bugünkü pozisyonları niye kıymetsiz olsun ki?

Siyasetçiler değişemez mi, hatalarını düzeltemez mi, kendilerini yenileyemez mi?

‘Siyasi tövbe’ kapısı kapalı mı?

Bağnazlık olmuyor mu bu?

***

İktidarın değişmesi gerektiğini savunurken Davutoğlu’nun “manifesto”sunda yahut Babacan’ın Karar’a verdiği mülakatta ne varsa onu söyleyen, dolayısıyla onların haklılığını teyit eden, ama ‘Davutoğlu ve Babacan olmaz’ diyen kimselerin kafasındaki iktidar alternatifi besbelli ki CHP.

Ve besbelli ki CHP’nin alternatif olma şansına karşı bir tehdit olarak görüyorlar Davutoğlu ve Babacan’ı.

İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun belediye başkanı seçilmesinde olduğu gibi gelecek cumhurbaşkanlığı seçiminde de AK Parti tabanından CHP’ye bir miktar oy geçeceğini hesap ederken, hem o oyları hem de bir miktar CHP oyunu ‘devşirebilecek’ yeni partilerin kurulmasını müsbet karşılamaları beklenemezdi zaten.

CHP iktidarını arzu etmek ve buna engel olabileceğini düşündükleri siyasetçilere ‘laf çakmak’ haklarıdır; siyasi veya ideolojik kimlikleri yüzünden onlara tereddütle bakmaları ve böyle bir bakışı yaymaya çalışmaları da normal; ama bunu yaparken tutarlı olsunlar lütfen.

***

CHP eskiden ne yapıyordu, şimdi ne yapıyor?

Eskiden ne diyordu, şimdi ne diyor?

Üniversitelerde isteyen kız öğrencilere başörtüsü takma hakkı tanıyan bir yasayı Anayasa Mahkemesi’nde iptal ettiren ve ordunun ‘irtica ile mücadele’ gerekçesiyle siyasete müdahalelerini aşkla şevkle alkışlayan CHP nerede, şimdiki ‘Kimsenin kılığıyla kıyafetiyle uğraşmayız’ ve ‘Herkes için özgürlük, adalet, tam demokrasi’ diyen CHP nerede?

Yeni söylemlerle muhafazakâr kitlelere açılan CHP’nin -parti tabanında şimdilik yeterince özümsenmemiş gibi görünen- bu açılımı, Türkiye’nin normalleşmesi bakımından fevkalade mühim ve kıymetli.

Öyleyken biz de şimdi ‘CHP geçmişte halt ettiği için şimdi ne yapsa boş, ne dese boş’ mu diyelim?

Veya, Davutoğlu ve Babacan’a -çok şükür CHP’nin geçmişindeki fenalıklarla kıyaslanabilecek şeylere tevessülleri söz konusu bile olamayacağı halde- ‘Geçmişlerinin gölgesi yüzünden mevcut hallerinin kıymet-i harbiyesi yok’ diyenler, aynı şeyi CHP için de diyorlar mı?

CHP’deki değişimi ‘İşte bilgece siyaset’ diye alkışlarken ve AK Parti tabanından da bu değişime alkış beklerken aynı zamanda Davutoğlu ve Babacan liderliğindeki yenilikçi hareketleri geçmişe istinaden kıymetsiz ilan etmek çok büyük bir tutarsızlık.

***

Son söz:

Davutoğlu ve Babacan’ın ‘orada’ olduğu zamanlar, AK Parti’nin ve AK Parti iktidarının -biraz da onların orada olması sayesinde- en güzel zamanları ve / veya oradaki o güzelliğin kaybolmasını önleme ümidinin canlı olduğu zamanlar idi.

Selim Temurci’nin dediği gibi, şimdi AK Parti’nin adıyla değil ama alınlarının akıyla yürüyorlar.

Bu yazı toplam 1195 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar