Hasan Karakaya
Ayna ayna, söyle bana; Emine Ayna nerede?
"Elbise" vardır, insanın üzerine cuk oturur... "Elbise" vardır; ya dar gelir, ya bol!.. Giyenin üzerinde sırıtır... "Söz" de öyledir... Bir "kişi" veya "kurum" hakkında söylenen "lehte" veya "aleyhte" bir söz de; o kişi veya kurum bunu "hakediyor" ise, üzerine yapışır kalır!.. Eğer "haketmiyor" ise, havada kalır, unutulur gider... Ya da; gülünür, geçilir!..
Malûm, Başbakan Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz Çarşamba günü, "BDP"li belediyeler"le ilgili olarak şöyle demişti:
"İstanbul Büyükşehir Belediyesi Van"a ulaşıyor, Konya, Kayseri, Ankara, Erzurum Van"a ulaşıyor ama o bölgedeki malum belediyeler hemen yanı başlarına ulaşmaktan aciz kalıyorlar.
Polis taşlamak, asker taşlamak, molotof atmak, sağı solu yakıp yıkmak için anında organize olanlar, bakıyorsunuz afet anında ortalıkta yoklar."
Peki, haksız mı Erdoğan?..
Eğer BDP"li belediyeler, bu sözleri haketmemiş olsaydı, herkes Erdoğan"a güler geçerdi...
Derlerdi ki;
"El insaf!.. BDP"li belediyeler de şunları şunları yaptı!.. Deprem olur olmaz derhal hizmete başladılar, şu kadar insana sıcak yemek dağıttılar, şu kadar insana erzak dağıttılar!"
Peki, var mı böyle bir şey?..
VAN İÇİN EL ELE!
Bu ülkenin "çocuk"ları;
Evlerindeki "oyuncak"larını, "kumbara"larındaki "harçlık"larını deprem bölgesine gönderirken...
Sakarya"da, "tekerlekli sandalye""ye mahkûm "özürlü" bir vatandaş, sattığı "balon"lardan kazandığı paralarla satın alabildiği "2 battaniye"yi "Kürt kardeşi"ne gönderirken!..
PKK"nın katlettiği "24 şehit"ten dolayı hemen herkesin "öfke seli"ne kapıldığı ve dolayısıyla "PKK"dan dolayı" Kürt halkına kızıp, "faşizan duygu"larının zirveye çıktığı bir günde, Ankara Çubuk"ta faaliyet gösteren ve hepsi de "şehit aileleri"nden oluşan "Terör Mağdurları Derneği" Van için kampanya başlatırken!..
Türkiye"nin Doğu"sundan-Batı"sından, Güney"inden-Kuzey"inden insanlar, "Kürt kardeşinin ısınması" için "mont" gönderirken!..
Televizyonlar, belki de ilk defa "ortak kampanya" açıp, topladıkları "65 milyon lira"yı Van"a gönderirken!..
"Hükümet"i, "belediyeler"i, "Kızılay"ı ve "STK"ları" saymıyorum...
Onlar, "TIR"lar ve kamyonlar dolusu" yardımları Van için seferber ederken, henüz Van girişinde bekletilen "yardım konvoyları"nın uzunluğu kilometreleri bulurken!..
Sormak gerekmez mi;
"BDP"li belediyeler ne yaptı?"
CENAZE ARACI MALATYA"DA!
Ne yaptığını söyleyeyim:
"Depremden bir gün sonra" yani 24 Ekim"de; yani "74 milyon insanın Van için kenetlendiği" ve "İşte kardeşlik bu" dedirttiği bir günde; Van"ın BDP"li Belediye Başkanı Bekir Kaya ne yapmış biliyor musunuz?..
Van Belediyesi"ne ait 65 NT 683 plâkalı "cenaze aracı"nı Malatya"ya göndermiş!..
Peki, niye?..
Son operasyonda öldürülüp, cesetleri Malatya"ya getirilen "terörist"lerden birinin cenazesini almak için!..
Evet, evet;
Van"ın BDP"li Belediye Başkanı Bekir Kaya, Belediye"ye ait cenaze aracını; "teröristin cenazesini almak için" Malatya"ya göndermiş!.. Tabii, cenaze aracında; belediyeden maaş alan bir "şoför" var, "belediye görevlileri" var!..
Düşünebiliyor musunuz;
Enkaz altından ölü çıkarılan insanların "naaş"larını taşıması gereken bir cenaze aracı, taa Malatya"ya gönderilip, "terörist cenazesi" getirtiliyor!..
Ondan sonra da;
Başbakan; "Hemen yanıbaşlarına ulaşmakta aciz kalıyorlar" dediğinde zorlarına gidiyor!..
Oysa, olay ortada!..
Sen, "BDP"li belediye" olarak, belediyenin araç ve personelini "terörist cenazesi"ne göndermek yerine, "Van halkının cenazelerini kaldırmak" için kullansaydın, Başbakan da o lâfı etmezdi!..
Bunu yaparsan;
O, lâfı da hakedersin!..
DEMİRTAŞ"IN ALINGANLIĞI
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan"ın sözlerinden fena halde alınmış...
Dün yaptığı yazılı açıklamada demiş ki;
"Van depremi nedeniyle Sayın Başbakan"ın yaptığı her konuşmada partimizi, belediyelerimizi anarak yıpratmaya çalışması, hedef göstermesi kabul edilemez bir durumdur. Sayın Başbakan"dan Van halkının beklediği, belediyeyi ve partimizi küçük düşürmek ve hedef göstermek değildir. Eğer bir eksiklik, yanlışlık varsa Sayın Başbakan bunları gidermekle sorumludur.
Van halkı AKP-BDP çatışması değil, battaniye ve çadır istiyor!"
Çok doğru... Halk "çatışma" değil, "çadır ve battaniye" istiyor.
Elbette, "ölü"lerini taşıyacak "cenaze aracı" da istiyor!..
Peki, "cenaze aracı" nerede?..
Malatya"da!..
"Terörist cenazesi" getirecek!..
Hem de, böyle bir günde!..
Sen "kendi cenazelerini" bırakıp, "terörist cenazesi" taşımaya koşacaksın, sonra da "aksaklıkların giderilmesi"ni Başbakan"dan bekleyeceksin!..
Ohh, ne alâ memleket!..
Suyundan da koy Selâhattin Efendi!..
EMİNE AYNA NEREDE?
Herhalde biliyorsunuz;
Depremden birkaç saat sonra, "Başbakan, bakanlar ve milletvekilleri" Van"a gittiler ve çalışmaları yerinde incelediler... Acılı halka "moral" verip, hiç olmazsa "Devlet yanınızda" dediler...
Peki, "BDP"li milletvekilleri" neredeydi?.. "Operasyonlar durdurulsun!.. Apo"ya ev hapsi verilsin!.. Özerklik gelsin!" demek için ekran ekran dolaşan, hançerelerini yırtarcasına bağıran o milletvekilleri neredeydi?..
Malûm; Başbakan "Kazakistan gezisi"ni iptal etti ve Van"a gitti!.. Peki, "BDP"li milletvekilleri" nereye gitti?..
"Bodrum"da karı tavlamaya" mı, yoksa marketten "Çokoprens" almaya mı?..
Pardon!.. Pardon!..
Birinin izini buldum...
"BDP"nin şahinleri"nden Emine Ayna; arkadaşı Bengi Yıldız gibi Bodrum"lara filan değil ama, taa İsviçre"lere gitmiş, iyi mi?!?..
Tabii, "kayak" yapmaya değil, "ayak" yapmaya gitmiş İsviçre"ye!..
Sizin anlayacağınız;
Van halkı "can" derdine düşmüşken, "Kürtlerin temsilcisi" olduğunu iddia eden Emine Ayna İsviçre"deymiş!.. "Deprem oldu, gezimi yarıda kesip, insanımızın imdadına koşayım" demek yerine, "PKK"nın organize ettiği bir toplantı"ya katılıp, nutuk çekmeyi tercih etmiş!..
Oradaki PKK"lılara;
"Şimdi yardım vaktidir... Halkımız için elimizden geleni yapalım" demesi gereken Emine Ayna onlara ne demiş biliyor musunuz;
"Siyaseti anlamamız gerekiyor... Bunun için de Özgür Politika gazetesini okumamız, Roj TV"yi seyretmemiz şart!.."
Düşünebiliyor musunuz;
Gezisini yarıda kesip, Van"a gitmesi gereken bir kadın, İsviçre"de kaldığı yetmiyormuş gibi, oradaki PKK"lılara "strateji" öğretiyor!..
Ondan sonra da, Selahattin Demirtaş, kalkıp; "Niye partimizi ve belediyelerimizi yıpratıyorsunuz?" diyerek, Başbakan"ı suçluyor!..
Başbakan"ı bırak da, "Ayna"ya bak Selahattin Bey!.. Sor aynaya; "Ayna ayna, söyle bana Emine Ayna nerede?.."
BELEDİYEDEN BÖLÜCÜLÜK!
Şu hâle bakın;
"BDP"li belediye"nin cenaze aracı, Malatya"ya "terörist cenazesi" almaya gitmiş!.. BDP"nin milletvekili "PKK propagandası" yapmak için İsviçre"ye gitmiş!.. Hâl bu iken; "BDP"li Van Belediyesi"nin resmi internet sitesi"nde ne deniliyormuş biliyor musunuz?..
Deniliyormuş ki;
"Metropollerde yaşayan Kürtlerin Van depreminden etkilenen yurttaşların yardımına yetişmek için çalışmaları sürüyor... Kürtler, Van için tek yürek oldular... Van"da meydana gelen depremin ardından adeta seferberlik ilan edilen Kürtlerin ağırlıkta yaşadığı il, ilçe, belde ve köylerden yardım gelmeye devam ediyor... Diyarbakır"ın merkez Kocaköy ilçesinde BDP"lilerin çağrıları ile toplanan 4 kamyon yardım malzemesi, Van"a doğru yola çıktı."
Kusura bakmayın; internet sitesine bu satırları yazan adama; izninizle "Oha!.. Çüşşş!.." demek istiyorum!..
Adama bakın;
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve AK Parti ilçe belediyeleri Van"a "69 TIR"lık yardım" gönderirken, Ankara Büyükşehir Belediyesi de "55 TIR"lık yardım"ı yola çıkarmaya hazırlanırken, kalkmış "4 kamyon"un lâfını ediyor!..
Daha önce de söyledim;
Kalkıp da, burada "yardım yarıştırması" yapacak değilim!.. Ama, "trafik yoğunluğu"ndan dolayı Van"a bile giremeyen "kilometrelerce uzunluktaki yardım konvoyları"nı görmeyip de, "4 kamyon"u internet sitesine koyan adam ya "kör"dür ya da "nankör"dür!..
Hayır, hayır; "körlük ve nankörlük" değil, bu; düpedüz "bölücülük"tür!..
Hani, bizler "İnadına kardeşlik" diyoruz ya, BDP"lilerin yaptığı da "inadına bölücülük"tür!..
VAN"IMIZ, CANIMIZ!
"Adam" olan, böyle bir günde "BDP propagandası" yapmaya kalkmaz, "kardeşlik konvoyları"na övgü yağdırırdı...
Ama, görülüyor ki;
BDP"nin "faşist ve bölücü kafa"sı, burada da kendini gösteriyor!
Bütün bunlara rağmen, diyorum ki;
Sizler, sakın ola, "BDP"lilerin terörist sempatizanlığı"na veya "İsviçre tatili"nde olduklarına bakmayın!..
Onlar, "İnadına bölücülük" demeye devam etseler de, sizler "İnadına kardeşlik" diye haykırmaya ve "Vanlı kardeşlerimizin yaralarını sarmaya" devam edin!..
Bırakın, onlar; "nefret dili"ni kullanmaya devam etsin!.. Sizler, "sevgi"yle, "muhabbet"le kucaklamaya devam edin "Vanlı kardeşlerimiz"i!..
Sakın unutmayın;
"Van"ımız, canımızdır!"
Somali de "dua" göndermiş!
Van depremi dolayısıyla, elbette hemen herkesi "duygulandıran" ve belki de "hüngür hüngür ağlatan" olaylar olmuştur ama; beni "üç olay" çok etkiledi...
¥ "Japon halkı"nın, bizim Tokyo Büyükelçiliğimiz önündeki "posta kutusu"na, içinde "Gambatte" yani "Başar Türkiye" yazılı zarflar ve elbette "para" bırakıp, hiç kimseye görünmeden gitmeleri, beni çok duygulandırdı.
¥ Aynı şekilde; bir gencin, "Vanlı kardeşim üşümesin" diyerek gönderdiği "mont"un cebine koyduğu mesaj ve o mesaja Vanlı gencin verdiği "Gönderdiğin montla ısınıyorum... Söz veriyorum; sen düştüğünde de, seni ben kaldıracağım" şeklindeki cevap da, son derece etkiledi beni!..
Ama, beni en çok duygulandıran, "Somali"den gelen haber" oldu...
Daha "dün" denilecek kadar yakın bir zamanda; "aç ve açıkta" olan Somali halkına yardımlar gönderdik... Peki, onlar ne gönderdi?..
Ne gönderebilirler ki?... Yemeye "bir dilim ekmek"leri yok!.. İçmeye "bir yudum su"ları yok!.. Giymeye "elbise"leri yok, "gömlek"leri yok!..
Kendileri "aç ve perişan" iken ne gönderebilirler ki?..
Ama insan, eğer seviyorsa, "gönderecek" bir şey bulur..
Somali halkı da;
"Van"da ölenler ve yaralananlar" için, "dua"larını göndermişler...
"Hatim"ler indirip; "Ölülere rahmet, yaralılara şifa" dilemişler!..
Herkes "elindekini" gönderirken, onlar da "gönüllerini" göndermişler... Bu da çok duygulandırdı beni...
yeniakit