İçişleri Bakanı Muammer Güler, DHKP-C’nin ‘uyuyan hücrelerine’ emniyete saldırı sonrasında polisle girdiği çatışmada öldürülen Karataş için misilleme eylem yapılması yönünde talimat verdiği istihbaratı üzerine, "Terör örgütleri her zaman eylem yapmak için fırsat bulduklarında her türlü desiseyi düzdüklerini, melaneti gerçekleştirmek için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini biliyoruz. Eylem yapma ihtimali olan kişilerle adli süreç başlatılarak elbette takipleri yapılır.” dedi.

 

Dünya Su Forumu Toplantısı'na katılmak üzere Mardin’e gelen İçişleri Bakanı Muammer Güler, şehirde çeşitli taziyelere katıldı, Mardin Valiliğinde gazetecilerin sorularını cevapladı. Bakan Güler, DHKPC terör örgütünün eylemleri hakkında şunları söyledi: ”Bunların birçoğu bizim tarafımızdan önceki eylemleri itibari ile yurt dışında gittikleri ve eğitim gördükleri eylemleri itibariyle, faaliyetleri itibari ile gerek istihbari bilgi olarak, gerek fiziki takip olarak mutlaka gereği yapılmakta olan işlerdir.“ dedi.

 

Güler, ”Geçtiğimiz günlerde takiple ilgili Mardin’de bir şey söyledim. Bazıları bunu değişik yansıttılar. (Biliyorsanız niye almadınız) dediler. Değerli arkadaşlar takip demek eğer bir terör örgütü militanının yerini biliyorsanız elbette gidip onu alırsınız. Onu eylem yapmasını beklemek gibi mantık dışı bir düşünce olamaz. Emniyet teşkilatının, güvenlik güçlerinin böyle bir lüksü olabilir mi? Ancak yerini bilmediğiniz ama yurt dışında kırmızı bültenle aranan veya eylem yapma ihtimali olan kişilerle adli süreç başlatılarak elbette takipleri yapılır.” ifadelerini kullandı.

 

Terör örgütlerine yönelik takiplerin devam ettiğini ifade eden Bakan Güler, konuşmasına şöyle sürdürdü: ”Bu anlamda bizimde şu anda takipte olduğumuz ve yurt dışında eğitim görerek veya illegal yollarla Türkiye’ye giren yasa dışı eylemleri gerçekleştirmek için gayret gösterenlerle ilgili elbette takiplerimiz vardır. Son 6 günde gerçekleşen iki üzücü olay sonrasında hem emniyet güçleri hem de jandarma güçlerinin göstermiş olduğu performansı gördünüz. Gerçekten her iki hadise de üzücüdür. Emniyet Genel Müdürlüğü sosyal tesisine yapılan roketli saldırı ile teröristlerin Bingöl Cezaevinden kaçmaları elbette üzücü olaylardır. Ama polisimizin hemen olayın akabinde kaçan teröristleri yakalaması ve roketli saldırıya karışanlardan biri yaralı biri de ölü ele geçirildi. Bunların bir tanesi daha önce AK Parti'ye saldırı düzenleyen kişin olması, bir diğerinin de yurt dışında eğitim alarak Türkiye’ye eylem yapmaya geldiği tespit edildi. 2012 Haziran ayından itibaren DHKPC terör örgütünün 11 ayda eylemi ile ilgili bütün failleri bir kısmı canlı bomba olarak bir kısmı da çatışmada ve sağ olarak ele geçirildi. Ve adalete teslim edilmiştir. Yani Türk polisinin terörle mücadele konusundaki performansı bütün güvenlik güçleri itibari ile polisin, jandarmanın istihbarat birimlerim uyumlu çalışması, her türlü takdirin üstündedir. Onların morallerin düzeltmek, onlara destek olacak bir yaklaşım içinde olmalıyız. Bunu hem iktidar hem de muhalefetin bütünü ile bu anlayış içinde hareket etmesini bekliyoruz. Bu hepimizin sorumluluğudur.” diye konuştu

 

Bir gazetecinin Emniyet Genel Müdürlüğü "Milli biber gazı" üretmek için TUBİTAK'la çalışma başlattığı şeklindeki soruya ise Güler şu cevabı verdi: ”O konuda herhangi bir çalışma yapmadık. Bildiğimiz bir konu değil. Öyle bir hazırlık bir çalışması yapıldığını biliyorum, ama sonuçlarını henüz görmüş değilim.” şeklinde cevap verdi.