Kartelin çarpıtma haberlerinin ardından önceki gün Antalya’da çocukların eyleme katılmasını bahane eden polisin kadın ve çocuklardan oluşan 20’den fazla kişiyi gözaltına almasına büyük tepki geldi.

Siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütleri ve inanç platformu üyeleri, bu tavrın, zorbalıkan beter olduğunu kaydettiler. SP Genel Başkanı Recai Kutan, İçişleri Bakanlığı’ndan derhal soruşturma açmasını isteyerek şunları söyledi: “Bu davranış hukuk devletine yakışmamıştır. Bu davranış hukuka ve insan haklarına aykırıdır. Elbette vatandaş kendi hakkını savunacaktır. Haksız ve hukuksuz yasağa tepki göstermek her bireyin hakkıdır. Haklarını alana kadar da direneceklerdir. Hak mücadelesi verenlere müdahaleler ile baskı oluşturmaya yönelik tavırların hepsi yasaklar kadar ayıptır. İçişleri Bakanımız ve hükümet bu olaya müdahale etmeli ve çocukların, annelerin ve babaların gözaltına alınması hakkında geniş kapsamlı bir soruşturma açmalıdır. Sorumluluk hükümettedir. Artık başörtüsü yasağı son bulmalı ve insanlar mağdur edilmemelidir.”

KUTAN: “BU ÜLKEYİ KİM YÖNETİYOR?”
“Kartel medyası İslâmi bir duyarlılık söz konusu olduğu zaman hemen devreye giriyor ve olayları saptırarak manşetlerinden veriyor” diyen Kutan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İşte neymiş ‘okulda mescid’ varmış. Suç mu bu efendim? Ama ne oluyor, hemen hükümetin ilgili bakanlığı harekete geçiyor ve okula müfettişler gönderiliyor. Bu ülkeyi milli irade mi, kartel mi, yoksa derin güçler mi yönetiyor?” diye sordu.

YAZICIOĞLU: “HOŞGÖRÜ BÖLÜCÜLERE Mİ?”
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ise, “Bu çocukların, uzun bir süredir sorunlarına çözüm beklerken bu dayatma ile karşılaşmaları, hayal kırıklığına neden olmuştur. Sorunları ortada dururken ve bu sorun katlanarak artarken eylem yapmaları en doğal haklarıdır. Sonra bu haklarını meşru ortamlarda ve demokratik bir biçimde arıyorlar. En tabii temel insan haklarını isteyen çocuklara ve ailelerine yapılan zulmü kınıyorum. Bölücü terör örgütü yandaşlarına, Türk milletine ve tarihine iftira edenlere, milli kimliğimize saldıranlara gösterilen hoşgörü, başörtüsü mağdurlarına gösterilmiyor. Bu anlayışı kınıyorum. Bu utanç son olsun” diye konuştu.

Türkiye Sağlık-İş Sen Genel Başkanı Mustafa Başoğlu: “Başörtüsü dini bir vecibedir. Avrupa’da gerçekleştirilen teröre karşı eylemlerde Türk vatandaşlarına karşı yapılan kötü muameleyi ne kadar kınıyorsak, Antalya’da polisin yaptığı müdahaleyi de o denli kınamalıyız. Bu çocukların velileri tazminat davası açmalı. Çünkü çocukların psikolojisi yıpranmıştır.”

İNANÇ PLATFORMU ÜYELERİ AYAKTA
- ASDER Onursal Başkanı Şahin Özdaş: “Belçika polisi PKK’yı kınayan Türkleri sebepsiz yere gözaltına almıştı. Biz de Belçika polisini PKK’ya arka çıkmak ile suçlamıştık. Biz polisimizin Belçika polisi gibi davranmayacağını biliyoruz. Ancak onlara yanlış talimat verenler olabilir. Bu işin sorumlusu mutlaka açığa alınmalıdır.”

- Mazlum-Der Genel Başkanı Halit Çelik, konuyu güvenlik sorunu olarak değerlendirdi. Çelik, bu eylemlerin, annelerinin, ablalarının başlarının zorla açılmasına karşı çıkmak isteyen çocukların, güneşli bir havada annesiyle yürümesinden hiçbir farkı olmadığını, asıl çocuk istismarının güvenlik güçlerince yapıldığını söyledi.

- ÖZGÜR-DER Genel Başkanı Hülya Şekerci, bu tavırların gittikçe daha fazla destek gören başörtüsü eylemlerinin frenlenmesi için bir gözdağı olduğunu vurguladı. Özgürlük karşıtı meydanın da bu tablodan sorumlu olduğunu bildiren Şekerci, “Kartel dediğimiz medya gurubu emri verdi, polis uyguladı. Çocuk istismarı olduğunu da kesinlikle düşünmüyoruz. Birçok eylemlerde minik minik çocukların, asker kıyafetleri ile ellerine silah verilerek, bu görüntünün alkışlandığını gördük. Fakat söz konusu annesinin örtüsü için yürüyen çocuklar olunca, çocuk istismarı oluyor. Bu eylemde çocukların ellerindeki yazılar da gayet uygun, kesinlikle psikolojik bir tehlike içermeyen yazılardı. Bu eylemleri durdurmak için gözdağı vermeye çalışıyorlar. Fakat başörtüsü eylemleri durmayacak. Tepkimiz sürecek” şeklinde konuştu.
- Türkiye KADBİR Başkanı Ayşe Serap Şahiner: “Üç-beş yaşlarındaki çocuklara terör örgütünü öven sloganlar attıranlar hedef gösterilmiyor ancak Allah’ın emrini yerine getiren Müslümanlar toplu linç girişimine tabi tutulmak isteniyor. Bu davranış bizi dünyaya küçük düşürmüştür.”

- Mazlum-Der Ankara Şube Başkanı Ümit Mert: “Ülkenin dört bir tarafında cumhuriyet mitingleri yapıldı. Küçücük çocuklara ‘İmam cumhurbaşkanı istemiyoruz’ sloganları attıranlar gazete manşetlerinde ‘Büyük Tablo’ şeklinde yansıtılırken, zorba yasağa topyekûn tepki gösterenler hedef haline getirildi. Çarpıtma haberleri dikkate alarak harekete geçenlerin zulme ortak olduklarını hatırlatıyoruz.”

- Eğitim-Bir Sen Antalya Şube Başkanı Süleyman Gökşen: “Çocukların gözü önünde ailelerini gözaltına almak vicdansızlıktır. Bu vicdansızlığı görmezlikten gelen medya, çifte standart yaptığını bir kez daha ispatladı.”

- İLKDER Genel Başkanı Özden Sönmez: “Kartel medyasının hedef göstermesi sonucunda çocukların gözaltına alınması insan haklarına en büyük darbedir. Çocuklar dokunulmazdır. Dokunulmazlığa müdahale edilemez. Edenleri kınıyorum.”

- TİMAV Genel Başkanı Mehmet Emin Parlaktürk: “Cumhuriyet mitinglerinde hükümeti, milli iradeyi, İslâm’ı hedef alan pankartlar küçücük çocukların ellerine tutuşturulurken emniyet güçleri neredeydi? Konu İslâm olunca var güçleriyle savaşıyorlar.”

- İLKAV Genel Başkanı Mehmet Pamak: “Antalya’da Başörtüsü yasağını protesto eden aileleri, anneleri, babaları ve çocukları gözaltına alanlar utanmalıdır.”

21. YÜZYILDA KINANACAK TAVIR
Antalya’da “başörtüsüne özgürlük” eylemlerinde çocukların gözaltına alınmasına tepkili diğer bir dernek, Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği (AKDER) oldu. Genel Başkan Refia Kızılhan, güvenlik güçlerinin yaptığı bu hareketin kınanacak bir davranış olduğunu bildirdi. Kızılhan, “21. yüzyılda, AB’ye girmeye hazırlanan bir Türkiye’de, kadın ve çocukların böyle bir gerekçe ile gözaltına alınmalarını kınıyoruz” şeklinde konuştu.

Isparta İmam Hatipliler Derneği (ISİHAD) Başkanı Muammer Atasoy da, Antalya’daki diğer eylemlere Isparta’dan katılım göstereceklerini bildirdi. Atasoy, “Yasakçı ve zorbaları nefretle kınıyoruz. İnsan haklarına ve özgürlüklere el ve dil uzatanlar, inançlara da dil uzatmış olurlar. Başörtüsü eylemleri tüm Türkiye’de yapılmaya devam edecektir” dedi.

Vakit