Başörtüsü Platformları Milliyet'i Çıldırttı
Milliyet gazetesi Başörtüsü Platformlarının yurtta hızla yayılmasını hazmedemedi ve bakın Başörtüsü Platformları hakkında nasıl haberlere imza attı...
Eylemde 6 yaşındaki çocuklara türban taktırıldı
ANTALYA'da düzenlenen türban eyleminde 6 yaşındaki kız çocuklarına türban taktırıldı. Ellerine verilen ‘Mahalede özgürlük, okullarda baskı var’ yazılı dövizleri taşıyan kız çocuklarına türban giydirilip eylem yaptırılması çevredekilerin tepkisine neden oldu.
Aralarında Eğitim- Bir- Sen, Diyanet- Sen, Memur- Sen gibi sendikaların da temsil edildiği Antalya İnanç Özgürlüğü Platformu'nun düzenlediği ‘Başörtüsüne sınırlar kalksın’ eyleminde aralarında 6- 12 yaş grubundaki türbanlı kız çocuklarının da bulunduğu yaklaşık 50 kişilik grup Kışlahan Meydanı'nda buluştu.
Türban eyleminde başörtülü kadınlar ve küçük kızlar harem selamlık düzeninde ön planda bulundu. Küçük kızların ellerinde üzerlerinde ‘Yasakçılar yenilecek’, ‘Yasak sürüyor uyuyor musun’, ‘Başörtüm onurumdur’, ‘Mahalede özgürlük, okullarda baskı var’, ‘Örtünme inancına, kimliğine sahip çık’ yazılı pankartlar dikkat çekti. Başörtülü küçük kızlara “Baş örtüsüne özgürlük'' sloganı attırıldı.
Platform Sözcüsü ve Diyanet- Sen Başkanı Mehmet Yıldırım'ın Besmele çekerek başladığı ve tekbir sesleriyle sona eren konuşmasında kamusal alandaki türban yasağının darbe olarak nitelendirdiği 28 Şubat sürecinde başladığını öne sürdü. Yasağın müslüman kadını toplumdan dışlama amacını taşıdığını iddia eden Yıldırım, “Yasak ve zulüm altında yaşamak kader değildir, müslümanlar kardeşlik ve dayanışma şuuru içerisinde zulme ve zalimlere karşı direnmek durumundadır'' dedi.
Hazırlanmakta olan anayasa taslağına da değinen Mehmet Yıldırım, türbana getirilmek istenen düzünlemenin müslüman halkın taleplerini karşılamadığını belirtti ve “Hükümetten istediğimiz laikçi bürokrasiye karşı halkın tepkisini yansıtacak bir tutum sergilemesidir'' ifadesini kullandı. Örtünmenin Allah'ın emri olduğunu dile getiren Yıldırım, kamusal alanda türbanın yasaklanmasının Allah'a meydan okuma olduğunu öne sürdü.
Çevredekiler, küçük kızların başörtüsü taktırılıp eylem yaptırtılmasına tepki gösterdi. Eylemciler daha sonra sessizce dağıldı.
-----------------------------
ANTALYA'da düzenlenen türban eyleminde 6 yaşındaki kız çocuklarına türban taktırıldı. Ellerine verilen ‘Mahalede özgürlük, okullarda baskı var’ yazılı dövizleri taşıyan kız çocuklarına türban giydirilip eylem yaptırılması çevredekilerin tepkisine neden oldu.
Aralarında Eğitim- Bir- Sen, Diyanet- Sen, Memur- Sen gibi sendikaların da temsil edildiği Antalya İnanç Özgürlüğü Platformu'nun düzenlediği ‘Başörtüsüne sınırlar kalksın’ eyleminde aralarında 6- 12 yaş grubundaki türbanlı kız çocuklarının da bulunduğu yaklaşık 50 kişilik grup Kışlahan Meydanı'nda buluştu.
Türban eyleminde başörtülü kadınlar ve küçük kızlar harem selamlık düzeninde ön planda bulundu. Küçük kızların ellerinde üzerlerinde ‘Yasakçılar yenilecek’, ‘Yasak sürüyor uyuyor musun’, ‘Başörtüm onurumdur’, ‘Mahalede özgürlük, okullarda baskı var’, ‘Örtünme inancına, kimliğine sahip çık’ yazılı pankartlar dikkat çekti. Başörtülü küçük kızlara “Baş örtüsüne özgürlük'' sloganı attırıldı.
Platform Sözcüsü ve Diyanet- Sen Başkanı Mehmet Yıldırım'ın Besmele çekerek başladığı ve tekbir sesleriyle sona eren konuşmasında kamusal alandaki türban yasağının darbe olarak nitelendirdiği 28 Şubat sürecinde başladığını öne sürdü. Yasağın müslüman kadını toplumdan dışlama amacını taşıdığını iddia eden Yıldırım, “Yasak ve zulüm altında yaşamak kader değildir, müslümanlar kardeşlik ve dayanışma şuuru içerisinde zulme ve zalimlere karşı direnmek durumundadır'' dedi.
Hazırlanmakta olan anayasa taslağına da değinen Mehmet Yıldırım, türbana getirilmek istenen düzünlemenin müslüman halkın taleplerini karşılamadığını belirtti ve “Hükümetten istediğimiz laikçi bürokrasiye karşı halkın tepkisini yansıtacak bir tutum sergilemesidir'' ifadesini kullandı. Örtünmenin Allah'ın emri olduğunu dile getiren Yıldırım, kamusal alanda türbanın yasaklanmasının Allah'a meydan okuma olduğunu öne sürdü.
Çevredekiler, küçük kızların başörtüsü taktırılıp eylem yaptırtılmasına tepki gösterdi. Eylemciler daha sonra sessizce dağıldı.
-----------------------------
Türban eyleminde harem-selamlık
İzmir'deki türban eyleminde kadın ve erkeklerin harem selamlık durması dikkat çekti.
İzmir Başörtüsüne Özgürlük Platformu üyesi kadın ve erkeklerden oluşan bir grup, eski Sümerbank önünde ‘Özgürlüğün pazarlığı olamaz. Yasak sürdükçe direniş de sürecektir’ sloganları atıp eylem yaptı. Basın açıklaması yapılırken kadın ve erkeklerin harem selamlık durması dikkat çekti.
Basın açıklamsını okuyan Emine Aslan, “Ne üniversitelerin yeni eğitim dönemine yine yasaklarla başlamış olması ve ne da birçok genç yüreğin hayallerini ve kimliklerini üniversite kapılarında bırakması, kimseyi rahatsız etmiyor. Hükümetin anayasa taslağına ilk tepkiyi, özgür geleceğin simgesi olan üniversitelerimizin başındaki rektörler gösteriyor'' dedi.
Bulundukları konum ve sıfatları itibariyle, bu ülkenin geleceği ve gelişmesi yolunda ilme dayalı üretim ve ilerleme ortaya koymaları gereken bu insanlar özgürlükler önüne set koyma yolunda üstün çaba sarfettiklerini vurgulayan Aslan şöyle devam etti:
“Anayasa taslağında başörtüsü özgürlüğünün üniversiteler ile sınırlanarak, kamusal alan kavramının yer alması ise nasıl bir hak ve özgürlük anlayışını ortaya koymaktadır, irdelemek gerek. Dayatmacı ve keyfi olarak uygulan bu yasak şimdi de anayasa ile parçalanmış özgürlükler ile çözüme kavuşturulmaya çalışılıyor. Bölünüş ve parçalanmış değil tam özgürlük statüsünde haklarımıza kavuşup, hayatın her alanında özgür yaşam koşulları elde edene kadar burada olmaya devam edeceğiz.''
Milliyet
İzmir'deki türban eyleminde kadın ve erkeklerin harem selamlık durması dikkat çekti.
İzmir Başörtüsüne Özgürlük Platformu üyesi kadın ve erkeklerden oluşan bir grup, eski Sümerbank önünde ‘Özgürlüğün pazarlığı olamaz. Yasak sürdükçe direniş de sürecektir’ sloganları atıp eylem yaptı. Basın açıklaması yapılırken kadın ve erkeklerin harem selamlık durması dikkat çekti.
Basın açıklamsını okuyan Emine Aslan, “Ne üniversitelerin yeni eğitim dönemine yine yasaklarla başlamış olması ve ne da birçok genç yüreğin hayallerini ve kimliklerini üniversite kapılarında bırakması, kimseyi rahatsız etmiyor. Hükümetin anayasa taslağına ilk tepkiyi, özgür geleceğin simgesi olan üniversitelerimizin başındaki rektörler gösteriyor'' dedi.
Bulundukları konum ve sıfatları itibariyle, bu ülkenin geleceği ve gelişmesi yolunda ilme dayalı üretim ve ilerleme ortaya koymaları gereken bu insanlar özgürlükler önüne set koyma yolunda üstün çaba sarfettiklerini vurgulayan Aslan şöyle devam etti:
“Anayasa taslağında başörtüsü özgürlüğünün üniversiteler ile sınırlanarak, kamusal alan kavramının yer alması ise nasıl bir hak ve özgürlük anlayışını ortaya koymaktadır, irdelemek gerek. Dayatmacı ve keyfi olarak uygulan bu yasak şimdi de anayasa ile parçalanmış özgürlükler ile çözüme kavuşturulmaya çalışılıyor. Bölünüş ve parçalanmış değil tam özgürlük statüsünde haklarımıza kavuşup, hayatın her alanında özgür yaşam koşulları elde edene kadar burada olmaya devam edeceğiz.''
Milliyet