Başörtüsü Sorununu YÖK Başlattı
TBMM İnsan Hakları Komisyon Başkanı. Zafer Üskül, "başörtüsü yasağının, (YÖK)’nun başlattığı bir sorun" olduğunu hatırlattı
TBMM İnsan Hakları Komisyon Başkanı ve AK Parti Mersin Milletvekili Prof. Dr. Zafer Üskül, "başörtüsü yasağının, Yükseköğrenim Kurumu (YÖK)’nun başlattığı bir sorun" olduğunu hatırlattı
TBMM İnsan Hakları Komisyon Başkanı ve AK Parti Mersin Milletvekili Prof. Dr. Zafer Üskül, "başörtüsü sorununun, Yükseköğrenim Kurumu (YÖK)’nun başlattığı bir sorun" olduğunu savunarak "başörtülü bir öğrenci tapu dairesindeki işini yapabiliyor, suç işlerse karakola götürülebiliyor ve mahkemeye çıkartılabiliyor. Buralar da devletin kurumları ama devletin üniversitesine alınmıyor. Burada bir çelişki var, bunun ortadan kaldırılması gerekir" dedi.
Üskül, gezi ve incelemelerde bulunmak üzere geldiği Mersin’de, AA muhabirine yaptığı açıklamada, başkalarının da haklarının bulunmasından ötürü insan haklarının sınırsız olmadığını, insan haklarının, olması gerekenin dışında sınırlandırılmaması gerektiğini söyledi.
Kişinin haklarını sınırlandıranın başkalarının hakları olduğuna işaret ederek "aynı zamanda kamusal düzenin oluşturulması insan haklarının sınırlandırılmasını beraberinde getirir. Anayasalar da bu sınırlamanın nasıl yapılabileceğini öngörürken sınırlamaya da bir sınır getirir.
Mesela hakkın özüne dokunmamak, ölçülü olmak ve demokratik haklara karışmamak gibi zorunluluklar vardır" diye konuştu.
"SORUNU BAŞKA BİR BİÇİMDE ÇÖZMEYE ÇALIŞMAK GEREKİYOR"
Üskül, eğitim hakkının da herkesin sahip olduğu bir hak olduğunu, olağan koşullarda herkesin bunları kullanması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
"Ancak başörtülü öğrencilerimiz şu anda bu haklarını üniversitelerimizde kullanamıyor. Ama bu doğru mudur? Getirilen bu sınırlamalar bana göre doğru değildir. Sonuç olarak öğrenci yurttaştır ve hizmet alandır. Bir öğrenci tapu dairesindeki işini yapabiliyor, suç işlerse karakola götürülebiliyor ve mahkemeye çıkarılabiliyor. Buralar da devletin kurumları. Ama devletin üniversitelerine alınmıyor. Burada bir çelişki var, bunun ortadan kaldırılması gerekir. Ama hukuken üniversitelerimiz başka bir şey yapamaz. Çünkü Danıştay ve Anayasa Mahkemesi kararı var. Dolayısıyla bu sorunu başka bir biçimde çözmeye çalışmak gerekiyor."
"GEÇMİŞTE BÖYLE BİR SORUN YOKTU"
" Başörtüsü yasağı tartışmalarının eskiden beri süregelen bir konu olduğunu, ancak AK Parti’nin tek sorununun bu konu olmadığını, hatta bu sorunu mümkün olduğu kadar geride tuttuğunu" kaydeden Üskül, şöyle devam etti:
", Başörtüsü yasağı Yükseköğrenim Kurumu (YÖK) yönetiminin başlattığı bir sorundur. Başörtüsü olan olmayan hiç kimse arasında geçmişte bir sorun yoktu. Herkes kardeşçe, arkadaşça okuluna gidip geliyordu, gösterilere bile beraber katılıyordu. Ancak, bu durumların biraz değişmesinde Refah Partisi’nin çok ciddi kusurları olmuştur. Bu gayet açık. Onları zamanında çok eleştirdik şimdi de aynı eleştirileri ortaya koyuyoruz.
Ancak Ak Parti, Refah Partisi’nden farklı bir parti. Ama her nedense bu konularda ne zaman bir tartışma başlatılsa AK Parti’ye hemen bir hücum ve eleştiri başlıyor. AK Parti’den kurtulma isteği varmış gibi gösteriliyor. Ayrıca korkuları köpürterek politika yapılmaya çalışılıyor." Üskül, başörtülü,başörtüsüz herkesin bu ülkenin insanları olduğunu belirterek, "’etnik, inanç ve siyasal farklılıklarımız var. Burada önemli olan şudur: Temel değerler konusunda birleşmek ve ülkenin geleceği, kalkınması ve demokrasinin geliştirilmesi ile ilgili düşüncelerde buluşup, geri kalanı herkesin kendine bırakmalıyız" dedi.
"KİMSE BU ÜLKEDEN GİTMEYECEK"
Üskül, "kimsenin bu ülkeden gitmeyeceğini, bu ülkede herkesin hakkı olduğunu ifade ederek, "herkesin dedesi savaşmadı mı bu topraklar için, türbanlının dedesi de benim dedem de... Kürt’ün de Laz’ın da Türk’ün de dedesi, omuz omuza savaşmadı mı? Bu ülkeyi hep beraber kurduk, hep birlikte de geliştirip kalkındıracağız. Barış içinde yaşamayı sağlamalıyız. Ayrışmayı sağlamak çok kolay. Korkuyu, paniği yaratmak çok kolay, 2 kelimeyle yapabiliriz. Ama insanları sakinleştirmek ve birleştirmek ne yazık ki kolay olmuyor. Fakat üzülerek ifade ediyorum ki, bazı politikacılar bu kolay yolu seçiyor. Bir yandan ’bölücülüğe karşıyız’ diyorlar, öte yandan da toplumu bölmek için ne lazımsa yapıyorlar" dedi.
Anayasa taslağının yeni yılın ilk aylarında meclise sunulacağını anımsatan Üskül, bu anayasanın AK Parti’nin değil milletin anayasası olacağını sözlerine ekledi.
TBMM İnsan Hakları Komisyon Başkanı ve AK Parti Mersin Milletvekili Prof. Dr. Zafer Üskül, "başörtüsü sorununun, Yükseköğrenim Kurumu (YÖK)’nun başlattığı bir sorun" olduğunu savunarak "başörtülü bir öğrenci tapu dairesindeki işini yapabiliyor, suç işlerse karakola götürülebiliyor ve mahkemeye çıkartılabiliyor. Buralar da devletin kurumları ama devletin üniversitesine alınmıyor. Burada bir çelişki var, bunun ortadan kaldırılması gerekir" dedi.
Üskül, gezi ve incelemelerde bulunmak üzere geldiği Mersin’de, AA muhabirine yaptığı açıklamada, başkalarının da haklarının bulunmasından ötürü insan haklarının sınırsız olmadığını, insan haklarının, olması gerekenin dışında sınırlandırılmaması gerektiğini söyledi.
Kişinin haklarını sınırlandıranın başkalarının hakları olduğuna işaret ederek "aynı zamanda kamusal düzenin oluşturulması insan haklarının sınırlandırılmasını beraberinde getirir. Anayasalar da bu sınırlamanın nasıl yapılabileceğini öngörürken sınırlamaya da bir sınır getirir.
Mesela hakkın özüne dokunmamak, ölçülü olmak ve demokratik haklara karışmamak gibi zorunluluklar vardır" diye konuştu.
"SORUNU BAŞKA BİR BİÇİMDE ÇÖZMEYE ÇALIŞMAK GEREKİYOR"
Üskül, eğitim hakkının da herkesin sahip olduğu bir hak olduğunu, olağan koşullarda herkesin bunları kullanması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
"Ancak başörtülü öğrencilerimiz şu anda bu haklarını üniversitelerimizde kullanamıyor. Ama bu doğru mudur? Getirilen bu sınırlamalar bana göre doğru değildir. Sonuç olarak öğrenci yurttaştır ve hizmet alandır. Bir öğrenci tapu dairesindeki işini yapabiliyor, suç işlerse karakola götürülebiliyor ve mahkemeye çıkarılabiliyor. Buralar da devletin kurumları. Ama devletin üniversitelerine alınmıyor. Burada bir çelişki var, bunun ortadan kaldırılması gerekir. Ama hukuken üniversitelerimiz başka bir şey yapamaz. Çünkü Danıştay ve Anayasa Mahkemesi kararı var. Dolayısıyla bu sorunu başka bir biçimde çözmeye çalışmak gerekiyor."
"GEÇMİŞTE BÖYLE BİR SORUN YOKTU"
" Başörtüsü yasağı tartışmalarının eskiden beri süregelen bir konu olduğunu, ancak AK Parti’nin tek sorununun bu konu olmadığını, hatta bu sorunu mümkün olduğu kadar geride tuttuğunu" kaydeden Üskül, şöyle devam etti:
", Başörtüsü yasağı Yükseköğrenim Kurumu (YÖK) yönetiminin başlattığı bir sorundur. Başörtüsü olan olmayan hiç kimse arasında geçmişte bir sorun yoktu. Herkes kardeşçe, arkadaşça okuluna gidip geliyordu, gösterilere bile beraber katılıyordu. Ancak, bu durumların biraz değişmesinde Refah Partisi’nin çok ciddi kusurları olmuştur. Bu gayet açık. Onları zamanında çok eleştirdik şimdi de aynı eleştirileri ortaya koyuyoruz.
Ancak Ak Parti, Refah Partisi’nden farklı bir parti. Ama her nedense bu konularda ne zaman bir tartışma başlatılsa AK Parti’ye hemen bir hücum ve eleştiri başlıyor. AK Parti’den kurtulma isteği varmış gibi gösteriliyor. Ayrıca korkuları köpürterek politika yapılmaya çalışılıyor." Üskül, başörtülü,başörtüsüz herkesin bu ülkenin insanları olduğunu belirterek, "’etnik, inanç ve siyasal farklılıklarımız var. Burada önemli olan şudur: Temel değerler konusunda birleşmek ve ülkenin geleceği, kalkınması ve demokrasinin geliştirilmesi ile ilgili düşüncelerde buluşup, geri kalanı herkesin kendine bırakmalıyız" dedi.
"KİMSE BU ÜLKEDEN GİTMEYECEK"
Üskül, "kimsenin bu ülkeden gitmeyeceğini, bu ülkede herkesin hakkı olduğunu ifade ederek, "herkesin dedesi savaşmadı mı bu topraklar için, türbanlının dedesi de benim dedem de... Kürt’ün de Laz’ın da Türk’ün de dedesi, omuz omuza savaşmadı mı? Bu ülkeyi hep beraber kurduk, hep birlikte de geliştirip kalkındıracağız. Barış içinde yaşamayı sağlamalıyız. Ayrışmayı sağlamak çok kolay. Korkuyu, paniği yaratmak çok kolay, 2 kelimeyle yapabiliriz. Ama insanları sakinleştirmek ve birleştirmek ne yazık ki kolay olmuyor. Fakat üzülerek ifade ediyorum ki, bazı politikacılar bu kolay yolu seçiyor. Bir yandan ’bölücülüğe karşıyız’ diyorlar, öte yandan da toplumu bölmek için ne lazımsa yapıyorlar" dedi.
Anayasa taslağının yeni yılın ilk aylarında meclise sunulacağını anımsatan Üskül, bu anayasanın AK Parti’nin değil milletin anayasası olacağını sözlerine ekledi.