İslam dünyasından ümidi kesmek ve Batıdan bir şeyler beklemek anlamında söylemiyorum bunları. Biz her şeye rağmen İslam dünyasından ümidimizi kesmiş değiliz, Batı dünyasının önemli bir kesiminin vicdanını uyandıran Gazze katliamı gecikmeli de olsa etkisini Müslümanlar üzerinde de gösterecektir, buna inanıyoruz ve bekliyoruz.

Fakat Batı dünyasındaki patlama seviyesine doğru giden vicdani uyanış da öyle hemen geçiştirilmemelidir. Unutmayalım ki üniversitelerin başı çektiği bu uyanış Batının en dinamik ve genç dimağlarında gerçekleşen bir uyanıştır.

Bu durum sadece merhametten kaynaklanan, acıma duygularının harekete geçirdiği bir olaydan ibaret değildir. Bu aynı zamanda Batı Gençliğinin Siyonizm’e tam teşhis koymasıdır, kendi yöneticilerinin Siyonistlerin parmağındaki birer oyuncak olduğunu görmesidir.

Tarihinin hiçbir döneminde Batı Gençliği böylesine sıcak bir şekilde İslam’la burun buruna gelmemiş, bu kadar hızlı bir İslamlaşma görülmemiştir.

Tarih boyunca vahiyle hiçbir şekilde sağlam bir bağlantısı olmayan, Vahyin karşısına tutarsız felsefelerle çıkan, peygamberlerin yerini sapkın filozoflarla dolduran, âlemlerin Rabbi karşısına çanaktan çömlekten ve soğuk mermer putlarla çıkan batı, tarihinin hiçbir merhalesinde Hak ile birlikte olmamıştır. Üniversite öğrencilerinin başı çektiği kalabalıklar çok şey söylemektedir.

İşte şimdi gerçek Yaratıcılarıyla buluşma durumundalar.

Bu bir devrimdir hem de şu ana kadar görülmemiş önemli bir devrimdir.

Kesin rakamlara ulaşmak şimdilik mümkün değil ama Batıda insanın, binlerce gencin İslam’a girdiğini, İslam’a yaklaştığını ve tanıştığını izliyoruz. Gazze’de şehid olan çocuklardan, kadınlardan çok daha fazla kişinin Müslüman olduğuna şahit olacağız inşaallah.

Bunun bir başka anlamı; bundan böyle Yeryüzünde İslam’ın merkezi sadece Orta doğu ve Asya olmayacak, Batı dünyası da İslam’ın temsil edildiği en önemli merkezlerinden birisi olacaktır.

Bütün bunlara vesile olan Gazze direnişini bir daha yürekten kutluyoruz.

Selam ve dua ile.