Mehmet GÖKTAŞ
Beklediğiniz siyasi bir değişim var mı?
Başta siyasi değişiklikler olmak üzere insanlar çoğu zaman kendilerini olağanüstü beklentilere kaptırırlar.
Bu olağanüstü beklentiler ülke için olduğu gibi dünya geneli için de olur. Savaşlar, savaş sonraları, büyük afetler, salgınlar ve ekonomik krizlerle birlikte söz konusu olağanüstü beklentiler zirve yapar.
“Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak” diye başlayan yazılar ve konuşmalar bugün en çok duyduğumuz beklentilerin girizgâhı mahiyetindedir.
Biz Türkiye’ye gelelim. Yanılmıyorsam çoğunluğun; “önemli bir değişime gerek yok, böyle gidiyor işte” görüşünde olmadığı kanaatindeyim, herkes olağanüstü bir değişim beklentisinde.
Bir kesim mevcut yönetimin, özellikle Erdoğan’ın gitmesine kilitlenmiş durumda. İstanbul ve Ankara belediyelerini aldıktan sonra ümitleri daha da artmış durumda.
İktidar çevrelerinin olanca gücüyle yoğunlaştığı mesele ise 2023 seçimlerini kazanmak.
İşte bunun için mevcut gidişattan farklı olarak bir takım büyük değişikliklerin gerekli olduğunu herkes görüyor. Özellikle mevcut iktidarın devamını isteyenlerle bir araya gelmişseniz sordukları ilk soru “ne yapılmalı?” sorusudur.
Bu arada kabinede yapılacak bir takım değişiklikler konuşulmaya başlandı. On beş Temmuz hem kabine hem de başka bir takım değişimler için konuşulan bir tarih.
Biz baştaki sorumuzu şimdi bir daha soralım; beklediğiniz önemli bir siyasi değişim var mı, nelerdir.
Görebildiğimiz kadarıyla Cumhurbaşkanının ufkunun, görüş alanının kapatılmış, yüksek duvarlarla örülmüş durumda olduğu düşüncesindeyiz.
Bir takım pansuman tedbirlerle, fazla bir mesafe alınamayacağını, Karadenizliler arasında bakanlıkların ve bürokratların nöbet değiştirmesine milletin tahammülünün kalmadığını anlayacaklardır.
İstediğiniz kadar hesap yapın, ulusalcıları, Kemalistleri, Perinçekçileri üst üste koyun, toplayın, çarpın, çıkarın bu rakam yetmeyecek, bu hesap tutmayacaktır.
Bu işin daha acı tarafı, iktidar söz konusu kesimlere yaranamayacak, onları kendilerine inandıramayacaktır. Müslümanlara Kemalizm’i hoş gösterme çabaları yanlarına kâr kalacaktır.
Kendinizin katkılarının dışında gelişecek bir takım olağanüstü değişikliklere hiç bel bağlamayın, bizzat kendimizin yapabileceklerine bakın. Bunun için de ayaklarınızın ucuna basarak kafanızı kaldırın, gözlerinizi sizi kuşatan kalabalığın ötelerine doğru çevirin.