Malumunuz cumhuriyetimizin son onyıllara kadar en belirgin özelliklerinden biri taklitçiliği olmuştur. Dikkat buyurursanız benzeme gayreti, takip etme özelliği gibi tanımlamalar kullanmıyorum. Taklitçilik kelimesini tercih ediyorum. Zira taklitçilik hem sığ yani derinlikten uzaklığı hem de bir yapaylığı en iyi tasvir edecek kelimedir, diye düşünüyorum. Taklitçilikte bir gelişi güzellik vardır. Şimdi başlayalım da sonra düşünürüz’çülük vardır. Kervan yolda düzülür’çülük vardır. Bunlar yoksa bir meselenin fazla derinlemesine ele alınamamışlığı vardır, bir eğretilik vardır, bir samimiyetsizlik vardır.

Cumhuriyetin ilanı ile çizilen batıcı yolda, cumhuriyetçi kanat işin cılkını çıkarmıştır bizde. Nasıl mı? Zaman zaman bahsettiğimiz Nevzat Tandoğan örneğinde, aydınlanmacı şairlerimiz örneğinde. Çankaya’yı -haşa- Kâbeleştirme örneğinde. Atatürk’ü -haşa-tanrılaştırma örneğinde. Ondan, insan üstü bir varlık üretme ve türetme örneğinde. Zorbacı bir cumhuriyet inşa etme örneğinde. Halkın her bir şeyine karışma hakkını kendinde görme örneğinde. Türklüğü ırklaştırma örneğinde. Bu ırklaştırmayı üstünlükçülükle bezenmiş hale getirme örneğinde. Maksadı üzüm yemekten bağcı dövmeye döndürmek örneğinde. Batının içini değil şeklini almak örneğinde. Muhtevadan ziyade fasada takılı almak örneğinde. Bütün bunlarda ısrarcı hem de çok ısrarcı olma örneğinde! Gerekirse taş, sopa, ipe götürme örneğinde!

CHP 101 dersinde anlatılanların tamamından mülhem bir örnekleme kısaca bunlar. Efendim siyasetin şimdiki tartışmalarından birisi Meclis’te yapılacak içtüzük değişiklikleri. Bu değişiklikler arasında TBMM Başkanı’nın kıyafeti konusundaki düzenleme de var. Teklif edilen düzenlemeye göre dileyen başkan frak giymeyecek. Malumunuz, Meclis’in ilk oturumuna başkanlık eden cumhurbaşkanları arasında Sayın Erdoğan frak giymeyen tek cumhurbaşkanı olmuştu. Dünya da yıkılmamıştı, cumhuriyet de elden gitmemişti. Hayat olduğu gibi su misali akıp gitmeye devam etmişti. Hal böyleyken şimdi dileyen başkana frak giymeme hakkını tanımak CHP kafasını çok rahatsız etmiş besbelli. Hani başlarlar ya her fırsatta “cumhuriyetin kazanımları” yaygarasına.. Hemen onunla bir girizgah yapmışlar, görüşmelerde. Neymiş efendim; düzenlemeyi teklif eden Ak Parti, Atatürk’e pek yakın durmuyormuş. Öyle mi… CHP yakın duruyor ya! Mübarek olsun!  CHP sevdikleriyle haşrolsun! 

Neymiş… Başkanın, beyaz kelebek kravat ve siyah yelek üstüne siyah frak giymesi önemli bir ritüelmiş. Ritüeller götürsün sizi! 

Bu arada diğer muhalefet partisinden bir ses yükselmiş. Bu sefer MHP’li bir vekil, CHP’nin kafasındaki istifhamları gidermek adına “frak çıkarılıp, başka elbise mecbur kılınmıyor, bir serbestlik getiriliyor. Atatürk’ün her yaptığında ısrarlı olsak, şapkayı da kafamıza geçirmemiz lazım” demiş. 

Neden olmasın? Bence de! CHP örnek olmalı. Hem siyasetçilerine hem de ülkenin bütün erkek vatandaşlarına örnek olmalı. Hani var ya şapka kanunumuz…her adama batılı bir şapka giyme mecburiyeti getiren arkaik kanunumuz. Öyle veya böyle kanun işte! İsteseniz de istemeseniz de beğenseniz de beğenmeseniz de yürürlükte bir kanun işte!

Haydi beyler şapkaya! CHP marş marş!

yeniakit