Mehmet GÖKTAŞ
“Bi şey yok, herkes işinin başına!”
Doğrusu bu günlerde yüksek perdeden böyle bir ses duymayı şahsen çok isterdim.
Böyle bir ses duyduğunuzda hepimizin gözünün önünde benzer sahneler canlanır, benzer fotoğraflar gelir. Okulda ders yapıyorsunuz, bu esnada caddede büyük bir gürültü kopar, hepimiz pencerelere üşüşürüz, fazla önemli bir şey değilse bir kaç dakika baktıktan sonra öğretmenden duyarız bu sesi; “bi şey yok, herkes işinin başına!” Veya benzer bir sahneyi çalıştığımız iş yerinde, çarşıda, pazarda yaşarız.
Bir takım macera ve heyecan meraklılarını istisna edersek aslında “bi şey yok, herkes işinin başına” sözünün söyleniyor olması güzel ve hayırlı bir sonuçtur.
Bozulmamışsa eğer insanın fıtratında hep hayrı temenni etmek vardır. Zaten Müslümanlar olarak her daim Rabbimizden afiyet temenni ederiz, bela istemeyiz, belalar gelip bizi bulduğunda da bu defa sabır ve sebat temenni ederiz.
Çevremizde, hemen yanı başımızda büyük belalar dönüyor. Zaten ümmet olarak batacağımız kadar batmışız da. Söz konusu belaları bizzat tatmıyorsak bile tadanlarla iç içeyiz, ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz.
İnşallah bu günlerde bu sözü bir daha işitiriz, işitmeyi can-u gönülden temenni ediyoruz.
İran İslam Cumhuriyeti yetkililerine baktığımızda bu temennimizin bir tarafı tamam gibi. Irak topraklarındaki Amerikan askeri üslerine fırlattıkları füzelerle intikamlarını almış sayacaklarını, karşılık görmedikleri takdirde bu işin burada bittiğine dair açıklamalar geldi.
Amerika gâvurunun ne yapacağını tam olarak öğrenemedik. Bizim çok bilmiş savaş stratejistlerimizden de fazla bir şey anlamış değiliz. Sadece acele karşılık vermediklerine bakarak bu güzel temennimizi dile getiriyoruz.
Bizim asıl büyük temennimiz, küfür cephesinin binlerce kilometre uzaktan gelerek ümmet coğrafyasında tutuşturduğu bu ateşi söndürmesini Rabbimizden niyaz ediyoruz.
Daha sonra da mübarek beldelerimizden tamamen defolup gitmesidir. Hem sadece Amerika’nın değil, Batılı müttefiklerinin ve bu arada Putin Rusya’sının da.
Allah’ın izniyle bunun gerçekleşmesinin hayal olmadığına inanıyoruz. Bu konuda Irak Meclisinin aldığı kararın arkasının geleceği kesin gibidir.
Bir gün bakacaksınız ki İslam Dünyası yüksek bir sesle “Lütfen gidiniz, sizi topraklarımızda istemiyoruz!” kararını almış ve dünyaya ilan etmiştir. Bu çok zor bir şey değildir. O saatten sonra da başta Amerika olmak üzere emperyalistlerin beklediği her dakika “zorbalık ve gayri meşru” olarak kayıtlara geçecektir. Çünkü hiç kimse istenmediği bir yerde duramaz.
Bunu belki hayal olarak görenlerimiz olabilir. Biz bugün hiç olmazsa “Bi şey yok, herkes işinin başına!” sözünü duymak istiyoruz.