Bir yolculuk hikâyesi... MHP mi Kürtleşti, HDP mi Türkleşti?

Geçen hafta Çarşamba günü... Malûm, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la birlikte Bosna-Hersek’e gittik... Hareket Ankara’dandı... Atatürk Havalimanı’na gitmek için evden ayrıldım, “taksi”ye bindim... 

Adetimdir... Her zaman “şoförün yanına” oturur, yol boyunca sohbet ederim...

Yine öyle yaptım...

“Selâm” verdikten sonra, başladık sohbete... “İşler nasıl, nerede oturuyorsun?” faslından sonra, sordum;

“Araba kendinin mi?”

“Hayır” dedi, “Şoförüm!”

Dedim ki;

“Cenab-ı Allah, inşaallah sana da bir araba nasip eder... Sen de kendi arabanın şoförü olursun!”

Dedi ki;

“Hakkımda hayırlı olacaksa nasip etsin... Allah, hayırlısını versin!”

Şoförün bu cevabı, çok hoşuma gitti... Şoför, “şuurlu bir Müslüman” olmalı ki; “Hayırlı ise” diyor!..

BEN MHP’LİYİM AMA!

Sohbetin bir yerinde;

“Sen taksi şoförüsün... Türkiye’nin nabzı, siz şoförlerde atıyor... Arabana binenlerle herhalde konuşuyorsundur!.. Seçim durumları nasıl görünüyor?”

Dedi ki;

“Fazla ilgilenmiyorum ama, kendi kanaatimi söyleyeyim!.. Ben 35 yaşındayım... Oy kullanmaya başladığımdan beri, hep MHP’ye oy verdim!..

Ama bu defa;

Galiba HDP’ye oy vereceğim!.. Selahattin Demirtaş’ın söylemleri bana çok mantıklı geliyor!”

Hayret!..

“Adam MHP’li ama bu seçimde HDP’ye oy verecek!.. Demirtaş’ın söylemlerini de çok mantıklı buluyor!”

Düşündüm, kendi kendime;

“MHP mi Kürtleşti,

HDP mi Türkleşti?”

Tutamadım kendimi, sordum;

“Merak ettim, Selahattin Demirtaş’ın hangi söylemini mantıklı buldun?”

Hık... Mık!..

Hiçbir örnek veremedi!..

BUNLAR MI MANTIKLI?

Dedim ki;

Görünen o ki; sen “inançlı ve şuurlu bir Müslüman”sın... Demirtaş’ın hangi sözünü “mantıklı” buldun?..

“Din dersini kaldıracağız, Diyanet’e son vereceğiz!” şeklindeki sözlerini mi?.. “Taksim ile Kâbe’yi bir tutan” ifadelerini mi?.. “Kudüs, Musevilerin kutsal mekânıdır” demesini mi?.. Sen, bir MHP’lisin; Demirtaş ise, “Ermeni soykırımını tanıyacağız” diyor, bunu mu mantıklı buluyorsun?..

Dikkat etmiyor musun;

HDP, televizyon ekranlarına “dindar görünümlü” insanları çıkarıyor ve böylece “Müslüman Kürt halkına şirin görünüyor” ama Batı Anadolu’da homoseksüel ve lezbiyenleri” aday gösteriyor!.. Sen, bunları mı mantıklı buluyorsun?..

“Valla” dedi;

“Size mantıklı gelmeyen, bana mantıklı gelebilir... Benim mantıklı bulduğumu da siz mantıksız bulabilirsiniz!”

Öfkelendim ama belli etmedim...

Sakin bir şekilde sordum, peki; “kan akan musluklar” meselesine ne diyorsun?..

Ne dese beğenirsiniz;

“Öyle bir şey duydum ama, Selahattin Demirtaş’ın ağzından, musluklardan kan akıtacaklarına dair bir ifade duymadım!”

“Duyamazsın tabiî” dedim;

“Demirtaş’ın öyle bir sözü yok ki, duyasın!.. O olay, Van’da gerçekleşti... HDP’li Van Belediyesi, musluklardan kan akan afişleri, caddelerdeki bilboardlara astırdı ve o afişler günlerce asılı kaldı!.. Sen, bunu mu mantıklı buluyorsun?..”

“Yok” dedi;

“Bunu ben de yadırgadım ama, yine de HDP’ye oy vereceğim!”

SEN, NE BİÇİM MHP’LİSİN?

Sadece;

“Sen ne biçim MHP’lisin Allah aşkına?.. Dinine, Diyanet’ine saldırılıyor ama, sen bunları mantıklı buluyorsun!.. Pes vallahi!” dedim ve kestim konuşmayı!..

Konuşmayı kestim de, sorular beynimi kemirmeye devam etti;

“MHP mi Kürtleşti,

HDP mi Türkleşti?..”

Bugüne kadar MHP’ye oy veren biri, nasıl olur da HDP’ye oy vereceğini söyler?.. “Beyaz Türkler’in popstarı” ya da, “Nişantaşı’nın cici çocuğu” Selahattin Demirtaş’ın sözlerini, nasıl “mantıklı” bulur?.. Bunun altında bir “bit yeniği” olmalı!..

Havaalanına gelir gelmez, “taksinin plâkası”nı aldım ve “durağı” aradım...

“Kim bu şoför” diye sordum...

Demesinler mi;

“O bir Fetullahçı’dır!”

Mesele, şimdi anlaşıldı!..

HEP AYNI NUMARA!

Kafamdaki sorularla, bindim uçağa, gittim Ankara’ya... Ankara’dan da Bosna-Hersek’e... Bosna-Hersek’te gezerken; arkadaşlara, gelirken yaşadığım hadiseyi anlattım... Böyle, böyle!..

Bu nasıl olur?..

Bir arkadaş dedi ki;

“Birkaç gün önce, ben de aynı olayı yaşadım... Benim taksi şoförü de, güya CHP’li imiş!.. Baktım; adam bana, HDP propagandası yapıyor ama bir ..ktan anladığı da yok...

Anladım Paralelci olduğunu...

O an, Fetullah Gülen’e öyle bir küfür savurdum ki, eli-ayağa tutuştu, yüzü kıpkırmızı oldu...

‘Hocaefendi-mocaefendi’ demeye başlayınca; ‘Ulan puşt’ dedim; ‘Sen beni keriz mi sandın?.. Hem ‘Hocaefendi’ diyorsun, hem HDP propagandası yapıyorsun?.. Abi’leriniz, Abla’larınız, şimdi de size bu görevi mi verdi?..

Madem HDP propagandası yapacaksınız, bari biraz bilgi sahibi olsaydınız!.. Hem bir ..ktan anladığınız yok, hem ortalığa dağılıp, algı operasyonu yürütüyorsunuz!.. Siz, milletin bu numaraları yutacağını mı sanıyorsunuz?.. Alçaklar, düşün milletin yakasından!’”

HER KILIĞA GİRERLER!

Demek oluyor ki;

Hep “aynı numaraları” yapıyorlar!.. Kimi “MHP’li” oluyor, kimi “CHP’li” veya “başka partili!”

“Bukalemun”dan farksızlar!..

“Anında renk değiştiriyorlar!”

Biraz araştırınca öğrendim ki;

Bazıları da, kendilerini “Koyu AK Partili” gösteriyorlarmış, iyi mi?..

“Ben de AK Partiliyim...Tayyip Erdoğan’ı da, Ahmet Davutoğlu’nu da çok seviyorum!.. Bugüne kadar AK Parti’ye oy verdim...

Ama... Fakat... Lâkin!..

Erdoğan şunu yapmasaydı!.. Davutoğlu bunu demeseydi!.. Meydanlarda Kürtçe Kur’an meali gösteriyorlar, Diyanet’e otomobil tahsis ediyorlar... Bu din istismarını(!) yapmasalar ne güzel olurdu!” deyip, “Suret-i Hak’tan” görünüyorlar ve akılları sıra “AK Parti’yi yıpratmaya” çalışıyorlarmış!..

Dedim ya;

“Bukalemun” gibiler!..

O kadar sık “renk” değiştiriyorlar ki; “bukalemun” bile; bunları görse “aşağılık kompleksi”ne girer, herhalde kahrından ölür!..

Hele söyleyin;

Bir “MHP’li”, nasıl “HDP’li” olabilir?.. Ya da, bir “CHP’li”, nasıl “HDP’ye oy vereceğini” söyler?..

Hele hele bir AK Partili; nasıl olur da; “MHP’ye, CHP’ye ya da HDP’ye” yönelebilir?..

Bunların hepsi yalan!.. Bunları söyleyenlerin hepsi “Paralelci” ve hepsi “sahtekâr!”

O kadar “sahtekâr”lar ki;

Her “renk” bunlarda!..

Her “numara” bunlarda!..

Her “artistlik” bunlarda!..

Atalarımız demiş ya;

“Her sakallıyı deden sanma!”

Siz, siz olun;

Özellikle bugünlerde, karşınıza çıkıp, “Suret-i Hak’tan” görünen herkesi “bizden” sanmayın!..

Bilin ki;

“Pensilvanya”dan, “Mütevelli Heyeti”nden, “Abi”lerinden ve “Abla”larından “talimat” alan “Paralelci sahtekârlar”, karşınıza “MHP’li, CHP’li veya AK Partili” olarak çıkabilir ve size “CHP, MHP veya HDP’nin propagandası”nı yapabilirler!..

Tabiî, AK Parti’ye de;

İnceden inceden vurabilirler!..

Bu “sahtekâr”lara, bu “bukalemun”lara, “kılıktan kılığa giren” bu hokkabazlara sakın aldanmayın!..

Baktınız, çok mu ileri gidiyorlar, siz de Fetullah Gülen’i gündeme getirin, “Hain” deyin, “Üst Akıl’ın taşeronu” deyin!.. Göreceksiniz ki, “çözülecek”ler ve “maske”leri düşüp, “deşifre” olacaklardır!..

HDP’NİN SANDIK MÜŞAHİTLERİ!

Haa, şunu da söyleyeyim;

Bu “sahtekâr”lar, bu “hain”ler, bu “piyon”lar var ya; son günlerde “HDP’den sandık müşahidi” olabilmek için, kuyruğa girmişler, adeta birbirlerini eziyorlarmış!..

Ne yapıp, edecekler;

“Düne kadar; bölücü, hain, eli kanlı katil olarak gördükleri HDP’nin barajı aşmasını sağlayacaklar!.. HDP barajı aşmalı ki, AK Parti’nin milletvekili sayısı düşsün!”

Özellikle “Diyarbakır Dicle Üniversitesi’ndeki Abi ve Abla’lar”ın “HDP’den sandık müşahidi” olabilmek için büyük çaba harcamaları, dikkatlerden kaçmamakla birlikte, “Paralelci Hakim, Savcı ve Emniyet’çiler” de, bir başka yoğun çaba içindeymiş!..

2 BİN HAKİMLE KARANLIK PLÂN!

Lütfen dikkat;

Bir yandan; “AK Parti, seçime hile karıştıracak!” şeklinde bir “algı operasyonu” yürütüyorlar ama bir yandan da “hilenin şahı”nı kendileri yapmaya hazırlanıyorlar!..

Hem “hile” yapacaklar, hem de, başaramazlarsa, suçu AK Parti’nin üzerine yıkacaklar!..

Nasıl mı?..

Akit’in dünkü haberi, bu açıdan çok çok önemli... “2000 hakimle karanlık plan” başlıklı haberimizde, “büyük bir hile hazırlığı”nı deşifre edip, dedik ki;

“Paralel Yapı’nın son günlerde seçimlere yönelik İzmir merkezli önemli toplantılar yaptığını Akit’e anlatan ev hanımı A.D., eşinin de mütevelli heyeti üyesi olarak bu toplantılara sürekli katıldığını söyledi.

Toplantı detaylarını eşinden duyduğunu söyleyen A.D., son günlerde “paralel yapı medyası”nın “AK Parti seçimlerde hile yapacak” şeklindeki haberlerinin, paralel yapının kirli seçim planlarını doğruladığını anlattı.

Paralel Yapı’ya mensup 2000’in üzerinde hakim olduğunu ve bu hakimler vasıtasıyla seçim akşamı, il ve ilçe seçim kurullarında seçim sonuçlarına müdahale edileceğini öğrendiğini belirten A.D.; yapılacak hilenin paralel medya tarafından AK Parti’nin üstüne atılacağı şeklinde plan yapıldığını anlattı.

İl, ilçe seçim kurullarına ve YSK’ya eşzamanlı olarak siber saldırı yapılacağını da belirten A.D. bu saldırı esnasında paralel hakimlerin devreye girerek seçim sonuçlarını değiştireceğini” söyledi...

HSYK VE YSK’YA ÇAĞRI!

Akit’in bu haberi, umarım ki; “rehavet” içindeki yetkilileri uyandırır!... Uyansınlar ki, şimdiden “tedbir” alsınlar!..

Mesela HSYK veya YSK...

“İl ve ilçe seçim kurullarında görevli Paralelci hakimler, HSYK veya YSK tarafından değiştirilebilir ve tuzakları boşa çıkarılabilir!.”

Öyle ya;

Bu işin telâfisi yok!

“Yok canım, bu kadarına da teşebbüs edemezler” diyenlere, derim ki;

“2010’daki KPSS hırsızlığını unutmayın!.. Gezi kalkışmasını unutmayın!.. 17-25 Aralık darbe girişimini unutmayın!.. MİT’in yardım TIR’larına yönelik operasyonu unutmayın!..

Paralel mensubu hakim, savcı ve polislerden her şey beklenir... 75 Paralelciyi tahliye etmeye çalışan hakimler örneği ortadayken, bunlardan her türlü kumpas, her türlü provokasyon ve her türlü hile beklenir!”

Bütün bunların üstüne; “MHP’li kılığına girip, HDP propagandası yapan taksi şoförü”nü de unutmayın!..

Bunlardan her “melânet” beklenir!..

Bunlar, her kılığa girer!..

Sakın “rehavet”e kapılmayın!..


*****************************************************************

CNN Türk’te CHP’liler ve HDP’liler resmi geçidi!

Sözüm ona, adı “Türk” olan ama “Türkiye’ye Fransız” bir televizyon kanalı olduğunu her fırsatta ortaya koyan CNN, ekranlarına “HDP’lileri ve CHP’lileri” davet edip, “AK Parti düşmanlığı” yaptırmaya devam ediyor...

Önceki gece de; 

CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray ile Yalova Milletvekili Muharrem İnce’yi konuk ettiler...

Çoğu “çanak soru” soran ve CHP’lilerin konuşmalarını “emme-basma tulumba” gibi, aşağı-yukarı baş sallayıp onaylayan “yandaş ve candaş gazeteci”(!)lerden biri; her nasıl olduysa, daha birkaç gün önce “Venedik’e dönen İzmir”i ve “CHP’li Başkan Aziz Kocaoğlu’nun yolsuzlukları”nı sordu...

Aytun Çıray ne dese beğenirsiniz;

“Aziz Kocaoğlu ile ilgili bu iddialar, 30 Mart seçimlerinden önce de gündeme geldi... Ama, İzmir seçmeni Aziz Kocaoğlu’nu ibra etti, onu yeniden başkan seçti!”

Doğru... Kocaoğlu “ibra” edildi ve yeniden “başkan” seçildi... Peki, Aytun Çıray’a sormak gerekmez mi;

“Bırakın İzmir seçmenini, Türkiye’deki seçmenler; bütün yolsuzluk ve rüşvet iddialarına rağmen, 30 Mart’ta AK Parti’yi, 10 Haziran’da da Tayyip Erdoğan’ı ibra edip, yüzde 52 oyla Cumhurbaşkanı seçmedi mi?”

O halde, niye hâlâ “yolsuzluk, rüşvet” filân diyorsunuz?.. Ne yani, Aziz Kocaoğlu’na gelince “ibra” oluyor da, AK Parti’ye gelince olmuyor mu?..

Bu yaptığınız “tutarlılık” mıdır?..

“Omurgalı” olun, omurgalı!..

Ne o; yoksa işinize gelmiyor mu?..

yeniakit

Bu yazı toplam 470 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar