Mehmet GÖKTAŞ
“Bırak onları, sen karnını doyurmana bak!”
Sofrada yan yana oturduğumuz dostuma hafifçe eğildim ve kimsenin duymayacağı bir şekilde;
“Ne diyorlar bunlar, ne konuşuyor bu adamlar böyle?” dedim.
Birlikte davet edildiğimiz bir şeyhin sofrasındaydık. Anadolu’nun tabiriyle sofrada bir kuş sütü eksikti. Fakat konuşulan şeylerin Kitap ve Sünnete uyması bir tarafa hiç ipe sapa da gelen bir tarafı yoktu. Bir anlamda arkadaşıma da sitem ediyordum böyle bir yere gelmemize vesile olduğu için. Belki o da tahmin etmemişti böylesine zırvaların konuşulacağını, çünkü kendisi İslami bir şuura sahipti. Çok nüktedan biriydi dostum. O da bana hafifçe eğildi;
“Bırak onları hocam, sen karnını doyurmana bak, biz buradan feyiz meyiz alamayacağız, bari hiç olmazsa aç kalmayalım” dedi. Gülüştük, öyle ya, o anda yapabileceğimiz başka bir şey yoktu.
Siz ne derseniz deyin, ben bugünkü gündemi aynı şekilde ipe sapa gelmez buluyorum ve içine dalmamayı sıhhatim açısından daha uygun görüyorum.
Fakat ister istemez belirli bir mesafeden de olsa siyasi gündemi takip ediyoruz, sosyal gelişmelere hepten duyarsız kalamıyoruz. Elbette yeri geldiğinde söyleyecek bir şeylerimiz de oluyor.
Fakat sofradaki dostumun sözlerini çoğu zaman hatırlıyorum ve kendi kendime diyorum ki;
“Bırak sen onu bunu, senin şu ipe sapa gelmez tartışmalardan, boğuşmalardan alacağın hiçbir şey olmadığı gibi vereceğin bir şey de yok. En iyisi bari hiç olmazsa Cenneti kaçırma, Cenneti kazanmanın yollarına bak, birilerinin küçük gördüğü, dudak büktüğü güzel ameller bul kendine” diyorum.
İki kere ikinin dört etmediği günlerde yaşıyoruz galiba. Ne çarpım cetvelindeki rakamlar yerli yerinde, ne satranç tahtasındaki taşlar kendi yerlerinde.
Bu arada kimse sizden hakkı öğrenmek niyetinde de değil
Ellerinde damgayla pusuda yatmışlar, yazacaklarınızı, söyleyeceklerinizi bekliyorlar, işlerine yarayacak birkaç kelime, birkaç cümle bulacaklar, düdüğe koyup üfleyecekler.
Dikkat ederseniz en iyi yaptıkları şey bu; rakiplerinin sözlerinden, yazılarından, görüntülerinden işlerine yarayabilecek parçaları kesip almak ve satışa sunmak.
Sen istediğin kadar “sözümün tamamına baksana, görüntümün hepsini versene!” diye bağır dur, iş işten geçmiştir artık.
İnsanın ruhunu kanatan çirkef bir ortamdayız vesselam, Rabbim hakkın ve batılın ayan beyan ortada olduğu günlere ulaşmayı nasip etsin.