Biz Yoksak Siz Kaçsınız? (Başörtüsü Şiiri)

Biz Yoksak Siz Kaçsınız? (Başörtüsü Şiiri)

Sahi biz olmasak siz kaçsınız?

BİZ YOKSAK SİZ KAÇSINIZ?


Bu güneş hepimize doğuyor

Yalnızca size değil

Gözlerini at gözlükleriyle kapatan

Hakikatlere kulaklarını tıkayan

Duymak istediklerini duyup

Görmek istediklerini görüp

Adeta gerçekler yüzlerine vurulup,

Vuruldukça geri dönen insanlara sesim

Başörtüsü diye, ille de başörtüsü diye

Başımdaki örtüyü canavarmış gibi görüp

Büyütüp korkularını dile getiren

O insanlara sözüm.

O kadar çağdaş, o kadar modern

O kadar Avrupai oldunuz ki,

Onları da kaç kulvar geride bıraktınız bu düşüncenizle

Başörtüsü o kadar itici geliyor ki size

Uykularınızı bölen karabasan

Kâbusunuz oldu adeta

Başörtümüzle bizi kara böcekler gibi görüyorsunuz

Neymiş benim başörtüm?

Ekmeğinizi, suyunuzu elinizden mi alacak?

Özgürlüğünüzü alıp, sizi evlerinize mi kapatacak?

Hiçbir makam, hiçbir söz hakki vermiyorsunuz bize

Bu ülke, bu vatan

Size dedelerinizden mi armağan

Sizin atalarınızın kani kırmızı da

Yoksa bizimkiler mavi mi?

Bu al bayrak yoksa sadece sizin mi?

Sınırda bekleyen askerlerin

Emekçiler, çiftçilerin

Başında örtüsüyle tarlasında çapa sallayan

Ayakları çamura saplanan,

Çiçekli pazen şalvarlı,

Yediğin tahılı, meyveyi, yemişi

Ekmeği sofrana getiren anaların değil de

Yoksa sadece sizin mi?

Biz yoksak siz kaçsınız?

Yetmiş milyonuz diyorsunuz

Programlarınız reyting yaptığında mı?

Biz varız?

Biz yoksak eğer siz kimsiniz

Biz yoksak siz bir hiçsiniz

Karabulutlar gibi çökecek mi dünyanıza örtümüz

Günesiniz mi kesilecek

Yazınız baharınız hep kışa mı dönüşecek

Bu vatan bu İstanbul

Bu Ankara bu Çankaya

Her çöpü her karisi hepsi bizim

Yine bizim ille de bizim

Biz sadece imam hatiplerde değiliz

Yurdumun bütün okullarını dolduran

Sabahları bahçesinde andımızı okuyan

Müdürünün idarecinin öğretmenlerinin

Eğitim verdiği sınıflarda sıraları dolduran

O çocuklarda bizim

Korkutacaksa bu gerçek duyun öyleyse

Yarın da çocuklarımız olacak

Örtüleriyle gelecek karşınıza

Belki sizin değil ama

Çocuklarınızın karşısına

Bu gerçek belki uçuk çıkaracak dudaklarınızda

Coşup akan akarsuyun karşısına

Hangi barikat nasıl karşı koyar.

Bırakıp gitmeyeceğiz ya vatanımızdan

Örtümüzü çıkarıp atmayacağız başımızdan

Korkup, yılıp pısıp çekilmeyeceğiz davamızdan

İstediğiniz koyunlar olmayacağız

Biz çağlayanı ancak dolduran

Bir milyon azınlık değiliz

Biz meydanlara sığamayacak, Türkiye"yiz

Şimdi sözüm başörtüsü hafife alanlara

Benim başörtüm yerlere düşmeyecek

Bayrağın yere düşmediği gibi

Ayaklarının seviyesine inmeyecek

Başörtüm benim iradem özgürlüğüm

Kimliğim başörtüsü benim şerefim

Ekmeğimden maaşımdan makamımdan daha da önemli

Sen de bil bunu öyle çıkar sesini

Kızının namusu iffeti kadar önemli.


Ümmü Sümeyra