Abdurrahman Dilipak
Bu defa Akıncı’dan kalkmayacaklar!
Latin Amerika’nın çok zengin yeraltı kaynaklarına sahip ülkesi Bolivya›da geçen yıl sosyalist Devlet Başkanı Evo Morales’i deviren ABD destekli askeri darbe ile Tesla, Space X gibi teknoloji şirketlerinin CEO’su Elon Musk arasında bağlantı olduğu iddiası bir kez daha gündeme geldi. Ve Elon Musk ağzındaki baklayı çıkardı: “İstediğimiz zaman, istediğimiz ülkeye darbe yaparız.” Bu defa Akıncı’dan kalkacak uçaklara ihtiyaçları olmayacak. Kışladan çıkacak tanklara da. İncirlik’ten tanker uçağına da gerek kalmayacak. Stratfor’un, Erdoğan’ın uçağının vurulması için internet üzerinden adres göstermesine de gerek kalmayacak.
Biz, Uzay Ajansının, alçak irtifa uydularına, yani uzayın işgaline itiraz etmedik, onayladık.
Biz, aynı zamanda Siber ordunun Humanoid askerlerinin her yerde serbestçe dolaşması için 5G’yi de onayladık.
Biz, DSÖ’nün Global Sağlık Pass’ı projesini de destekliyoruz. Chip’e de hazırız. DSÖ’yü bu süreci yönetmesi için ülkemize davet ettik. Lanzorate’yi, İstanbul Sözleşmesini imzalar gibi imzaladık. Yani okumadan, düşünmeden, araştırmadan.. Bu sözleşmelerin aile ocaklarında tutuşturduğu ateş, öyle Ayasofya ile sönmeyecek kadar büyük. Şimdi daha beterini söyleyeyim, bu yüzyılın projesi kapsamındaki Humanoid projesi, aşı, 5G, Chip, Neurolink, Starlink, Lanzorate’den, İstanbul Sözleşmesinden daha vahşi.
Daha önce RF silahından söz ettiğimde, malum media dalga geçmişti. Bir mizah dergisi kapak yapmıştı. Bunları yönetenler biliyor, ama yapanlar bilmiyorlar, bilmediklerini de bilmiyorlar. Laser silahları da kullanılacak yeni bir savaşta.
Elon Musk diklenir böyle tabii. 40.000 alçak irtifa uydusunu yerleştirdi uzaya.. İstanbul’dan da geçtiler, Urfa’dan da ve biz sadece baktık.
Bu alçak irtifa uyduları, mesela yer’in toprak yapısına göre 40-50 m derinliğine kadar scan edebiliyor. Yeni MİT binanız hayırlı olsun.
Ben Kenevirden sadece sağlık için söz etmiyorum. Bizimkiler hâlâ bu konuyu anlamış değiller.
Bakın bu uydulardan çekirge sürülerini ve ormanlık alandaki vahşi hayatı yönlendirebilirler.
Dahası var, askeri maksatla kullanacak olurlarsa, uzaydan bütün noktalar fiilen izlenebilecek ve dinlenebilecek. RF Jeneratörü ile yerdeki ve havadaki sabit, hareketli elektronik sistemler ve metal yapıları kilitleyebilecekler ve vurabilecekler. Hem de ışık hızıyla. Bunu ne Patriot’la durdurabilirsiniz ne de S500 ile.. Laser silahlarla, istedikleri ekinleri, ormanları yakabilirler. Hedeflere saldırabilirler. 5G ile siber orduların hareket alanlarına siber otoyollar yapıyoruz adeta.
Bu siber lobi, arsız ve cür’etkar, kimseyi dinlemiyorlar. Her zaman olduğu gibi ıslah edici roldeler.. Bala kattıkları zehiri gizliyorlar. Balı anlatıyorlar sürekli.
Adamlar beynimize chip takıp düşüncemizi okumaya çalışıyorlar, resmi makamlardan tık yok. Ya hu, bu olursa, hepimiz biyonik bir robot olacağız. Tek tuşla resedleyebilecekler bizi. Bu sistemle Androjen-Ostrojen dengesini bozarak insanların cinsiyeti ile oynayabilecekler. Digital uyuşturucu ile mutluluk, adrenalin ve ağrı kesici hormon salgısını kontrol ederek insanları sarhoş edebilecekler.
Artık maddenin yapısı çözüldü. GENOM projesi ile hücrenin içine girildi ve yapıya müdahale edilebiliyor artık. Portakal ağacında karanfil kokulu sarımsak üretmek hayal değil. CERN atom altı parçacık ile frekans üzerinde önemli bilgilere ulaştılar. Şimdi paralel zaman ve zamanın bükülmesi üzerinde çalışıyorlar. Onun için batıda birtakım sivil tüketiciye nihai ürünler dışında çok önemli buluşlardan söz etmiyorlar. Çünkü 2025’e varmadan birçok şey değişmiş olacak. Dikkat ederseniz biz konvansiyonel sistemleri digitalleştirmeye çalışıyoruz.
Sahi bizim ilahiyatçılarımız, felsefecilerimiz, bilişimcilerimiz, gen mühendislerimiz, uzay ve nükleer uzmanlarımızın fütüristik bir bakış açısı ile bize söyleyecekleri hiçbir şey yok mu?
Ezberledik artık, maske takacağız, elimizi yıkayacacağız, kolonya kullanacağınız, sosyal mesafeye dikkat edeceğiz, evden çıkmayacağız. Bu kadar mı? Harikasınız! Yarı yıl toplam sağlık istatistikleri ne zaman yayınlanacak?.
Evet bu defa Akıncı’dan kalkmayacaklar.
Evet her şeyi Ankara’dan beklemeyelim, Ankara da her şeyi kendi yapmak iddiasından vazgeçmeli.
Sivil/siyasal dengesi yeniden kurulmalı. Yargı ve akademi siyasetin gölgesinden kurtulmalı. Sermaye/siyaset ilişkisi ahlaki bir zemine oturtulmalı. Bürokrasi/ehliyet dengesi yeniden sağlanmalı. Selâm ve dua ile.