Hakan Albayrak
Bu şoklu başlık nereden çıktı şimdi?
Çok sevdiğim bir internet haber sitesinde dün atılan şu başlığı hiç sevmedim: "Haşim Haşimi'den şok eden iddia". Eski milletvekillerinden Seyyid Haşim Haşimi, Irak Kürdistanı'nda faaliyet gösteren bir haber ajansına verdiği mülakatta, Türkiye'deki Kürt meselesinin çözülme noktasına geldiğini müjdelerken, "siyasi genel af" için de çalışma yapıldığını iddia etmiş. "Şok eden iddia"dan kasıt bu olsa gerek. Peki, bu iddianın neresi "şok" edici? "Siyasi genel af" fikrine nasıl bakarsanız bakın, isterseniz şiddetle karşı çıkın, böyle bir iddia karşısında "şok"a girmeniz mümkün mü? Bu saatten sonra"? Hâlâ"?
30 sene evvel Kürtçeyi yasaklayan devlet, şimdi Kürtçe televizyon yayını yapıyor"
15 sene önce yaka-paça Meclis'ten atılan "Kürtçü" milletvekilleri, şimdi Türkiye'nin selameti yolunda değerlendirilebilecek bir imkân olarak görülüyor"
Daha üç-beş sene önce "Kürt sorunu yok, terör sorunu var" diyen hükümet, şimdi "Kürt sorununu çözmek için cesur adımlar atmaya mecburuz" diyor"
"Haşim Haşimi'den şok eden iddia" başlığını atan editör kardeşimin bu gelişmelerden haberi yok mu yahu?
Bu gelişmelerin yaşandığı ve kanıksandığı, üstelik, "silah bırakan PKK militanlarının affedilmesine ve Kuzey Irak'tan Avrupa'ya geçen PKK yöneticilerine de dokunulmamasına" yönelik yasal düzenleme hazırlıklarının (en azından zihin jimnastiklerinin) günlerdir konuşulduğu bir Türkiye'de, "siyasi genel af" iddiası nasıl "şok" edici bulunabilir?
Öyle bir hazırlık var mı yok mu, bilmiyorum"
Seyyid Haşimi öyle bir ifade kullandı mı kullanmadı mı, onu da bilmiyorum"
Bildiğim şu ki, böyle iddialarla "şok" olan Türkiye geçmişte kaldı.
Hâlâ "şok" olanlar varsa, onlar da geçmişte kaldılar.
En can alıcı meselelerimizden biri olan Kürt meselesini bütün can alıcılığıyla konuşmak, bu meseleyi 'can alıcı' olmaktan çıkarmanın ilk ve en önemli adımıdır.
Siyasi genel affı da konuşacağız elbet.
Konuşacağız ve inşaallah şu noktada buluşacağız:
"Türkiye'nin selametine hizmet edecekse niye olmasın?"
Devlet, milletin maslahatı neyi gerektiriyorsa onu yapmak zorunda.
Ama önce millet kendi maslahatının nerede olduğunu görmek zorunda.
Müşterek selametimiz için hepimiz bağrımıza taş basıp sağduyuyu kuşanmalıyız.
Kürt meselesinde çözüm arayışlarına ilişkin "şok"lu haberler buna hizmet etmez.
NOT: "Kelime-i Tevhid özgürlük ve güvenlik parolasıdır" başlıklı yazımda Bakara Suresi'nin 177. ayeti için sehven 77. ayet demişim. Vahim hata. Çok özür dilerim.
Yeni Şafak