Elbette akla ilk gelen soru HÜDA PAR’ın katılımıyla Cumhur İttifakı’nın ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bir daha kazanıp kazanamayacağı sorusudur ve bugün tartışılan da budur. Biz referandumda olduğu gibi HÜDA PAR farkıyla kazanacağına inanıyoruz.

Fakat ben bu soruyu sadece 14 Mayıs için değil, çok daha geniş bir çerçevede soruyorum; “Büyük Türkiye için HÜDA PAR’ın katılımı yeterli midir?”

Sorumuzu biraz daha açalım; “Büyük Türkiye idealinizin içinde Kürtler var mıdır, neresindedir?”

“Kürtlerin yer almadığı bir “Büyük Türkiye düşünebiliyor musunuz?”

Şunu unutmayalım ki “Büyük Türkiye” Kürtlerle Büyük Türkiye’dir. Kürtlerin iştirak etmediği bir Türkiye küçük bir Türkiye’dir.

Ama hepimiz de biliyoruz ki HÜDA PAR Kürtlerin tamamı değildir.

Bu soruların muhatabı özellikle AK Parti’dir çünkü bugün “Büyük Türkiye” idealini dillendiren AK Parti ve Sayın Cumhurbaşkanıdır ve hepimiz de bu güzel ideale yürekten katılıyoruz.

Demek istiyoruz ki, gelinen bu noktada söz konusu Kürtlerin bu büyük kitlesi neden tarihi Kürt katliamıyla dolu olan, Dersim, Zilan ve benzer vahşetlerin altında imzası olan CHP’ye yakın duruyor? Neden yıllar yılı Kürtçeyi yasaklayan bu parti ve onun ittifakı içinde yer alıyor?

Neden ilk defa Kürtlerin derdiyle dertlenen, Kürtçe üzerindeki yasakları önemli ölçüde kaldıran, açılımlar başlatan, Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgelere sayısız hizmetler götüren AK Parti’ye bu kitle mesafeli duruyor?

Bu soruları AK Parti’ye soruyorum, “Büyük Türkiye” sloganıyla, “Cumhuriyetin İkinci ve büyük yüz yılı” sloganıyla yola çıkan AK Partililere ve yöneticilerine soruyorum; bu halinizle gerçekten “Büyük Türkiye” istiyor musunuz?

Malazgirt’ten başlayan ve Çanakkale’ye kadar süren Türk-Kürt kaynaşmasını “Büyük Türkiye” sloganıyla çıkmak istediğiniz yolda da sürdürmeyi düşünüyor musunuz? Yoksa bu defa yalnız mı çıkacaksınız yola?

Kanatlarınız ne kadar geniş, kanatlarınızın altı ne kadar sıcak, kimleri alabiliyor, kimleri sığdırabiliyorsunuz? Unutmayınız, Peygamber Aleyhisselamın en önemli vasıflarından birisi; müminler üzerine merhamet kanatlarını germesidir.

Büyük Türkiye’yi merhamet kanatları en geniş ve sıcak olanlar kurabilir.