Abdurrahman Dilipak
Can’ım benim
Can’ın duruşmasına bir düzine yabancı diplomat katılmış.. Tabii hepsi de batı ülkelerinden.
Bu ilgi ne Can’a, ne de onu destekleyenlerin itibarına artı bir etki yapmaz.
Can ilgiden öyle görülüyor ki mutlu.. Arz-i ihlas ettiği çevreler cömert ilgilerini esirgememişler.. Garp cephesinde yeni bir durum yok anlayacağınız.. Sahi bunlar darbeye “darbe”, darbeciye “darbeci” diyemeyenler değil mi..
Sahi Fehriye Erdal “terörist” değil “mülteci” idi değil mi? PKK’lılar da öyle.. Bunlar ne ilk, ne son örnekler.. Sadece en çok bilinenler olduğu için yazdım. Yoksa Ergenekoncu’su da, Paraleli de bu çevrelerin yüksek himayesine mazhar oldular hep..
Zarrab Amerika’da yakalanıp içeri atılmış, peki, yarın benzer şekilde para aklamak, vergi kaçırmak, İngiltere üzerinden içeride siyasi ve iktisadi manipülasyonlar yaptığı iddia edilen Doğan’ı yakalayıp içeri atsa buradan bir savcı; aynı çevreler aynı şekilde mi davranırdı..
Bizimkiler bir zamanlar Suudi bir işadamını dillerine dolamışlardı. Hani şu Yasin El Kadı. Şimdi de İran asıllı Türk vatandaşı Zarrab’ı dillerine doladılar.. Zarrab ambargo günlerinde İranlıların parasını Türkiye’ye getiriyordu. Bizimkiler Zarrab üzerinden aslında Erdoğan’ı, AK Parti’yi vurmaya çalışıyorlar..
Zarrab tamam da, Gülen’in ABD’deki faaliyetleri ile iddialar konusunda bu savcı bir işlem yapıyor mu.. ABD’ye para da girdirmiş, ABD’den para da çıkarmış.
Şimdiye kadar hiçbir gazeteci böylesine bir ilgiye mazhar olmamıştı..
Adam casuslukla yargılanıyor ya hu. Bu ilginiz onun lehine olmaz. Sizin ne yaptığınız kadar o toplumun nasıl okuyacağına da bakmanız gerekmez mi? Şecaat arz edeyim derken sirkatin söylemek böyle bir şey olsa gerek..
Bu sahiplenme sadece insan haklarına duyulan yüksek alaka ile açıklanabilir mi..
ABD eski CIA şefi Ulusal Güvenlik Ajansı Başkanı Michael Hayden, “Irak ve Suriye’de bir Kürt yönetiminin Ortadoğu’da yeni siyasi dengeler kurulmasına yardımcı olabileceğini” söylüyor.. FED bu iş için proje doları basarsa ve bunun için Türkiye, İran, Irak ve Suriye’de proje dolarları tedavüle sokarsa, Hind kökenli Amerikalı savcı “Amerikani Zarrab”a, yani Gülen’e “İrani Zarrab”a yaptığını yapabilir mi?
Bu arada Can’a yüksek ilgilerini esirmeyen ülkelerin Can ile ilişkisini de sorgulamak gerek.. Mesela Sedat Aral’ın Twitter’deki şu yorumuna ne dersiniz: “Bence elçilik temsilcilerinin orada bulunma nedeni MİT’in, ülkelerinin Suriye savaşına gönderdiği silahları açıklayıp açıklamayacağı olabilir”. Yani Can bahane.. Selfi muhabbeti ile perdelenen başka bir şey olabilir mi!
Önümde, seçimlerde HDP’ye oy vereceğini açıklayan “Cangiller”in isim listesi var.. Bizim aydınlar, akademisyenler.. Şafak Pavey, Şirin Payzın, Fatih Portakal, Metin Uca, Şahin Alpay, Anberin Zaman, Pelin Batu, Ayşe Arman, Şener Şen, Nazlı Ilıcak, Ece Temelkuran, Hasan Cemal, Cüneyt Özdemir, Banu Güven, Aslı Aydıntaşbaş.. Say sayabildiğin kadar.. Maksat demokrasi olsun.. Erdoğan gitsin, AK Parti gitsin de kim gelirse gelsin.. Öncelikleri HDP.. Bu listeye şu malum akademisyenleri de ekleyebilirsiniz..
Ama artık bu oyunu Geziciler bile anladı.. Anlamayanlara gelince davul-zurna çalsan az.. Onların gözleri var görmüyorlar, kulakları var duymuyorlar, kalpleri var hissetmiyorlar.. Onlara bozgunculuk yapmayın dediğinizde, “biz ıslah edicileriz” diyorlar. Oysa onlar bozguncuların tâ kendileridir..
Paralelciler ve bunlar özgül ağırlıklarına çok güveniyorlar. ABD, İngiltere, Fransa, Vatikan, İsrail, Mason locaları, bunları kim yenebilir ki..
Böyle düşünenler bir güç zehirlenmesi yaşıyorlar.. Her şeyi yapabileceklerini ve kendilerine hiç kimsenin dokunamayacağını sanıyorlar.. Gülen de öyle zannetmişti. Bazı Media, Mafia, Sermaye, Siyaset, Bürokrasi ve STK aktörleri de böyle düşünüyor olabilir.. Bu işler gerçekten de dün böyle oluyordu.. Birileri bunu algılayamadı. Bunu kabullenmek istemiyor.. Ama onlar da anlayacaklar..
Son akademisyenler bildirisinden sonra yaşanan Can olayı, öyle anlaşılıyor ki birilerinin canını ciddi olarak sıkacak.. Bu gerçek karşısında birileri korkacak ve kıvırmaya başlayacak, birileri daha da hırçınlaşacak ve saldırganlaşacak.. Bu işler böyledir.. Çoğu tırsar.. Bu çevrelerde çok sayıda kişi güçlüden yanadır.. Çok radikal görünen kimileri de aniden çark edebilir.. Biz bu tecrübeleri zamanında yaşadık.. Biz bunları yaşadığımızda kaybedecek fazla bir şeyimiz yoktu. Ama Cangiller için durum farklı. Statülerini, saygınlıklarını kaybedecekler. Bunu kabullenmeleri zor.. Bir de çok dikkatli, ihtiyadlı hareket ediyorduk, aşırı özgüvenleri ve öfkeleri bunları zor durumda bırakıyor.. Bir de dün herkes yardımlarına koşuyordu. Güvenilir, etkili adamları vardı.. Bugün o da yok artık..
Akademisyenler ve Cangillere, Paralelcilere ve solculara, tatlısu liberallerine bütün bu olanlar ders olsun.
Selâm ve dua ile.
yeniakit