Selâhaddin Çakırgil
Çareyi ‘Tayyip’leri öldürmekte gören ‘kaatil ruhlu aydın’lar!
Kendi kendilerini ‘aydın, entelektüel’ vs. diye niteleyen mâlum kesimlerin topluma devamlı şırıngaladığı bir yanılgı vardır: ‘Batı toplumlarında seçmenler neyi-niçin seçtiklerini biliyorlar, bizim halkımız ise cahil..’
Bunu hemen daima söylerler; ama o toplumları ya hiç bilmiyorlar ya da bilerek çarpıtıyorlar.
Amerikan toplumunun Trump denilen birisini nasıl seçtiğini daha birkaç ay önce gördük.. Kezâ Almanya’da ‘Avrupa ülkelerini İslam’a karşı savunmak’ hedefiyle ortaya çıkan ‘PEGIDA’ hareketinin politik uzantısı olan AfD(Alternative für Deutschland) gibi, yabancı, hele deİslam düşmanı bir ırkçı hareketin nasıl, kısa zamanda neredeyse 3. parti durumuna geldiğini de..
***
Avusturya, Hollanda, İsviçre, Belçika, Danimarka ve İtalya’da da aynı şekilde İslam düşmanlığının hangi boyutlara geldiği görüldü..
İsviçre’de de daha geçen ay, başkent Bern’de yapılan bir miting esnasında Federal Parlamento binasının ön cephesine asılan ve polisin de müdahale etmediği bir flama üzerinde, şakağına tabanca namlusu dayatılmış şekilde çizilen bir Tayyip Erdoğan resmi ve altında da İngilizce olarak ‘Kill Erdogan!’ (Erdoğan’ı öldür!) yazısı yok muydu? Ki, 15 Temmuz Darbe Hıyaneti’nden sonra İngiliz devlet yayın organı olan BBC’de de, darbecilerin başarısız oluşları, darbecilerin daha ilk anda Tayyip Erdoğan’ı öldürmemiş olmalarına bağlanarak bundan dolayı hayıflanılmamış mıydı?
***
Fransa ise23 Nisan günü yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Emmanuel Macron’dan sonra, ikinci gelerek seçimin ikinci merhalesine katılmak hakkını kazanan Ulusal Cephe (FN) lideri Mm. Marine Le Pen de ‘yabancı ve İslam düşmanlığı’nda rakipsiz.. Ki, bu ‘madam’, 18 Nisan günü yaptığı bir konuşmada da, ‘Fransa’nın Cezayir’e medeniyet götürdüğünü, bundan dolayı suçlanamayacağını’da söylemişti. Evet, Cezayir’de sadece 1954-61 arasındaki 7 yıllık İstiklal Savaşı’nda 1.5 milyon müslümanın öldürüldüğü bir ‘medeniyet’ (!) götürmüştü Fransa Cezayir’e..
İşte onların genelde, kendi dışlarındaki dünyaya ve hele de Müslüman halklara bakışları.. 800 yıl öncelerdeki Haçlı Seferleri’ni harekete geçiren zihniyetin bakış açısından farksız..
Montesquieude 250 yıl öncelerde ‘Kanunların Ruhu’ isimli eserinde, ‘İleride senin için tehlike teşkil edecekse, hasmını bugünden etkisiz hale getirmek hakkındır..’ şeklindeki görüşü bir ilke halinde belirlememiş miydi?
***
Bu anlayıştır ki, Fransa’nın haber ve ekonomi kanalı ‘BFM Business’de 22 Nisan günü,Prof. Philippe Moreau Defarges’e, ‘Anayasada yapılan değişikliğin referandumda kabul edilmesinden sonra, tek çarenin Türkiye’de iç-savaş çıkarmak veya Tayyip Erdoğan’ı öldürmek olduğunu’ söyletebilmiştir. Kendisine itiraz edenlere iseDefarges, ‘Bu yöntemin yüzyıllardan beri sürdüğünü ve tartışıldığını’ savunuyordu. Zavallı, kendi hayatını başkalarını öldürmekten imbiklemeye çalışıyor. Bilmiyor ki, kişiler öldürülebilir ama fikirler ve inançlar varlığını sürdürür.. Ve bir Tayyip Erdoğan gider, milyonlarcası gelir. (Elbette, o dünyada da bu gibi katl çağrısı ve zorbalıklara karşı çıkanlar vardır; ama istisnalar genel durumu değiştirmez.)
***
Bu katil ruhunun uzantıları ülke içinde de yok mu? Ama 15 Temmuz Darbe Hıyaneti ve Referandum sürecinde Batı dünyasından yükselen bu alçakça düşmanlıkların, seçmenlerin yarısı tarafından görülemeyip, zımnen kabul edilir gibi bir duruma düşülmüş olmasıdır, asıl üzücü olan..
***
İstanbul BŞ. Belediye Başkanı Kadir Topbaş Bey’e:
Dünyanın bir çok metropollerinde metro ve sair belediye vasıtaları gece saat 01:00’e, 01:30’a kadar çalışır. İstanbul’da ise 24.00’te kapanmakta..
Özellikle, halkın inanç ve kültüründen kaynaklanan kandil veya bayram gecelerinde en azından 1 saatlik bir uzatma yapılması son derece gerekliyken, bu hususta bir hassasiyet gösterilmediğinden, son Miraç Kandili gecesinde camilerden çıkan onbinlerce aile yollarda perişan olmuşlardır.
En azından, bundan sonra bu gibi gecelerde, bu hususa dikkat edileceği umulur.
stargazete