Merve Kavakçı
CHP’nin açılımı
Matematiksel bir denklem üzerinden bu açılımı yaparsak şiddet + şiddet + şiddet = CHP diyebiliriz. Tarihi bir dönemece girdiğimiz şu günlerde, yaşı itibariyle sarih bir siyasi tarihi akılda tutmaya henüz yetmeyen gençleri muhatap alırken biz büyüklere de bir hatırlatma babında söyleyelim: Yukarıdaki denklemde üç çeşit şiddet görüyoruz. Birincisi yazılı, ikincisi sözlü, üçüncüsü de fiziksel şiddete tekabül ediyor.
Özellikle üçüncü konusunda CHP’nin kabarık sabıka dosyasından bahsetmeden önce denklemin ikinci değişkeni olan sözlü şiddet üzerine bir kaç söz gerekiyor. Kelimelerle ifade edilen şiddettir yalan. Burada yalan kavramını bütün yalınlığı ile çarpıtma, doğruların üstünü örtme dahilinde de ifade ediyorum. Geçenlerde bir CHP milletvekilinin ağızları açık bırakacak yalanlarına kulak kabarttım. CHP’yi aklamak adına bu ülkeyi onyıllarca sağ partiler yönetti, biz yönetmedik ki gibi basit ve gerçeği perdeleyici cümlelere başvurduğunu defalarca tekrarladı. Bir başka deyişle sorumluluğu başkasının sırtına atma kolaycılığına sarıldı CHP’li. Sağ partilere oy verirken millet, soldan aynı millet neden bu denli uzak duruyordu mevzubahis onyıllarca, açıklamıyordu CHP’li. Haydi bunu görmezden geliyordu, hiç girmiyordu sağ dediği kesim ülkeyi yönetirken CHP’nin ne yapıyor olduğu konusuna. Eli armut toplamıyordu CHP’nin herhalde? Tabii ki toplamıyordu. CHP milletin seçip getirdiği iktidarların önüne set çekiyor, ülkeyi geriye götürmek, olmadı duraklatmak, olmadı yavaşlatmak için elinden geleni ardına koymuyordu. Danıştay, Anayasa Mahkemesi bu anlamda yolları CHP’liler tarafından aşındırılan mahkemeler olmadı mı hep. Oldu, gençler bilmezler. Gençler koalisyonları bilmezler diyoruz ya, bir de mahkemelerin CHP’lileşmişliğinden bîhaberdir. CHP mahkemelikti her daim. Ancak problem çıkartır, ancak engel olur, ancak millet için yapılacağa karşı durur. Sebebi de son derece basittir: Bunu yapmazsa CHP, “tanrı” muhafaza millet alır başını gider. CHP de asla buna göz yumamaz. Kendi selameti için yü-ma-maz.
Denklemin birinci değişkeni yazılı şiddet de CHP’nin fıtratında gelir. CHP yandaşı medyanın yazılı yalanlarını, CHP’lilerin yazılı yalan beyanlarını içerir. Bilgi dünyasını böylece kirletmesidir şiddet. Sözlü şiddet durumunda yaptığı gibi milletin hakları, özgürlükleri, hayat standartlarını yükseltmek adına sağ siyasetin attığı adımları mahkemelere taşıma üzere itiraz fermanları yazması, şerh düşmesidir.
Ama ne yazılı, ne sözlü şiddet CHP’nin fiziksel şiddet eğilimi ile kıyas kabul edilecek rekora sahip değildir. Burun da kırar, ayak da ısırır, bunların faillerini ziyaret ederek sahiplenmesini utanmadan gösterir CHP.
Allah’tan hepsi milletin gözü önünde olur. Omuzlarının üstünde taşıdıkları Allah’tan bal kabağı değildir milletin.
yeniakit