Çileyse çile...

Spekülasyon? Var. Manipülasyon? Var. Sabotaj? Var. Ekonomimizin spekülasyona, manipülasyona, sabotaja fazla açık olduğu gerçeği de var maalesef. Türk lirasının, dolar karşısında bir günde neredeyse yüzde 25 oranında değer kaybedebilecek kadar savunmasız olması çok onur kırıcı. Onur kırıcı; çünkü demek oluyor ki paramızın değeri ABD Başkanı’nın iki dudağının arasına bakıyor. Hiç bakmamasını temin etmek mevcut dünya düzeninde imkânsız olabilir; ama bu kadar bakmamasını temin etmek imkânsız olmamalı. *** Rahip Brunson ileri, Rahip Brunson geri… Ekonomiden pek anlamasam da bu hikâyenin Brunson’la başlayıp bitecek bir hikâye olmadığını, ülkemizin ekonomi idaresinde yıllarıdır yapıla gelen bazı hataların ve bazı ihmallerin bedelini -de- ödediğimizi idrak edebiliyorum. Tarz-ı siyasetle ilgili sorunların ve adaletle ilgili sıkıntıların ekonomiye tesir ettiğinden de haberdarım. Bunların bugünden yarına düzeltilmesini yahut telafi edilmesini ve ekonomik sıkıntılarımızın bugünden yarına giderilmesini beklememiz akıl kârı olmaz; bu yönde güçlü bir iradenin var olduğunu gösteren somut adımların acilen atılmasını istemek ise hakkımız. *** Emperyalizmle mücadele yolunda çekilmesi gereken çile neyse çekeriz; orası ayrı… Geçmişteki veya günümüzdeki hatalarına istinaden hükümete ‘Şimdi Trump karşısında ne halin varsa gör! Seninle aynı gemide değiliz!’ diyenler gibi sorumsuz davranmayı aklımızın ucundan bile geçirmez, ABD’nin batırmaya azmettiği gemimizin -Türkiye’mizin- selameti için tabii ki seferber olur ve bu mücadelede hükümete de her halükârda sahip çıkarız. Ekonomiyi -demokratik hukuk devleti ile beraber- güçlendirmek için elden gelen her şeyin hükümetçe yapıldığını bilmek, azmimizi kamçılayacaktır. Karargazete

Bu yazı toplam 923 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar