Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Covid ve silkeleme operasyonu

Covid’19 ile başlayan süreç sadece sağlık alanında değil ekonomik ve politik hayatta da ilk etkilerini göstermeye başladı. Birçok işletme iflas etti, çok büyük bir işsizlik pandemisine hazır olmalıyız..

Bunu başından beri söylüyorum ama pek dikkate alan yok. Humonoidler geliyor ve makineler/robotlar insanın yerini alıyor. İşverenler, işçilerini işten çıkardıktan sonra kendileri iş aramaya çıkacak.

Bakın sırada köye dönüş var. Şehirler boşalacak. Toprağa döneceksiniz. Karnınızı doyurmak, hayatta kalmak için başka çareniz yok. Hadi köy derneklerini kooperatiflere dönüştürün. Bakın süreç giderek daha da hızlanacak ve şiddetini artıracak. Yani kriz derinleşecek. Bu iş sadece ekonomi ve siyasetle sınırlı değil. İçtimai hayatı, hatta psikoloji hayatınızı da etkileyecek. Algılarınız da değişecek.

Siz maskenizi takın, fiziki mesafeye dikkat, sakın evden çıkmayın, elinizi yıkayın, biraz da limon kolonyası kullanın, ferahlarsınız. Televizyonunuzu açın ve dizi izleyin dizi. Size ne  5G’den. Yatırımlara  tam gaz devam. Alçak irtifa uyduları ile devam. Covid mutasyona uğramış; uğrasın, biz ve dünya aşı çalışmalarına devam ediyoruz, DSÖ’nün liderliğinde!.

Ah, Türkiye’de bir de kauçuk yetişseymiş!. 2 liralık eldiven şimdi 50 lira oldu.. Şans işte Malezya, Endonezya kazandı. Neyse o da bizden!.

Covid’19 biyolojik ajandı ve görevini yaptı. O test için üretilmişti. Yayılım haritası, siyasi ve içtimai refleksler ölçüldü, yol haritası belirlendi. Onlar için de işler istendiği gibi gitmese de geri dönmeyecekler. Hesaplaşma, çatışma daha da derinleşecek.

Korku ve panik pandemisinde çok başarılılar. İktidarların sadakat performansı çok yüksek. Media ve STK’lar uyumlu. Bilim ve sanat çevreleri kurşun asker. Ezberlerini tekrarlıyorlar. Çok meşguller, başka şeyle meşgul olacak zamanları yok. Elleri ayakları boş değil tuttukları iş değil.

İnsanlar başarılı bir operasyonla agnostik hale getirildiler. Sokaktaki insan neye inanacağını şaşırdı. Bundan sonrası için her şey mümkün.

Son durum (Haziran sonu ortalama) 8 milyon vaka, %60 iyileşme, 500.000 ölüm. Çin 5000 ölüm vakası bildirdi. Rusya 8000. ABD 125.000. Nüfus oranına göre Çin’deki ölümler oran olarak ABD’deki kadar olsaydı yaklaşık 625.000 civarında olması gerekirdi. Bu hesabı dünyaya kıyaslayacak olsaydık, bu süre içinde 3 milyondan fazla insanın ölmesi gerekirdi bu sürede. Yıl sonu ortalama hesabı 6 milyon. Peki DSÖ ya da diğer ülkelerden hangisi kendi halkına ya da dünyaya bu gerçekleri açıklıyor. Biri çıksın bunu açıklasın.. Çin’de normal gribden bir haftada ölen sayısı daha fazla. Ülkelerin liderleri genelde halkları ile dalga geçiyorlar. Açıkça yalan söylüyorlar.

Ha, bu arada sigaranın sebeb olduğu hastalıklardan yılda 4 milyon kişi ölüyor. Sigara modern bir intihar metodu adeta. Bonzai, alkol filan da öyle. İçiciler bu rezillik için inanılmaz paralar ödüyorlar. Bir o kadar da, bunlar için devlet kasasından sağlık gideri ödeniyor.

Ha!, bu arada iş yapmak istiyorsanız, kefen ve tabut talebi artacak. Belki bizde de krematoryum açılır. Bu kadar ölüyü nereye gömeceksiniz. Yakacaksınız. Külünü yele savuracaksınız. Avrupa’da böyle, bizde niye olmasın!. Daha hijyenik, daha çağdaş ve daha ekonomik!?

Sahi, DSÖ niye her yıl 1 milyondan fazla insanın ölümüne sebeb olan 10 kadar sağlık sorunu ile ilgili pandemi ilan etmiyor, ama  Covid’19 gerekçesi ile bütün dünya ayağa kaldırılıyor.

Afrika’da açlık sebebi ile insanlar, zengin sofralarında israf edilen gıda ile doyurulabilirdi. Ama bu konuda kimsenin kılı kıpırdamıyor. Ama, öte yandan Covid’in tüm dünya ekonomisi silkeleniyor.

Covid’19 global sistemin bir silkeleme hareketidir. İktisad, siyaset ordular, polis, insanlık silkelenecek. Ölen ölür, kalan sağlar onların olacak. 1. Dalga silkeleme yeterli olmazsa, 2’ncisi, 3’üncüsü gelecek. Bu hamle bugün burada durdurulamazsa, uluslararası sistem açısından 2., 3. Dalgalar onlar açısından çok daha kolay olacak.

Şimdilik, bu işler daha hızlı bir şekilde ilerleyemiyorsa, bu güçler kendi aralarında görüş ayrılığına düştüler. Aslında hepsi ortak gaye içindeler. Büyük bir katliama hazırlanıyorlar. Sayısal anlamda tarihin en büyük katliamı olacak bu. Bu katliamı planlayanlar, daha düne kadar bize insan hakları, demokrasi, hukuk devleti, çevre dersi verenler, özgürlükten, barıştan, adaletten söz edenler. 

Kendi aralarındaki sorunun 3 ayağı var. Liderlik, yöntem ve kriz sonrası kurulacak düzen. Bu konuda da hemen anlaşamayacakları görülüyor. Bunun sonunda tarafların işbirliği yaptığı 3. ülkeler üzerinde sıcak bir vekalet savaşı yaşanabilir. Bugün ABD, İngiltere ve Fransa’da yaşanan olaylar, ya da “Ortadoğu” dedikleri bölgede, Libya’da yaşanan vekalet savaşlarının arkasında da bunların karşılıklı meydan okumalarını, mevzi kazanma çabalarını görüyoruz.

Herkesin bir planı var. Allah’ın ise bir hükmü. Galib olacak olan Allah’ın hükmüdür. Hayır ya da şer, o her ne ise, o Allah’ın iradesi içindedir. Biz rızasına tabi olalım. Bu bizim kader anlamında imtihanımız. Biz bu süreçte imtihan oluyoruz. Kim kimle haşrolmak istiyorsa, onlar onların yanına koşsun. Bize hayır gibi gelen şey de şer, şer gibi gelen şeyde Allah hayır murat etmiş olabilir. Biz bilmeyiz Allah bilir. Selâm ve dua ile.

Bu yazı toplam 1239 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar