Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Darbe söylentileri üzerine

Önce darbe ne zaman olur? Bacon (1561-1626) darbelere zemin hazırlayan toplumsal kargaşalar üzerine bakın ne diyor: “Hoşnutsuzluk bir alevlendi mi, kötü işlerle birlikte iyiler de beğenilmez (...) Devletin dört ana direğinden (din, adalet, yönetim, hazine) biri sarsılacak ya da güçsüz düşecek olursa, iktidar sahiplerinin işi çok zordur artık (...) Hiçbir devlet büyüğü tehlikeyi, başkaldıranların haklı olup olmadığına bakarak ölçmeye kalkmasın. Büyük yoksulluk, büyük hoşnutsuzluk. Yıkılan ocakların sayısı ne denli çoksa, karışıklığı destekleyenler de o denli artar (…) Ayaklanmaların nedenleri ile körükleyici etkenleri, dinde yenilikler, yeni vergiler, yasalarda, törelerde değişiklik, tanınan ayrıcalıkların geri alınması, topluma genel bir baskı, değersiz insanlarla yabancıların yükselmesi, açlık, ordudan çıkarılmış askerler, umut kırıklığına uğramış partiler, küskün toplumu ortak bir amaç çevresinde toplayıp birleştiren bütün buna benzer şeylerdir.”

Birçok darbeyi görmüş, darbeyle ilişkilendirilmiş bir isim olarak Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen darbe endişesi ile ilgili olarak, Odatv’ye verdiği bir mülakatında diyor ki, “Eğer, gerçekten böyle bir kaygınız varsa, kendinizi yormayın, bir Amerikalı dostunuzu arayın ve sorun. En iyi onlar bilir Türkiye’de darbe olup olmayacağını; ne zaman, kimin kime karşı darbe yapacağını. Son söz: En iyi darbe, hiç düşünülmemiş, gündeme getirilmemiş darbedir.” Evet, dostumuz Amerika’ya, üyesi olduğumuz NATO’ya soracaksınız. Yahudi lobisine soracaksınız. İngiliz “dostlarınız”a soracaksınız.

Ama havayı koklayın, eğer burnunuz iyi koku alıyorsa siz de anlarsınız.

Hiçbir darbe söylentisi durduk yere çıkmaz. Çıkıyorsa vardır bir sebebi. Piyasayı gözlemliyorlardır. Kim nerede duruyor, ona bakarlar. Yani “alerji testi” gibi düşünün bu olayı. Kim destekliyor, kim karşı çıkıyor, kim susuyor, kim parasını nereye götürüyor. Bu arada eğer bir de ekonomik kriz çıkarılıyorsa, “iyi saatte olsunlar” iş üzerindedir demektir. Hemen sosyal olaylara ve siyasi sürece bakın, siyasetin nabzını tutun ve ateşini ölçün. STK ve mediada bir hareketlilik var mı? Bugün sosyal mediadan da bazı gelişmeleri izleyebilirsiniz. Belli merkezlerden servis edilen dosyalar açıkça yargı üzerinden ya da Wikileaks gibi örtülü bir şekilde ses ve görüntü, bilgi, belge servis edilebilir.

Bunlar siyasi anlamda bir teşhis için dikkat edilmesi gereken semptomlardır.

İktidar kabızı, öfke yüklü, intikam hırsı taşıyan, muhteris birileri bu durumlarda kendilerine gün doğduğunu, fırsat oluştuğunu düşünerek hemen arzı endam ederler. Asıl darbeci unsurlar hemen bunu destekler ve alana sürerler. Bu işin kandırmacası, şaşırtmacasıdır aslında. Merkezdekiler bunların kim olduklarını bildikleri için, ne istediklerini, arkalarında kimlerin olduğunu görürler ve kendi projelerinde bunları kullanabildikleri kadar kullanırlar. İşleri bitince, mesela darbe söylentilerinden bıkan iktidarları rahatlatmak için ve kendilerini sureti haktan göstermek için bu darbecileri, muteber kişiler üzerinden iktidara ihbar ederler. İktidar da polisi, istihbaratçısı, yargısı ile olayın üzerine gider ve rahatlar.. Aslında bu bir oyundur. Görünen, konuşulan kişiler, örgütler hepsi birer piyondur aslında. Bunları tek tek feda ederek, toplumda darbe söylentilerini sulandırabilir ve yönetime de, bütün darbeci unsurları tek tek ele geçirdikleri için bir aldatıcı bir güven verebilirler.

Son dönem darbelerde, darbe yapacak ülkenin, darbe yapılacak ülkede inisiyatifi ele geçirmesini kendi çıkarları açısından tehdit olarak gören ülkelerin sürece müdahale etmesi ile kriz yaşanmaktadır. Yoksa hedef ülke halkı ve yönetimini yola getirmek genellikle çok zor olmamaktadır. Bu akılla darbe yapacak unsurlar esasen hedefin en yakınında yer alacaktır. FETÖ’nün, Beştepe’deki yaverleri konusunu hatırlayın. Darbenin arkasındakiler ve işbirliği yaptıkları unsurlar, ahlaklı, namuslu insanlar değildir. Katil karakterli insanlardır bunlar genellikle. Yanlış yaparlarsa kendilerinin de başlarına geleceği bildikleri için korkuları ihtirasları kadar büyüktür. Onun için ağır bir stres altında oldukları için acımasız, öfkeli, gözü dönmüş bir şekilde hareket ederler. Tabii, darbeye giden süreçte birçok hesap yapılır. Darbe yapmış olmak için darbe yapılmaz. Belki darbe tehdidi ile “demokratik yoldan bir iktidar değişikliği” şeklinde de olabilir bu iş. Halk hareketi şeklinde yapılanı da var, suikast şeklinde yapılanı da. İlle de askeri olması gerekmiyor. Ama şu kesin, yoğun bir şekilde iktidar değişikliği talebi gündeme getiriliyorsa ve darbe söylentisi ortalıkta ulu orta konuşulmaya başlanmışsa, söylenti kargaşanın ikiz kardeşidir, birileri iş üzerindedir demektir. Aslında yönetim bu işi sezinleyip, bu işler o noktaya gelmeden bir şeyler yapması gerekirdi. Darbe konusunda tek başına halka güvenenler yanılırlar. Darbeciler açısından 15 Temmuz’da evdeki hesabın çarşıya uymamasının 40 sebebi var. 15 Temmuz önemli, ama bu anlamda tarihin akışı aynı şekilde tekerrür etmeyebilir. Kitleleri manipüle etmek çok zor bir iş değil artık. Toplum mühendisleri, yön-eylem stratejistleri, yapay zekalı sosyal metrik sistemlerle, sosyal media özerinden davranış modelleri çıkararak kitleleri yönlendirebiliyorlar.

Ben darbe söylentilerini ciddiye alın derim. Bu ille de bu işin sonunda darbe olacak anlamına gelmiyor, ama birilerinin iş üzerinde olduğunu gösteriyor. Ben yanlış politikacılar ve yanlış bürokratlar, yanlış media ve sivil toplum aktörlerinin bu anlamda iyi izlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Havayı kokluyorum, pis kokular geliyor. Ve uyarıyorum, Allah’ın yardımının size ulaşmasını engelleyen yanlış adamların, yanlış işlerinden yakanızı kurtarın. 

Selâm ve dua ile.

Bu yazı toplam 967 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar