Merve Kavakçı

Merve Kavakçı

Değişen bir şey yok

Bir taraftan Avrupa ve Amerika kıtasında yükselen İslamofobinin yansımaları diğer taraftan daha spesifik bir alanda Avrupa Birliği, İngiltere ilişkilerindeki krizin yansımaları, bize her şeyin bizi yanıltacak şekilde değil de, bilakis maalesef ki doğrular şekilde aynı kaldığını, değişmediğini, hep aynı olduğunu gösteriyor. Açayım: Batı dünyasında İslam’la olan ilişkilerinde bir tükenmişlik görmekteyiz. Bu bize yeni gelen bir haber değil. Tarihsel bir şey. İslam deyince, Müslümanı da bu kategoriye koymamız lazım, İslam dünyasını ve kültürünü de. İslam’ın I harfini görse, kılıçları çeken bir batı homojenleşmesinden söz ediyoruz bugün için. Kanada’da hafta sonu başörtülü bir kadına ve kucağındaki çocuğa üstelik yine bir kadın tarafından yapılan saldırı bunun en somut, en son örneklerinden. Kadıncağız saldıranla mı mücadele etsin, çocuğunun darp edilmemesini mi sağlasın bilememiş. Neyse ki şikâyetçi olmayı bilmiş, bilmiş diyorum zira bazen Müslümanların içlerine sindirilmiş olan çaresizlik ve ezilmişlik duygusu, başlarına ne gelirse gelsin susmayı ve şikâyetçi olmamayı öğretiyor onlara. Bu son derece yanlış ve benim bakış açımdan İslami de olmayan bir şey. Tam tersi, İslam’a aykırı bir şey. Zulmün karşısında durmaktan daha tabii ve gerekli ne olabilir…

Kanada’dan biraz güneye iniyoruz, Amerika’da da durum farklı değil. Trump, İslam’a savaş açmak konusunda yetiyor zaten. Lakabı İslam düşmanı, tabiri caizse. Halkı infiale, düşmanlığa, kin ve nefret yaymaya açıkça teşvik ediyor. Yani bunu siyasi doğruluk çerçevesine oturtmaya, bir maske altına saklamaya, dolambaçlı ifadelere başvurarak tutumunun içine yedirmeye ihtiyaç duymuyor, açıktan ve direkt olarak yapabiliyor.

Şimdi biraz da doğuya gidiyoruz, Avrupa’da da durum farklı değil. Bir nüans var ama. Burada İslam demek Türkiye demek. Müslüman demek Türk demek. Bakınız, Brexit tartışmalarına. Güya İngiltere de Avrupa Birliği’nin en çoğulcu, farklılıkları özümsemede diğerlerine nazaran iyi kabul edilebilecek bir ülke veya dışarıdan öyle gözüküyor. Ama gelin görün ki; konu Türkiye olunca, konu İslam olunca hemen gerçek yüzünü göstermekten çekinmiyor. Aslında konu İslam olmasa da bunu yapıyor. Konu İslam değil, Türkiye hiç değil. Konu İngiltere’nin Avrupa Birliği ile münasebetleri ve AB’den çıkıp çıkmayacağı. Bu konuda referanduma giden İngiltere’de konu bir anda Türkiye’ye kilitleniyor. Sanki İngiltere’nin AB’den çıkışını konuşmuyor İngiliz halkı artık, yatıp kalkıp Türkiye’nin AB üyeliğini konuşuyor. Bir yanlış anlama mı var diye, bir daha okuyorsunuz, bir daha dinliyorsunuz, hayır doğru duymuşsunuz, konu İngiltere’nin AB’den çıkma veya kalma referandumunda Türkiye tartışması. Mantık şu: Türkler geliyor, o zaman biz çıkalım, zira burayı istila edecekler….

Arada bir iki tane aklıselim sahibi, bunun bizimle ne alakası var, Türkiye ile ilgili sözleriniz yanlış demeye getirse de, en tepedekinden en etkili İngiliz siyasetçisine kadar bir koro Türkiye AB’ye zaten giremez onun için hiç endişe etmeyin diye bağrışıyor.

yeniakit

Bu yazı toplam 868 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar