Nureddin Şirin

Nureddin Şirin

Devrimci İslam Köhnemiş Saltanatları Sarsarken..

Devrimci İslam Köhnemiş Saltanatları Sarsarken Arap Rejimlerinin Beyhude Çırpınışı

İlahi adaletin tüm yeryüzünde egemen olacağı ilahi vaadinin ışıltıları bütün dünyayı aydınlatırken, geçmişteki zorbaların kaçınılmaz akibetiyle karşılaşacak olan zamanın zalimleri de ömürlerini biraz olsun uzatabilme telaşıyla tüm güçleriyle çırpınıp durmaktalar. Başta Haremeyn-i şerifeyn işgalcisi Suudi Arabistan olmak üzere İngiliz emperyalizminin tezgahında üretilen ve sırtlarını Amerika"ya dayayan işbirlikçi Arap rejimleri, devrimci İslam"ın hışmı karşısında ne yapacaklarını şaşırmış bir halde.

Tarih boyu olduğu gibi, nifak, ihanet ve zulüm ile şeytani saltanatlarını sürdüren bu kirli rejimler şimdilerde kendi aralarında ortak bir söylem ve tavır üretmeye çalışıyorlar. Daha yakın zamanda Siyonist İsrail rejiminin Gazze"de tarihin en vahşi soykırımını gerçekleştirmesini tam bir ölüm sessizliğiyle izleyen, bundan da öte, bu kan içici rejim ile açıktan veya dolaylı işbirliğine girecek kadar ağır bir ihaneti sergileyen Arap rejimleri, genelde tüm yeryüzünde, özelde de Ortadoğu"da Müslüman halklar arasında yükselen devrimci İslam dalgasını kırabilmek için yoğun bir propaganda savaşına yöneldi.

Temmuz 2006 savaşında Hizbullah"ın yenilmesi için siyonist İsrali rejimine destek verecek kadar açık bir ihaneti sergileyen bu rejimlerin, siyonist düşmanı tarihinin en ağır yenilgisine uğratan Hizbullah direniş komutanı İmad Muğniye"nin geçen yılın Şubat ayında Suriye"nin başkenti Şam"da bombalı bir saldırıyla şehid edilmesi olayında da siyonist rejim ajanlarına istihbarat desteği verdiği ortaya çıktı.

Bu rejimlerin, Filistin İslami direniş hareketi Hamas ve Filistin İslami Cihad Hareketi"ne karşı da aynı düşmanca tavır içine girdiği, Gazze"deki Hamas hükümetinin yıkılması için hem İsrail"e, hem de, Filistin içindeki işbirlikçi unsurlara stratejik ve lojistik destek sunduğu bilinen bir gerçek.

Bunun son örneği de, Gazze"deki direnişi milyar dolarlar göstererek Siyonist rejim karşısında boyun eğdirmeyi hedefleyen Mısır"ın Şerm el Şeyh toplantısı olmuştu. Bütün amaçları, Gazze"deki Hamas hükümetini ve İslami direnişi siyonist rejimin varlığını tanımaya zorlamak.

Mısır"daki Şerm el Şeyh toplantısı ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton"un vesayeti altında tam bir bölgesel ABD-Arap paktına dönüşürken, Tahran"da düzenlenen Gazze ile Dayanışma Konferansı da, direniş"in sahipsiz ve dayanaksız olmadığının en güzel bir örneği olarak, Gazze direnişi ile uluslar arası dayanışma platformuna dönüşmüştü.

Konferansta birlikte olduğumuz Sayın Ahmed Varol"un Şerm-el Şeyh toplantısı karşısında Tahran"daki konferansın önemini vurgularken, "önceden alternatifimiz yoktu, Camp David"lerden bu yana önümüze konulan seçeneklere bizleri boyun eğmeye zorluyorlardı, ama şimdi alternatifimiz var, artık onların seçeneklerinin ve dayatmalarının da bir anlamı kalmadı" şeklinde tanımlayarak, İslam Cumhuriyeti"nin Filistin İslami direnişine sunduğu destek ile, Camp David"lerden bu yana tüm ihanet girişimlerinin hep sonuçsuz bırakıldığını belirtmişti"

Suudi Arabistan ve Mısır"ın başını çektiği işbirlikçi Arap rejimleri, şimdilerde "İran" "Hizbullah" ve "Hamas"a karşı çok yönlü karalama ve yıpratma kampanyaları başlatmak suretiyle yeni bir "Yeşil Kuşak Projesi"ni uygulama çalışıyor. ABD Başkanı Jimy Carter"in ulusal güvenlik danışmanı Zbigniev Brzezinski tarafından 1980"lerde İslam Devrimi"ne karşı geliştirilen "Yeşil Kuşak Projesi" her ne kadar epey bayatlamış olsa da Arap rejimlerinin yeniden tutundukları bir plan oldu"

Kendi gayri meşru saltanat ve diktatörlüklerinin geleceğini Amerikan planına bağlayan Arap rejimleri aldıkları yeni talimatlar üzerine, kendilerine bağımlı unsurları da devreye sokarak İran, Hizbullah ve Hamas"a karşı başlattıkları kuşatma girişimini sürdürüyorlar. Amerika ve İsrail, "İran, Hizbullah ve Hamas" eksenindeki "İslami Direniş"le doğrudan yüzleşebilmeye cesaret edemediği için, bunu Arap rejimleri üzerinden gerçekleştirmek istiyor" Arap rejimleri de üslendikleri yeni misyonu yerine getirmek için diplomatik ve medya savaşına hız vermiş durumda.

Önümüzdeki yazımızda bu hususa devam edeceğiz inşallah.

Bu yazı toplam 5660 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar