Selâhaddin Çakırgil

Selâhaddin Çakırgil

‘Din Adamı’ ve ‘Dinin Adamı’ olmak arasında..

Mehmed Görmez Hoca, son konuşmalarından birinde, ‘İslam’da din adamı yoktur, belki dinin adamı vardır..’ diyordu. Ama, başında bulunduğu kurumdaki yüzbini aşkın kişi de, toplumun günlük konuşmalarında olduğu gibi, kendilerini  genellikle ‘din adamı’ olarak görüyorlardı.

***

Geçtiğimiz hafta, Yeni Şafak’ın iki yazarı ‘Din adamı vardır- yoktur..’  tartışması etrafında yazılı bir münazara  sundular. Birisi, Hayreddin Karaman Hoca idi ve diğeri, Mahmûd Erol Kılıç..

Hayreddin Hoca’yı -şahsî aşinalığım yok ise de-  yarım asırdır takib eder, kabiliyetim elverdiğince istifade etmeye çalışırım. Mahmûd Erol Hoca’yı ise, ilk gençlik yıllarından beri yakın muhabbetimiz vardır.

Bu iki muhterem zâtın görüşleri te’vil  yoluyla aynı noktaya vardırılabilir belki; ama, yazıya dökülmüş görüşler esas alındığında?

***

Mahmûd Erol Hoca’nın,  ‘Din adamlığı’nı ‘uzmanlık’ mânâsında kullandığı kabul edilirse, mesele yok denilebilir, ama, görüşünü keşke, uzmanlık alanı için,‘din adamı’gibi daha çok bir mesleği hatırlatan değil, ilmî mertebeleri işaret eden bir kelimeyle ifade etmeseydi.

Nitekim, Hayreddin Hoca, 17 Ağustos tarihli Yeni Şafak’taki, ‘Uyuyan Din Adamı ve Zamanın Ruhu’ başlıklı yazısının ilk cümlesinde, ‘İslam’da din adamı yoktur, ben de din adamı değilim, İslam Hukuku hocasıyım.’  diyordu.

Mahmûd Erol Hocaise, 20 Ağustos tarihli ve ‘Din Adamı Vardır’ başlıklı yazısının ilk cümlelerinde,  ‘Bazı ilahiyatçı hocalarımızdan özür dilerim ama onların “İslam’da din adamı yoktur” iddialarına katılmadığımızı belirtmek isterim.Bizler İslam’da da, diğer dinlerde de “Din Adamı” vardır diyoruz.

Daha evrensel ve daha kapsayıcı bir tabirle her mesleğin, her işin bir uzmanı vardır (…) Uzmanı olmayan hiçbir iş yoktur. (…)’ diyordu. 

Mahmûd Erol Hoca görüşünü daha sonra da şu şekilde pekiştirmeye çalışıyordu: ‘En başta Allah Teâlâ mukaddes Kur’an’da pek çok yerde yaratılışta mertebeler olduğunu belirtiyor. Buna bağlı olarak epistemolojide mertebeler olması kaçınılmazdır. Kur’an’da Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır” (Yusuf, 76) denilerek bilgide bir hiyerarşi olduğu çok açık bir şekilde belirtiliyor.

Bir başka yerde  “İlmin kendilerine derece derece verilenler”den bahsediliyor (Mücadele, 11). Demek ki herkesin bilebileceği tek düze bir bilgi yok. Yine başka bir ayette “İlimde derinleşmiş olanlar”dan bahsediliyor (Âl-i İmrân, 7). Buradan mefhum-ı muhâlifle şu sonuç da çıkmaktadır ki ilimde derinleşememiş olanlar da olacaktır. Nebiler serveri Hz. Muhammed, Bir gün gelecek ayak baş, baş da ayak olacak” derken zannımca bunları ve bu zamanı kastetmektedir. (…) Hz. Peygamber bir din adamıdır. Ehl-i Beyt imamları, Ehl-i Sünnet imamları hepsi din adamıdırlar. Arifler din adamıdırlar.(…)’

Evet, Mahmûd Hoca’nın yaklaşım tarzı böyle..

***

Hayreddin Hocaise, (Mahmûd Hoca’nın yukarıda aktarılan sözlerinin son cümlesine değinerek), ‘Birinci cümle yanlış olmanın ötesinde yakışıksız da! O din adamı değil, bütün Müslümanlara beşer olarak eşit, farklı olarak da Allah’ın kendisine vahyettiği Peygamber'dir. Diğerleri de beşer olarak Müslümanlara eşit olup farklılık ya Peygamberimiz'in ailesinden olmak veya okuyarak, öğrenerek âlim olmak, eğitim görerek kâmil insan olmaktan ibarettir.’ diyor ve ‘din adamlığı’ kurumunun İslam’da olmadığına dair kanaatini şöyle dile getiriyordu: ‘Bu konuda ısrar ediyorum ve konuyu gündeme taşımamın önemli bir sebebi var: Eğer bir dinde, bir inanç sisteminde  “din adamları sınıfı” varsa, (…)bu sınıfa mensup olanların kutsallığına inanılıyorsa bu adamlar, cahil halkı peşlerine takarak Haçlı Seferleri de düzenlerler, 15 Temmuz darbe teşebbüsünde de bulunurlar.’

***

Bu iki değerli ‘hoca’nın tartışmasına burada, sadece ikili arasında değil, toplumun her kesiminde varlığını sürdüren bir kavram kargaşasından kaynaklandığı için yer verildi.  Ve ‘fakir’  de, Hayreddin Hoca’nın görüşlerine katılıyor. Her inanç veya ideolojinin bağlısı, o değerlerin adamı olmalı; ama, meslek olarak değil..

stargazete

Bu yazı toplam 1000 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar