Haftanın ilk işlem gününe 2,30'un altında başlayan dolar/TL, bu seviyeden gelen alımların etkisiyle 2,3226'ya çıkarak 27 Ocak 2014'ten beri en yüksek değerine ulaştı.

Analistler, geçen hafta ABD'de açıklanan verilerin beklentilerden iyi gelmesi ve ABD Merkez Bankası'nın (Fed) erken faiz artırımına başlayacağı endişelerinin, doların genel olarak gelişmekte olan ülke para birimleri karşısında değer kazanmasında etkili olduğunu ifade ediyor.

Yurt içinde geçen hafta beklentilerin altında kalan büyüme, sanayi üretim rakamları ve bugün beklentilerin üzerinde artan işsizlik verisinin TL üzerindeki baskıyı artırdığını belirten analistler, bugün petrol fiyatlarındaki yükselişin de daha önceki pozitif ayrışmayı ortadan kaldırdığına dikkati çekiyor.

Fed'in bu hafta gerçekleştireceği toplantı öncesinde, faizler için "kayda değer bir süre düşük kalacak" ibaresini çıkarabileceği beklentisi ile doların emtialar ve diğer para birimleri karşısındaki değer kazancının devam ettiğini dile getiren analistler, 2,2450 seviyesi üzerinde güç kazanan dolar/TL'deki yükseliş eğiliminin sürdüğünü kaydediyor.

Analistler, TL varlık fiyatlaması üzerinde, JP Morgan gelişmekte olan ülke para (GOÜ) birimi endeksinin 2000 yılından beri en düşük seviyeye gerilediğine değinerek, "GOÜ para birimi oynaklık endeksleri"ndeki sert yukarı hareketin de önemli olduğunu vurguluyor.

Dolar/TL'de geçen hafta cuma gününden beri oynaklığın arttığını ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) likiditede sıkılaştırmayı artırdığını aktaran analistler, oynaklığın devam etmesi durumunda TCMB'nin günlük döviz satım ihalesinde, şu an 40 milyon dolar olan tutarı artırabileceğini belirtiyor.

Analistler, Fed'in bu hafta gerçekleştireceği toplantıda faizlerin "kayda değer süre düşük kalacağı" söyleminde değişikliğe gitmesi durumunda piyasalarda oynaklığın daha da artabileceğini kaydederken, teknik olarak dolar/TL'de 2,3260 seviyesinin direnç konumunda olduğunu bu seviyenin kırılması halinde 2,3680'in gündeme gelebileceğini tahmin ediyor.