Dolar niye artıyor
Merkez Bankası'nın doğrudan müdahalesine rağmen dövizin ateşi dinmiyor. Ekonominin bir bileni konunun iç yüzünü yazdı.
Sabah yazarı Süleyman Yaşar bugünkü yazsısında yükselen döviz fiyatlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 'Dolar niye artıyor' sorusunu cevapladı.
'DÖVİZE TALEBİN ASIL NEDENİ'
Anlayacağınız ABD'nin borçlarıyla başı dertte. Küresel piyasalar yeni bir kriz yaşayabilir. İşte dövize talebin asıl nedeni çözümlenemeyen bu borç tavanı oluyor. Türkiye ekonomisinde sorun yok. Sorun olsa küresel yatırımcı niye Türkiye Hazine tahvilinden arzın dört katı talep etsin?
İŞTE O YAZI
Döviz fiyatları yükselince bazıları, KOBİ'lerin döviz borcunu ödeyemeyip batacakları kaygısını yaygınlaştırıyor. Oysa vatandaşın ve KOBİ'lerin döviz borcu yok. Bu iddia kocaman bir yalan. Belki risk alma isteği yüksek olup döviz düşecek diyerek açığa satış yapıp kaybedenler ya da DCD yani dual currency deposit açıp dövize yüksek getiri alacağım diyerek kayba uğrayanlar olabilir. Bu türden kayıplar bu kişilerin kendi bilinçli tercihleri oluyor.
Gelelim döviz borcu olanlara... Bankaların kısa vadeli döviz borçları var. Bu borçların 41.7 milyar doları kredilerden, 11.1 milyar doları döviz tevdiat hesaplarından, 25.8 milyar doları banka mevduatından ve 11.8 milyar doları Türk parası mevduatından kaynaklanıyor. Fakat bu yükümlülükleri karşısında bankaların 42.4 milyar dolar yurtdışında tuttukları döviz mevduatları var. Ve bankaların açık pozisyonlarının sigortalandığını, bu nedenle risklerinin en aza gerilediğini belirtelim.
Gelelim reel kesim şirketlerinin kısa vadeli borçlarına... Bu şirketlerin 26.3 milyar dolar ithalat borçları, 4.5 milyar dolar prefinansman kredi borçları bulunuyor. Ama aynı şirketlerin yurtdışı bankalarda 20.6 milyar dolar döviz mevduatı var. Ve Türkiye'deki bankalarda 41.7 milyar dolarlık döviz mevduatının büyük kısmı yine reel kesim şirketlerinin mevduatları oluyor. O halde dövizin artışından şirketlerin olumsuz etkilenmesi mümkün değil. Çünkü döviz mevduatlar, Türk parası karşılığı şirket döviz borçlarıyla aynı oranda çoğalıyor.
Gelelim kamu maliyesine... Devletin kısa vadeli dış borcu yok. Yeri gelmişken hemen belirtelim, Çarşamba günü Hazine Müsteşarlığı küresel piyasalarda tek seferde en yüksek tutarlı borçlanmasını yaptı. Ve on yıl vade, yüzde 5.75 faizle 2.5 milyar dolar borçlandı. Bu borçlanmaya 35 ülkeden 300 farklı yatırımcıdan arzın tam dört katı talep geldi. Ve satılan tahvillerin yüzde 66'sı ABD, yüzde 10'u İngiltere, yüzde 10'u Türkiye, yüzde12'si diğer ülke yatırımcılarınca alındı. Böylece Türkiye Hazinesi'ne küresel yatırımcının güven duyduğu açıkça ortaya çıktı. O halde döviz fiyatı niye artıyor? Bildiğiniz gibi ABD borç tavanının 7 Şubat 2014'e kadar artması gerekiyor. Aksi takdirde ABD Hazinesi kepenk kapatacak. Bu nedenle çarşamba günü ABD Hazine Bakanı Jack Lew, Temsilciler Meclisi sözcüsü John Boehner'e mektup yazarak 7 Şubat öncesi borç tavanının artırılmasını istedi. Aksi takdirde, aylık 45 milyar dolarlık net nakit çıkışı olduğunu ve özellikle şubat ayında vergi iadeleri yapılacağından geçen yılın aynı ayında 230 milyar dolar net nakit ödeme yapıldığı dikkate alınırsa, borç tavanı artırımı hemen yapılmadığında devletin temerrüde düşeceğini belirtti.
Anlayacağınız ABD'nin borçlarıyla başı dertte. Küresel piyasalar yeni bir kriz yaşayabilir. İşte dövize talebin asıl nedeni çözümlenemeyen bu borç tavanı oluyor. Türkiye ekonomisinde sorun yok. Sorun olsa küresel yatırımcı niye Türkiye Hazine tahvilinden arzın dört katı talep etsin?